Gazeteci Oğuz Güven hakkında tutuklama kararı çıktı

Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven, trafik kazasında yaşamını yitiren Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper'le ilgili atılan başlık nedeniyle geçtiğimiz Cuma sabahı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alınmıştı. 

“YANLIŞLIKLA ATILDI”

Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen Güven savcılığa verdiği ifadede, söz konusu başlığın kendisi tarafından atılmadığını söyledi. Editöre kazaya ilişkin, “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Mustafa Alper’in aracını kamyon biçti” olarak tweet atmasını söylediğini anlatan Güven, “Ancak ‘Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti’ şeklinde tweet girmiştir. Tamamen yanlışlık sonucu internetin getirdiği rekabet ve hız faktörü göz önünde bulundurularak bir an önce haberi duyurmak amacıyla bu şekilde bir yanlışlık meydana gelmiştir” dedi. 

"55 SANİYE SONRA KALDIRILDI"

Söz konusu yanlış tweetin atıldıktan sadece 55 saniye sonra kaldırıldığını söyleyen Güven, “Bu da ilk tweetin sehven girildiğinin göstergesidir” dedi. Haberin içeriği incelendiğinde herhangi bir şiddet çağrısı ya da terör örgütünün övülmesi amacı olmadığının ortaya çıkacağını söyleyen Güven, “Tüm haberlerimize bakıldığında merhum Başsavcıya ilişkin en ufak kötü niyetimizin olmadığı ortaya çıkmaktadır” dedi. 

Güven savcılığa verdiği ifadenin ardından, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanması istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Cumhuriyet Gazetesi internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

Kararın ardından "Bu çürümüşlük karşısında yapacak bir şey yok" diyen Oğuz Güven Metris Cezaevi'ne sevk edildi.

TUTUKLAMA GEREKÇESİ

Tutuklama gerekçesi şu ifadeler ile yer aldı:

Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, "cumhuriyetgzt@" adlı Cumhuriyet gazetesine ait resmi Twitter hesabından 10 Mayıs’ta, "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti" şeklinde tweet atıldığı ve bununla ilgili soruşturma başlatıldığı hatırlatılarak, şüpheli Güven'in Cumhuriyet gazetesinin internet sitesi haber müdürü olması sebebiyle yasal sorumluluğu olduğu, özellikle gazetenin resmi Twitter hesabından paylaşılan tweetleri kontrol etme, varsa yanlışları düzeltme şeklinde denetleme görevinin olduğu kaydedildi.

Henüz soruşturması devam eden kazada hayatını kaybeden Denizli Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili atılan tweette iki hususa vurgu yapıldığı belirtilen kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Birincisi, atılan tweette, Denizle Cumhuriyet Başsavcısının ilk FETÖ iddianamesini hazırlayan başsavcı olduğunun belirtildiği, ikincisinde ise ‘başsavcıyı kamyon biçti’ ibaresinin kullanıldığı, aynı gazetenin resmi Twitter hesabından, Suriye'de YPG saflarında mayına basan için, 'yaşamını yitirdi' ibaresi kullanılırken, henüz soruşturması devam eden ve vefat eden başsavcı hakkında atılan tweette, 'kamyon biçti' ibaresinin özellikle kullanıldığı, atılan tweet ile bir anlamda FETÖ soruşturma dosyalarında görev yapan savcılara akıbet gösterildiği, bu savcıların sonlarının ne şekilde olacağına ilişkin gönderme yapıldığı, bir anlamda başlarına ilerde geleceklere, tweette seçilen 'kamyon biçti' ibaresi ile vurgu yapıldığı, habercilik anlayışında 'biçti' ibaresinin, haberin ses getirmesi için kullanılabileceği, örneğin 'asansör giyotin gibi biçti, freni patlayan yolcu otobüsü yayaları biçti' şeklinde haberlerin günlük hayatta sıklıkla kullanıldığı, ancak suça konu resmi Twitter hesabından atılan tweette ise haberin sansasyonel ve vurgu yapmasından çok, 'FETÖ hakkında iddianame hazırlayanların ileride başına ne geleceği' şekilde, toplumda algı oluşması için, 'kamyon biçti' ibaresinin özellikle seçildiği anlaşıldı."

Şüpheli Güven'in, Cumhuriyet gazetesi internet sitesi haber müdürü olması sebebiyle gazetenin resmi internet sitesinden yapılan her haber ve her tweeti denetleme sorumluluğunun bulunduğu, "bu tweeti editörünün attığına" ilişkin beyanının samimi olmadığı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kaydedilen kararda, "Şüphelinin cezai sorumluluğunun bulunduğu dikkate alındığında, isnat edilen Terörle Mücadele Kanununun (TMK) 7/2.maddesindeki suça ilişkin örgütün propagandasını yapma, bu amaca ilişkin toplumda algı oluşturma unsurları bakımından, suçun yasal unsurları oluştuğuna dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, suçun yasal alt ve üst sınırları dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, atılan tweet ve bu tweetin altında yapılan yorumlarla ilgili soruşturmanın halen devam ettiği, delillerin toplanmakta olduğu anlaşılmakla, şüpheli Güven'in tutuklanmasına hükmedildiği belirtildi. (AA)

OĞUZ GÜVEN’İN TUTUKLANMASINA TEPKİLER

Cumhuriyet Gazetesi internet sitesinin genel yayın yönetmeni Oğuz Güven’in tutuklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş birer açıklama yaptı. 

Güvenin tutuklanan 165’inci gazeteci olduğunu vurgulayan Milletvekili Yarkadaş, Türkiye düşünceyi ifade özgürlüğündeki 163üncü sıradaki yerini de ne yazık ki bir kez daha muhafaza etmiştir.ÿ Bu haberde herhangi bir hakaret yoktur. Terör propagandası yoktur. Gazeteci arkadaşımız Oğuz Güven yaklaşık 40 yıllık gazetecidir. Terör örgütlerine her zaman tavır almış bir arkadaşımızdır. Oğuz Güven 1997de bir kitap yazmıştı ’Zordur Zorda Gülmek’ diye Kitabında 12 Eylül darbesinin ardından yaşanan trajikomik gözaltı ve tutuklamaları öyküleştirmişti. Şimdi kendisi de öyküleştirdiği o kitabın kahramanlarından biri haline geldi. Ne yazık ki darbe dönemlerini aratmayan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Bu dava basın tarihine Başlık Davası olarak geçecektir. Bir başlıktan terör örgütü propagandası üretilmiş ve bir gazetecinin tutuklanmasına yol açılmıştır dedi. 

Sezgin Tanrıkulu da "Yargının tükendiği, bittiği ve her gün kendisini yok ettiği bir dönemi Türkiye tarihi yaşamadı. Ama maalesef bu adliye yargının ve adaletin mezarı oldu maalesef" diye konuştu. 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise şunları söyledi: 

Biz bugün çok üzgünüz. Ahmet ve Nedim tutuklandığında bu ülkeye yazık oluyor demiştik. Gerçekten bu ülkeye çok yazık oluyor. Bir başlık nedeniyle yönetim kurulu üyemiz, bir genel yayın yönetmeni tutuklandı. Bir başlık nedeniyle gazeteciler tutuklanıyorsa artık hiç kimsenin düşünceyi ifade özgürlüğünün olmadığını kesinlikle söyleyebiliriz. Gazetecileri tutuklamak bu ülkedeki sorunları çözmüyor. Bütün siyasetçileri bütün vicdan sahibi insanları gazetecilik mesleğinin önündeki engelleri kaldırmaya davet ediyorum. Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik halkın haber alma hakkı için yapılan bir meslektir." (DHA)