GAP'ta tehlike çanları

Güncelleme Tarihi:

GAPta tehlike çanları
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 03, 2002 11:54

Dicle Üniversitesi (D.Ü) Fen- Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kılıç, GAP Bölgesi'ndeki yoğun tarım alanlarının hızla kirlendiğini bildirdi.

Haberin Devamı

Doç. Dr. Kılıç, GAP Bölgesi'nde sulamanın baÅŸlamasıyla yaygınlaÅŸan yoÄŸun tarımda bilinçsiz gübre ve zirai ilaç kullanımının toprak ve zincirleme olarakbütün ekolojik hayatı olumsuz etkilediÄŸini kaydetti.Â

Bölgedeki çiftçilerin yeterince bilinçlenmeden suya kavuÅŸtuklarınıve daha çok verim almak için aşırı gübreleme ile zirai ilaçlamanın yapıldığına deÄŸinen Doç. Dr. Kılıç, ''Aynı amaçla yapılan aşırı sulamada topraktaki tuzlanmayı artırarak, verimliliÄŸi düşürüyor. Bilinçsiz uygulamalar yüzünden GAP'taki su ve toprak hızla kirleniyor'' dedi.Â

Doç. Dr. Kılıç, toprağın kirlenmesinde en büyük etkenin eÄŸitimsizlik olduÄŸunu belirterek, dengesiz toprak dağılımı nedeniyle toprakların daha çok kiracılar eliyle iÅŸletildiÄŸi için kaygısızca kullanımın da önemli bir etken olduÄŸunu vurguladı. Doç. Dr. Kılıç, ÅŸunları söyledi:Â

Haberin Devamı

 ''Bölgede dengesiz bir toprak dağılımı var. GeniÅŸ topraklara sahipolanlar arazilerini ya kiralıyor ya da ortakçılara veriyor. Bu geçici kullanıcılar da sadece daha çok verim almayı düşündüklerinden toprak aşırı sulanıp gübreleniyor. Aşırı su kullanımıyla toprağın kaymak tabakası olarak ifade edebileceÄŸimiz kısmı, yüzeyde olan gübre ve ilaç ile birlikte dere ve ırmaklara akıyor. Dolayısıyla sulardaki canlı hayat ile bunlara baÄŸlı olarak zincirleme bir ÅŸekilde diÄŸer canlılar da olumsuz etkileniyor.''Â

Doç. Dr. Kılıç, GAP Bölgesi'nin Çukurova'nın kaderini paylaÅŸmakta olduÄŸunu ve ÅŸimdiden mümkün olan geri dönüşümün saÄŸlanması için üreticilerin eÄŸitilmesine önem verilmesi gerektiÄŸini de belirterek, bugün baÅŸlanacak eÄŸitim çalışmasının 3-5 yıl içinde sonuç vereceÄŸiniifade etti.  Doç. Dr. Kılıç, şöyle dedi:Â

''Yapılan araÅŸtırmalarda Dicle Nehri'ndeki balıklarda ağır metal oranı yüksek çıkıyor. Bölgedeki akarsuların çoÄŸunda durum aynı. Irmakların daha az yoÄŸun tarım yapılan üst kısımları korunaklı küçük adacıklar haline gelmiÅŸ durumda.''Â
   Â
HENÜZ ÇOK GEÇ DEĞİL
   Â
Doç. Dr. Kılıç, yaptıkları araÅŸtırmalarda bölgedeki alanlarda henüz tam anlamıyla kirlenme meydana gelmediÄŸini tespit ettiklerini debelirterek,   eÄŸitim çalışmalarıyla geri dönüşümün zor olmayacağını bildirdi.Â

Haberin Devamı

DoÄŸada olumlu biyolojik gösterge (biyoindikatör) olarak kabul edilen Isırgan Otu ile Yalıçapkını KuÅŸu'nun halen bölgede varolduÄŸunu ve ısırganotu ile Yalıçapkını KuÅŸu'nu, Göksu, Devegeçidi, Dicle ve Kralkızı Baraj gölleri çevresinde tespit ettiklerine de deÄŸinen Doç. Dr. Kılıç, bu iki canlının hassas özellikleri nedeniyle varlıkları bulundukları alanın tam olarak kirlenmediÄŸine iÅŸaret ettiÄŸini kaydetti.Â

Doç. Dr. Kılıç, Geç kalmamak için hemen harekete geçilmesi ve Orman Bakanlığı'nın baÅŸlattığı avcıları bilgilendirme seminerleri gibidoÄŸal hayat ile birebir temasta olan vatandaÅŸların eÄŸitilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret ederek, ''Henüz çok geç deÄŸil...Hemen harekete geçilmesi lazım. Aksi takdirde yapılacak bilimsel çalışmaların amacınaulaÅŸması da mümkün olmayacaktır'' dedi.Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!