Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı'na katıldı. Buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, CHP'nin 29 ildeki ön seçimlerde, milletvekillerinin listelerde alt sıralarda yer aldıklarını hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Ön seçimleri gayet iyi değerlendiriyoruz, 29 ilde bütün üyelerin katılımıyla ön seçim yaptık. Demokrasiyi, biz bu ülkeye getireceğiz, kararlıyız, parti içi demokrasiyi de getireceğiz onda da kararlıyız. Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz, siyasi ahlak yasasın çıkaracağız. İlk 4 ay içinde artık bu ülkede demokrasi, özgürlük sorunu olmamalı. 29 ilde ön seçim yaparak, önemli bir başarıya imza attık, ortaya çıkan sonuçlar şu; Türkiye değişim istiyor. Bir ilimizde birinci ve ikinci sırada kadın milletvekili adayları çıktı ve ön seçimden bizim düşündüğümüzden daha fazla kadınlar çıktı, bundan da son derece mutluyuz.”
İKLİM BAYRAKTAR SORUSU
Kılıçdardoğlu, “Ön seçim sonuçlarına uyacak mısınız?” sorusuna “Seçim sonuçları, yargının gözetiminde yapıldı, uyacağız tabi” karışılığını verdi.
Bir gazetecinin ''Soner Yalçın gözaltına alındığı gün saat 23.30’da İklim Bayraktar’la bir telefon görüşmesi yaptığınız iddia ediliyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin en önemli sorusunu sorduğunuz için teşekkür ederim. Türkiye'de zaten başka sorun yok. Var olan sorunların en temeli buydu herhalde. Kusura bakmazsanız bu soruya yanıt vermek istemiyorum, daha ciddi sorular sorarsınız büyük bir içtenlikle yanıt veririm” dedi.
'EKONOMİ İYİ YÖNETİLMİYOR'
Kılıçdaroğlu, TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, TOBB Yönetim Kurulu üyeleriyle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
CHP'nin iş dünyasında bir algısı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “CHP'nin, iş dünyasındaki algısı biraz olumsuz, bu tabloyu kırmak istiyoruz” dedi.
İş dünyasının rahat çalışabileceği, üretebileceği, istihdam yaratabileceği bir modeli kurmakta kararlı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sanayicinin ekonominin kamu görevlisi olduğunu, bu nedenle önündeki engellilerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
TOBB'u özel sektörün kalbi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, gelişip büyümesi için herkesin çalışması gerektiğine işaret etti. “Ekonomi iyi yönetilmiyor” diyen Kılıçdaroğlu, iyi yönetilen bir ekonomide 9 yılda 4 kez mali af çıkmasının söz konusu olamayacağını belirtti.
Ekonominin iyi yönetilmediğinin bir diğer somut göstergesinin de “ekonominin büyümesinin sıcak paraya bağlanması” olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bugün gazetelerde ilginç bir haber vardı. İnce belli bardağı ithal ediyoruz artık. Türkiye, cam sanayinde dünyada sayılı ülkelerden birisi. Nasıl oluyor da çay bardağını ithal etme konumunda kalıyoruz? Bu kur politikası böyle devam ederse bu sorun sadece sizin sorununuz değil hepimizin sorunu olmaya devam eder” diye konuştu.
“Türk Lirası çok değerlendi” diye övünmenin de hatalı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Ekonomiyi bilen birisi, Türk Lirası'nın olduğundan fazla değerli olmasından övünmez. Burada bir sorun vardır” dedi.
Türkiye'nin ithalata bağımlı olduğunu da ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin yeni bir istihdam politikasıyla yola çıkmak istediğini aktardı.
“...HEDEFİNİZ TUTMUYOR”
Kılıçdaroğlu, yüzde 5.5'lik bir büyümeni yalnızca var olan sorunları sürdüreceğini, orta vadeli mali planda ekonomik büyümenin yüzde 4 olarak tanımlandığını ifade ederek, “Yüzde 4 hedefliyorsanız, yüzde 9 büyüyorsanız bir sorun var demektir; hedefiniz tutmuyor” ifadesini kullandı. İş adamlarının algıları sağlıklı değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik başarısının kendisiyle aynı kulvarda olan ülkelerle karşılaştırılması gerektiğini kaydetti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta oldukları ifadesini kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bizim zaten duymak istediğimiz bu. Çatı örgütlerinin, meslek kuruluşlarının siyasi partilere eşit mesafede olması lazım. Bizim ekonomi anlayışımızda şu var, bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmayan sanayicinin de önündeki engelleri kaldırmakta kararlıyız. Çünkü o sanayici kendisi için değil, ülkesi için çalışıyor. Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz ama bir ortak payda yaratmak zorundayız. Çalışan, üreten, alın teri döken, risk üstlenene bizim saygı duymamız gerekir; hedefimiz bu, bu saygıyı göstereceğiz.
İster doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde bunu yapacağız. Bizim tekstilcilerimiz Türkiye'den ayrıldılar Mısır'a gittiler. Doğu ve Güneydoğu da ekonomik büyüme açısından ciddi sorunuz var. Mısır'ın Türk tekstilcilerine sağladığı olanakları biz Doğu ve Güneydoğu'da niye kendi tekstilcilerimize sağlamadık? Ne vardı engel? İnsan eksiğimi, girişim eksikliği mi? Ne eksikliğimiz vardı? Politik tercih eksikliğimiz vardı, tercih oraya yöneldi. Teşvik politikasında da sağlıklı ve tutarlı bir politika gütmeye kararlıyız. Var olan teşvik politikalarının tümü yanlış. gerekirse sektör bazında, firma bazında özel teşviklerin devreye girmesi lazım. Bunu yaptığımız zaman başarılı olabiliriz.”
“İTHALATA DAYALI BÜYÜME, SICAK PARAYA DAYALI EKONOMİ”
Sanayicilerin enerji maliyetlerinden şikayetçi olduğunu da ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir nükleer santral yapılacağını hatırlatarak, sanayicilerden gittikleri ülkelerde nükleer santraldan elde edilen enerjinini ne kadara satıldığını sormalarını istedi.
Kılıçdaroğlu, “Biz kendi ülkemizde üniversitelerimizin, iş adamlarımızın, bilim insanlarımızın nükleer teknolojiyle tanışmasını isteriz ama yapılan nükleer santralda bir tek Türk mühendis bile çalışmayacak, niçin? Benim insanım öğrenmeyecek mi? Her şeyi Ruslar yapacak, bütün uzmanlar Ruslardan olacak, riskini biz üstleneceğiz ve bunun bize bir faydası olmayacak ve ben Rusya'dan değil belki başka bir ülkeden daha ucuza elektrik alırım. Bir de 15.5 cente alım garantisi veriyoruz, bunu iyi düşünmemiz lazım. Biz 'hükümeti alkışlayın ya da eleştirin' diye bir talepte bulunmuyoruz sizden, gerçekleri görmenizi isteriz. Biz kendi ülkemizi seviyoruz. Bizim milliyetçilik anlayışımızsda önce bizim kendi sanayicimiz, işadamımız kazanacak” şeklinde konuştu.
Türkiye'de istihdam yaratmayan büyüme kavramının geliştiğini, bunun son derece sakıncalı bir durum olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ithalata dayalı büyüme, sıcak paraya dayalı ekonomi anlayışının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında, Ekonomik Sosyal Konseyi'nin toplanmamasını da eleştirdi.
Toplumsal yaşamın özünün uzlaşmadan geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kaliteli bir demokrasi özgürlükten geçer. Türkiye'de demokrasi sorunu da var. Ben eminim sizler cep telefonlarınızla rahat konuşamıyorsunuz, o zaman bir demokrasi sorunu var. Özgürlük ve demokrasinin askıya alındığı veya yara aldığı yerde sorun bizim düşündüğümüzden çok daha hızlı büyür”dedi.
Bu sorunun ilerlemesinin, yandaş iş adamı, yandaş siyasetçi kavramının ortaya çıkmasının sermayeyi olumsuz etkileyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun, demokrasinin önündeki ciddi tehlikelerden birisi olduğunu kaydetti. Kişilerin mal varlıklarının güvenceli bir ortamda, hukuk içinde olması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Biz herkesin, demokratik bir Türkiye'de çalışabileceği, üretebileceği bir devlet anlayışından yanayız” dedi.