Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin Suriye ile tarihi ve ekonomik bağlarını ayrıntılı biçimde anlatan yazar, İstanbul'da Türk özel timlerinin eski mensuplarının Özgür Suriye Ordusu saflarında savaştığına dair doğrulanmamış haberler dolaştığına da dikkat çekmiş.
"Suriye’ye insani müdahale için gerekçeler ortada. Ancak Batı isteksiz olduğundan Suriye halkının kaderini Türkiye ve diğer bölge güçleri belirleyecek" diyen yazar şöyle devam ediyor:
"Yakın gelecekte Türkiye İngiltere'den, İran Almanya'dan, Suudi Arabistan Fransa'dan, Rusya Amerika'dan daha önemli olacak. Suriye'de bu bölgesel güçlerin her biri kendi çıkarlarının peşinde...
"Bu çıkarlar sırf ekonomik ve askeri değil, aynı zamanda kültürel ve ideolojik zeminde tanımlanıyor. Dolayısıyla burada Şii devrim sonrası İran ile Sünni karşı devrimci Suudi Arabistan, emperyalizm sonrası bir Rusya ile yeni Osmanlı bir Türkiye arasında mücadele veriliyor.
"Buna uzakta ancak güçlü Çin'i de eklemeden geçmeyelim. Çünkü Çin, BM'de terazinin yönünü hayati şekilde belirleyebilecek konumda.
"1912'de uykuya dalmış bir paşa bugün uyansa, birkaç haftalık uyum sürecinden sonra kendisini alıştığı ortamda hissederdi. ‘Ah,’ derdi ‘Evet, eski büyük güçler, çoğu küçülmüş, kısmen modernleşmiş olsa da aynı bildik büyük oyunu oynuyor.’
"Avrupa Birliği neredeyse 50 yıldır verdiği sözü tutup Türkiye'yi kucaklamış olsa, Suriye çevresindeki güçler dengesi farklı olabilirdi. Ama bu yapılmadı.
"Avrupa Avrupa olarak, pek çok konuda olduğu gibi Suriye konusunda da sesini duyuramıyor. Bu yüzden de Suriye'nin cesur direnişçileri ve mazlum sivillerinin kaderi egemen güçlerin eski usul bölgesel rekabetine bağlı... "