Güncelleme Tarihi:
“PROTESTO HAKKIMI KULLANMAK İÇİN PARKA GİTTİM”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi’nde araştırma görevlisi olduğunu belirten 28 yaşındaki Ceyda Sungur şunları söyledi:
Olay günü Gezi Parkı’nda hukuksuz bir şekilde, mahkeme kararı olamadan yıkım başlamıştı. Ağaçlar sökülmeye başlanmıştı. Parka öğle saatlerinde kepçelerin geldiğini duymuştuk. Üniversitenin kampusü parka çok yakındı. Parkın yok edilmesine karşı protesto hakkımı kullanmak için gittim.
“UYARI YAPMADAN YÜZME SIKMAYA BAŞLADI”
Polise karşı herhangi bir direnişte veya eylemde bulunmadım. Orada 100-150 kişi duruyordu. Hiçbir uyarı duymadık. Bir anda polis gaz sıkmaya başladı. Arbede yaşandı. İnsanlar kaçmaya başladı. Yere düştüm. Ayağa kalktığımda polisle çok kısa bir anlığına göz göze geldik. Amiri ‘sık, sık, sık’ diye bağırıyordu. Zaten o da biber gazını sıkmaya hazırdı. Polis memuruna yarım metre kadar yakın mesafedeydim. Polis memuru herhangi bir uyarı yapmadan bir şey söylemeden biber gazını yüzüme doğru sıktı.
“NEFES ALMAKTA ZORLANDIM”
Yüzümde yanma oldu, nefes almakta zorlandım. Bana orantısız bir şekilde sırtımı döndüğümde sırtıma gelecek şekilde yüzüme ve gözüme doğru gaz sıktı. Hatta o kadar keyif almış olacak ki ben sırtımı döndükten sonra sıkmaya devam etti. Arkamdaki kameraya da sıktı. Olayın şoku ile rapor almayı düşünemedim. O günden sonra gaz sıkılması nedeniyle herhangi bir rahatsızlığım olmadı. Ancak o gün biber gazı sıkıldıktan sonra bir saat boyunca acı çektim. Rapor almak için Adli Tıp'a sevk edilmek istiyorum.
“SAVCI, ‘KİM AMİR KİM MEMUR BELLİ DEĞİL’ DİYEREK YAZMADI”
Sanıktan şikayetçiyim. Savcılık ifademde ısrarla amiri söylememe rağmen savcı Adnan Çimen, ‘kim amir, kim memur belli değil’ diyerek yazmadı. Ayrıca ‘sık, sık, sık’ diye talimat veren amirin de tespit edilerek cezalandırılmasını istiyorum.”
“AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLSİN”
Sungur’un avukatı İlkay Bahçetepe ise biber gazının bu kadar yakın mesafeden sıkılmasının ölümlere neden olabileceğine dikkat çekerek, aynı zamanda işkence suçunun oluştuğunu ifade etti.
Benzer vakalarda ölümlerin meydana geldiğini hatırlatan avukat Bahçetepe, “Biber gazı haksız, aşırı orantısız yasalara ve hukuka aykırı şekilde kullanılmıştır. Müvekkilimin sağlığını etkileyecek şekilde orantısız bir müdahale yapılmıştır. Görevsizlik kararı verilerek dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz” dedi.
“FARKLI KAMERA GÖRÜNTÜLERİ VAR”
Sanık polis memuru Fatih Zengin’in avukatı Funda Sadıkahmet ise olaya ilişkin farklı açılardan alınmış kamera görüntülerinin bulunduğunu belirterek, “Özellikle mesafeyi netleştirecek görüntüler mevcut. Mahkemeye sunacağız. Süre istiyoruz” diye konuştu.
KATILMA TALEBİ KABUL EDİDİ
Ceyda Sungur’un suçtan zarar görmesi nedeniyle katılma talebini kabul eden yargıç, olaya ilişkin tüm görüntü kayıtlarının mahkemeye gönderilmesi için savcılığa yazı yazılmasına, bu kayıtların savcılıkta bulunmaması durumunda ise ön inceleme yapan İstanbul Valiliği ve emniyet müdürlüğü ile mülkiye müfettişlerinden istenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
POLİS MEMURUNA 2 YIL HAPİS İSTEMİYLE DAVA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Gezi Parkı eylemlerinde ‘kırmızılı kadın’ olarak tanınan Ceyda Sungur’a gaz sıkarak görevini kötüye kullandığı öne sürülen polis memuru Fatih Zengin hakkında TCK 257/1 maddesi gereğince 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi istenmişti. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede Zengin’in Ceyda Sungur’a bir metreden daha az mesafeden yüzünü hedef alarak biber gazı sıktığı, gazdan etkilenen Sungur’un arkasını dönmesine rağmen polisin gaz sıkmaya devam ettiği belirtilmişti.
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN SULH CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
İstanbul 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi ise polis memuru Fatih Zengin hakkında TCK 257/1 maddesi gereğince dava açıldığını ancak 257/1 ve 2’inci maddelerindeki temel cezanın üst sınırının 8 Aralık 2010’da yapılan değişiklikle 1’inci fıkrada 2 yıla, 2’inci fıkrada 1 yıla kadar hapis gerektirdiğini belirtmişti. Bu nedenle davaya bakma görevini sulh ceza mahkemesine ait olduğunu ifade eden İstanbul 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı İstanbul 18’inci Sulh Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
“TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞTİ”
Ceyda Sungur hakkında ise “Halkı Kanuna Uymamaya Tahrik” suçundan yürütülen soruşturma sonunda suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik(dava açılmamasına) kararı verilmişti.