Güncelleme Tarihi:
Müjde, Muhteşem Yüzyıl dizisinde, hikayenin gerçek bir karakter üzerinden yazıldığını, kendisinin senaristliği ve yapımcılığını üstlendiği "Harem" dizisinde ise soyut bir atmosfer kurgulandığını söyledi.
Harem'i Muhteşem Yüzyıl dizisine nazire olarak yapmadığını belirten Müjde, tarihi göndermelerle izleyicileri güldürmeyi amaçladığını ifade etti.
Müjde, Basurlular Krallığı'nda Kral Küçük Esat'ın hareminin, 45 kız çocuğuna rağmen hiç erkek evladı olmaması nedeniyle tahtının geleceğinden kaygı duymasının ve Kırım Kongo Krallığı ile aralarındaki rekabetin konu edildiği Harem'i Muhteşem Yüzyıl'ın yayınlanmasından önce planladığını dile getirdi.
Game Of Thrones, Spartaküs, Roma gibi tarihi yapımların dünyada ve Türkiye'de de yükselişe geçmesinin ardından bunların parodisini yapmaya karar verdiğini anlatan Müjde, “Bu tür akımlardan etkilenip başladığımız doğrudur ama biz daha soyut bir atmosfer oluşturduk. Gerçeklikle ilgili sorunları ortadan kaldırıp sadece komediye odaklı bir dizi yaptık” değerlendirmesinde bulundu.
Dizide yer alan Muhteşem Yüzyıl göndermelerinin eleştiri olmadığını belirten Müjde, “Biz Sülüman ve Zührem'e dizide her hafta 1 dakika yer veriyoruz, o da seyirci gülsün diye. Bu göndermedir ama eleştirmiyorum” diye konuştu.
“Başbakan'a kısmen hak veriyorum”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili değerlendirmelerine “kısmen hak verdiğini” ifade eden Müjde, “Bir başbakanın bir diziyi beğenmeme, eleştirme hakkı vardır. 'Neden böyle bir Kanuni filmi yapıldı? Keşke öbür türlü yapılsaydı' şeklinde bir eleştiri tabii ki yapabilir” dedi.
Müjde, Tanıtma Fonu, TRT ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla Kanuni Sultan Süleyman'ın siyasi ve askeri yönünü ortaya koyacak bir projenin hayata geçirilebileceğini kaydetti.
“Dram çeksem Nilüfer Hatun'u anlatırdım”
“Muhteşem Yüzyıl gibi bir dizi çeker miydiniz” sorusuna ise “Yapardım ve orada da gerçekten hikaye olacak unsuru arardım” yanıtını veren Müjde, “Osmanlı'yı anlatan bir dram çeksem, tarihi gerçeklerden uzaklaşmadan, Osmanlı'nın ilk döneminden Nilüfer Hatun'u anlatırdım. Osmanlı'nın kuruluşunu anlatmam da siz o hikaye üzerinden Osmanlı'nın kuruluş aşamasını anlayabilirsiniz. Ben senarist olduğum için benim için önce öykü önemli. Büyük bir öykü peşinde koşardım” diye konuştu.