Güncelleme Tarihi:
VUSLAT DOĞAN SABANCI CEBIT'TE KONUŞTU WEB TV
Sabancı, İnterpromedya tarafından düzenlenen “Bilişim Zirvesi'09” kapsamında gerçekleştirilen “Yeni Medya” başlıklı konferansta, 1992-1996 yılları arasında New York'ta Uluslararası Medya ve İletişim Bölümü'nde lisansüstü programını bitirmeye hazırlandığını ve bitirme tezini “Gazetecilerin Geleceği” konusunda yazdığını söyledi.
O yıllarda internetin yeni yeni başladığını dile getiren Sabancı, “6 ay çalıştım, her boyutuyla baktım ve tezimi bitirdiğimde şu sonuca vardım. Özetle dedim ki '2003 yılına geldiğimizde hepimiz uyanacağız, yataklarımızdan kalkıp bilgisayarın başına koşacağız, internet zaten hazır olacak. Bir tuşa basacağız, özel formatta özel boyuttaki yazıcımızdan gazetemiz çıkacak ve kahvaltımızı o gazeteyi okuyarak yapacağız'. Bir de başlık attım, 'Gazetelere Ölüm, Gazetelerin Sonu' diye...” şeklinde konuştu.
Sabancı, 1996 yılında Hürriyet gazetesinde çalışmaya başladığını anımsatarak, bu dönemde ise kendisine ABD'de öğretilen bazı yalanları keşfettiğini belirtti.
ABD'de gazeteler için “doğal tekel” yorumu yapıldığını ancak Türkiye'de bunun böyle olmadığını dile getiren Sabancı, şunları kaydetti:
“Çok müthiş bir şey yapmanıza gerek yok. Eğer dünyada ne olduğunu iyi takip edebiliyorsanız ve bunu iyi uyguladığınız sürece Türkiye'de bir adım önde olabilirsiniz. Gerçekten birçok işte Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. O yüzden bizde ilk kez 1996'da internet sitemizi açtık. Yaptığımız, ABD gazetelerinden gördüğümüzü uygulamaktı.
İkinci önemli performans kriteri de (başarılı olabilmek için ilk gelen oturur). İlk olacaksınız, arandığınızda mevcut olacaksınız ama sonra bir kriter daha var. Her 10 dakikada da bir sandalye kapmaca oynanır. Her tur bir o kadar kişi daha geliyor. Burada hem ilk gelince oturacaksın, sonrasında da her zaman kendini yenileyeceksin.
Üçüncü sihirli kelime de biraz eskide kalmış gelebilir ama o da 'istikrar'dır. İstikrar, internette çok önemli. Doğru bildiğin bir şeye,istikrarlı bir şekilde yatırım yapmak, modalara yatırım yapmaktansa doğru bildiğin alana istikrarlı yatırım yapmak başarıyı getiriyor.”
HURRIYET.COM.TR'NİN BAŞARISI
Vuslat Doğan Sabancı, diğer önemli şeyin de icraat olduğunu belirterek, gelinilen noktada Hürriyet gazetesinin “www.hurriyet.com.tr” adresli internet sitesinin, Türkiye'nin en büyük internet sitelerinden biri olduğunu, dünyanın ise 10. büyük medya portalı olduğunu ifade etti.
Sitenin aylık 1,5 milyar sayfasının görüntülendiğini, 20 milyon tekil ziyaretçisinin olduğunu ve günlük 20 bin ziyaretçi yorumunun yapıldığını anlatan Sabancı, şöyle devam etti:
“Geliştirdiğimiz hiçbir ürünü, hiçbir fonksiyonu, hiçbir yeni siteyi sadece Türkiye'yi düşünerek yapmadık. Bütün dünyayı düşünerek yaptık. Bu da bize çok büyük bir rekabetçi avantaj sağladı. Kafamızdaki ülke sınırlarını aştık. Bir ürün nerede daha iyi geliştirilebilirse orada geliştirdik. Bu coğrafyanın en büyük seri ilan platformu olmak istiyoruz. Şu an her gün 500 bin kişi Hürriyet gazetesini okuyor. Her gün 1,5 milyon farklı kişi internet sitemize giriyor. Aylık 600 bin kişi cep uygulamamızı kullanıyor.
Birçok form değişiyor ama gazetelerin 'ölüyor' denildiği bir dönemde benim Hürriyet'im okunuyor, tıklanıyor, konuşuluyor. Tezimin konusuna dönersek eğer, fena bir içerik yazmamışım ama bugün olsa başlığı tamamen değiştirirdim. Çünkü başlık 'Gazetenin Ölümü' değil, 'Gazete Yeniden Doğuyor'... Gazete, bütün tarihi boyunca hiç olmadığı kadar, kanlı, canlı, genç, her yerde, her formda ve her şekilde. Gazete aslında hayat çizgisine baktığımda bugün Benjamin Button...”
“TÜRKİYE, İNTERNETTE GEÇİRİLEN SÜRE BAKIMINDAN ZİRVEDE”
“Medya Fütüristi” ve Yazar Gerd Leonhard da kimsenin geleceği bilemeyeceğini, kendisinin de sadece önündeki 1-2 yıla bakarak trendleri incelediğini ve medya alanında araştırmalar yaptığını ve sonuçlara ulaştığını söyledi.
Bilgisayarın artık internete bağlanmanın tek yolu olmadığını ve insanların internete bağlanmak için birçok mobil cihaz kullandığını dile getiren Leonhard, ABD'de insanların yüzde 40-45'inin internete fotoğraflar yüklediğini ve internette sosyalleştiğini ifade etti.
Türkiye'de de ilginç rakamlara ulaştığını dile getiren Leonhard, şunları kaydetti:
“Türkiye, bir kişinin internette geçirdiği süre bakımından zirvede. Bir kişi, ayda 32 saatini geçiriyor internette ve Türkiye'de internet tüketimi 25 yaş altı kişiler tarafından yapılıyor. Burada artık insanlar ofislerdeki büyük bilgisayarlardan bağlanmıyorlar internete. Mobil cihazlar kullanıyorlar. 'Peki bu durum işlerinizi nasıl etkileyecek?' diye baktığımızda da artık iş modellerini değiştirmemiz gerekiyor.
Şimdi internet üzerinden paylaşımlar ücretsiz olarak yapılıyor. Peki burada nasıl para kazanılıyor? ABD'deki istatistiki bilgilere göre kitapların sadece yüzde
15'inden azı matbu basılmış. Artık kitaplar internet üzerinden download edilebiliyor. 'Amazon Kindlee' diye bir cihaz var. Bu cihazla kitapları yarı fiyatına download edebiliyorsunuz. İki yıl içinde bütün televizyonlardan internet bağlantısı sağlanacak ve bu noktada telekom, internet ve medya birleşecek. Sosyal ağlar birbirine girmiş olacak. Facebook'ta şu an 350 milyon kullanıcı var ve facebook en yaygın olarak kullanılan sosyal ağ olarak tanımlanıyor.
Sosyal network aktivitelerinin artmasıyla SMS ve MMS kullanımı azalacak. Artık kullanıcılar, telefon görüşmeleri için de internet temelli araçları kullanıyor. Değişiklik artık çok uzak değil. Çok hızlı, çok büyük gelişimler yaşanıyor. Siz bir mobil operatör veya bir telekomünikasyon firmasıysanız bu değişimlere ayak uydurmalısınız.”
Leonhard, gençlerin artık partilerde DVD veya VCD yerine Youtube'dan şarkı dinlediklerini belirterek, “DVD ve VCD artık lüks olarak algılanıyor. DVD ve VCD'lerin kullanımı çok azalacak” dedi.
Kitaplara internet üzerinden ulaşmanın ekolojik tasarruf sağlayacağına da dikkati çeken Leonhard, şöyle konuştu:
“Elektronik kitapların kullanımında ciddi bir yükseliş var. Devletler buradan yakalayacağı tasarrufu düşünecekler. Bütün içerik, fiziksel ortamdan dijital ortama taşınıyor artık. Tabii ki kitaplar yok olmayacak, insanlar kitap okumaya devam edecek ama ilk öncelik dijital olacak. e-kitapların da korsanlığını yapanlar olacaktır ama bunu engellemek için müzik sektörünün tecrübelerinden faydalanmalıyız ve aynı hataları tekrarlamamalıyız.
İş modellerinizi oluştururken korumayı birinci planda tutmalısınız. Teknoloji aslında korsanlığı kolaylaştırmıyor. Uygulanan iş modelleri korsanlığın yapılmasına olanak sağlıyor. Yeni iş modellerinde gizliliği ön planda tutmalıyız. Artık fiziksel olarak radyo, hesap makinesi satamıyorsunuz. i-phone'da bu işlevleri gerçekleştirebiliyoruz. Bunları satamıyorsak, bu uygulamaları satmalıyız. Şirketler artık içerik satmalı, geleceğe dönük yeni iş modelleri gerçekleştirmeli. Pek çok gazete, internet ortamına geçerek, baskı maliyetlerini düşürüyor. Bu durumu kabullenip buna yönelik çözümler getirmelisiniz.”
Leonhard, insanların internete ulaşım için ödeme yapmayı sevmediklerini ve buna yönelik çözümlerin üretilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
İNTERNET PENETRASYONU YÜZDE 100
Interactive Advertising Bureau (IAB) Türkiye Başkanı Levent Erden de Türkiye'deki internet penetrasyonunun (yayılım/kullanım oranı) yüzde 100 olduğunu iddia etti.
Erden, Türkiye'de 17 milyon hane olduğuna dikkati çekerek, hesapların haneler üzerinden yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de 25 milyon tekil internet kullanıcısının olduğunu anlatan Erden, “Dolayısıyla 17 milyon haneden aslında Türkiye'de pazarlama iletişimi yoluyla kendi kullanılabilir geliri bir şeyler harcamaya yeterli hane sayısı 6-7 milyondur” diye konuştu.
İnternetin, sadece gençler ve çocukların bir oyun aleti olmadığını vurgulayan Erden, “Türkiye'de internet penetrasyonu yüzde 100'dür. Bu, 2001'de de yüzde 100'dü” dedi.