Güncelleme Tarihi:
3 gün önce ani solunum sıkıntısı ve yüksek ateş şikayetiyle hastaneye başvuran Asena, tedavi altına alındığı yoğun bakın ünitesinde saat 04.45 sıralarında hayatını kaybetti.
Duygu Asena'nın, beyin tümörüne bağlı solunun durması nedeniyle öldüğü ve 2004 yılından itibaren beyin tümörü yüzünden tedavi gördüğü belirtildi.
"MUCİZEVİ BİR ŞEKİLDE 2 YIL YAŞADI”
Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ayşe Fidan Baturalp, Duygu Asena'da görülen tümörün çok agresif ve ileri derecede habis olduğunu belirterek, “Tanı konulduğunda 3-4 aylık yaşam süresi olmasına rağmen Duygu Hanım mucizevi bir şekilde 2 yıl yaşadı” dedi.
Baturalp, hastanede düzenlediği basın toplantısında, Duygu Asena'nın 2 yıldır “glioblastoma” denilen beyin tümörü nedeniyle tedavi edildiğini, tedavisini onkolog ve beyin cerrahlarının üstlendiğini anlattı. Asena'nın son dönemlerde tedaviye yanıt vermediğini, sadece destek tedaviyle yardımcı olmaya çalıştıklarını ifade eden Baturalp, şöyle devam etti:
“Hastaneye yatışında ani bir solunum sıkıntısı ve yüksek ateşle geldi. Bu tablo da bizim tümörün büyümesine bağlı olarak merkezi etki dediğimiz tabloya bağlıydı. Şuuru kapalı olarak yoğun bakım ünitesine aldık. Destek tedavi vererek tansiyonunu yükselttik ve hastanın kontrolünü sağlamaya çalıştık. Ama ne yazık ki sayın Asena'yı bu sabah saat 04.45'te kaybettik.”
“GEÇ KALINMADI”
Bir gazetecinin, “Tedavide geç mi kalındı” sorusuna Baturalp, ”Hayır, kesinlikle. Yalnız tümör çok agresif bir tümördü. Tanı konulduğunda 3-4 aylık yaşam süresi olmasına rağmen Duygu Hanım mucizevi bir şekilde 2 yıl yaşadı” yanıtını verdi. Asena'nın hastalığı hakkında bilgi verilmesinin istenilmesi üzerine Baturalp, kendisinin beyin cerrahı ve nörolog olmadığını, göğüs hastalıkları uzmanı olduğunu belirterek, “Burada bulunmamın nedeni tamamen duygusal bağlardan ötürü ve son tablonun solunum sıkıntısının benimle ilgili olması” dedi.
Çeşitli beyin tümörleri olduğunu, hepsinin bu derece agresif, hızlı ve ölümle sonuçlanmadığını belirten Baturalp, Duygu Asena'da görülen tümörün çok agresif, ileri derecede habis olduğunu ve nüksettiği için Asena'nın 2 kere ameliyat edildiğini söyledi.
Dün de gazeteci-yazar Halit Çapın yaşamını yitirmişti.
ASENA'NIN CENAZESİ, 1 AĞUSTOS'TA TOPRAĞA VERİLECEK
Duygu Asena'nın cenazesi, 1 Ağustos Salı günü İstanbul'da toprağa verilecek.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden (TGC) yapılan yazılı açıklamaya göre, Asena için salı günü saat 10.00'da Vatan Gazetesinde, saat 11.00'de de Atatürk Kültür Merkezinde tören düzenlenecek. Duygu Asena'nın cenazesi, öğle vakti Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
DUYGU ASENA KİMDİR?
Duygu Asena 19 Nisan 1946'da İstanbul'da doğdu. Kadıköy Özel Kız Koleji'ni ve İÜEF Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İÜ Çocuklar Evi'nde pedagog, bir reklam şirketinde metin yazarı olarak çalıştı. Kadınca (1978), Onyedi, Ev Kadını, Bella, Kim, Negatif (1992) dergilerini yönetti. TRT-2'deki "Ondan Sonra" programını hazırlayıp sundu (1992-1997). 1992'den 2002'e kadar Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Hastalığı teşhis edilene kadar Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde dergicilik dersi verdi.
YAPITLARI
İlk yazısı 1972'de Hürriyet'in Kelebek ekinde çıktı. İlk kitabı Kadının Adı Yok'la adını duyurdu. Geniş bir okur kitlesine ulaşan kitap 1988'de "müstehcen" bulunarak yasaklandı; iki yıl süren dava sonucu yayımına izin verildi, aynı yıl Atıf Yılmaz tarafından filme alındı. Yapıtları: Adının Adı Yok (1987), Aslında Aşk da Yok (1989), Kahramanlar Hep Erkek (1990), Aynada Aşk Vardı (1997), Değişen Bir Şey Yok (1998), Aslında Özgürsün (2001), Aşk Gidiyorum Demez (2003).
FEMİNİZMİN SAVUNUCUSU
Türkiye, Duygu Asena'yı feminist düşüncenin en ateşli savunucusu olarak tanıdı. Kadın hakları için birçok faaliyetin içinde bulunan Asena, bu konuyu köşe yazılarında ve kitaplarında sürekli gündeme getirdi.
Dostları O'nun sadece kadınların değil, erkeklerin yaşamına da büyük katkılarda bulunduğunu söyler.
KADININ ADI YOK
Asena'nın Kadının Adı Yok isimli kitabı 1987 yılında yayınladı. Kitap bir yıl içinde 40 baskı yaparak Türkiye'de satış rekoru, daha sonra filme çekilerek gişe rekoru kırdı. 40'ıncı baskının satışları sürerken, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından muzır bulunarak satışı yasaklandı. Bunun üzerine Duygu Asena'nın açtığı davada kitap aklandı. Yeni baskıları yayınlandı. Kitap 53 baskısıya ulaştı.
Kadının Adı Yok, Almanya, Hollanda ve Yunanistan'da çevrilerek yayımlandı. İlk baskıları kısa sürede tükendi... Bu kitap Yunanistan'da "best seller" oldu.
İkinci kitabı Aslında Aşk Da Yok, Kadının Adı Yok'un devamı niteliğindedir. 36. baskıya ulaşan bu kitap da yine Almanya, Hollanda ve Yunanistan'da yayımlandı.
DUYGU ASENA'NIN ÖLÜMÜ YABANCI AJANSLARDA
Yazar ve kadın hakları savunucusu Duygu Asena'nın ölümüne uluslararası haber ajanslarından AP de bülteninde yer verdi. Ajans haberi duyururken, Asena'nın, kadın hakları, cinsellik ve kadınların dayak yemesi konusunda Türkiye'de tabulara karşı çıkan ilk yazar olduğu yorumunu yaptı.
Asena'nın kadınlara, “etraflarındaki çemberi kırmaları, eşit haklar elde edebilmeleri ve özgür olabilmeleri için ilk adım olarak bir iş elde etmeleri çağrısı yaptığını” kaydeden ajans, yazarın, ”Çok uzun bir yol katettik, ancak önümüzde henüz uzun bir yol daha var” ifadesini de anımsattı.