Güncelleme Tarihi:
Gamze Açar, 7 Kasım 2020'de internette gördüğü iş ilanı üzerine Rıza Doğan ile irtibata geçti ardından iş görüşmesi için Kızılcahamam'da odaları devre mülk olarak kiralanan termal otele gitti. Açar, aynı gün sabaha karşı otelin 5'inci katında kaldığı odanın balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Açar'ın otelde görüştüğü ve kendilerini devre mülk şirketi çalışanları olarak tanıtan 5 kişiden Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral ve Emre Eker tutuklandı, Hüseyin Emre Gürgen ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
UYUŞTURUCU KRİZİNE GİRDİĞİNİ İDDİA ETTİLER
Ankara Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 sanık hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 63'er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk celsesinde savunmasını yapan Rıza Doğan, Gamze Açar’ın gece boyunca içki içtiğini ardından da uyuşturucu krizine girdiğini, sabaha karşı çıktığı balkondan düştüğünü iddia etti. Sanık Doğan, Açar’ın otele gelirken de uyuşturucu madde kullandığını söylediğini ileri sürdü.
Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.
ADLİ TIP RAPORU DOSYADA
Mahkeme heyeti, Gamze Açar’ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi, sanıkların iddia ettiği gibi uyuşturucu kullanıp kullanmadığının tespiti, düşmenin atılma, itme veya atlama sonucu mu meydana geldiği, otel odasından ve Açar ile sanıklardan alınan kan ve DNA örneklerinin yeniden karşılaştırılarak incelenmesi talebiyle dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan rapor ise dava dosyasına girdi. Raporda; Açar’ın kan ve doku örneklerinin incelemesi ile elde edilen bulguların, kişinin tedavisinde kullanılan ilaç etken maddeleri olduğu, tedavi düzeyinde olup, toksik düzeyde olmadığı, aranan toksik ve uyuşturucu maddelerin bulunmadığı belirtildi.
'TESPİTİ TIBBEN MÜMKÜN DEĞİL'
Raporda, kişinin ölümüne neden olan travmatik değişimlerin tamamının olay yeri inceleme raporunda da belirtildiği gibi yüksekten düşme sonucu meydana geldiği belirtilirken, "Yüksekten düşme eyleminin kişinin kendi iradesi ile mi, bir başkası ya da başkalarının etkisi ile mi ya da kazayla mı meydana geldiği hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile aydınlatılmasının uygun olacağı" denildi.
AVUKAT ÇETİN: ADALET ARAYIŞIMIZ DEVAM EDECEK
Gamze Açar’ın ailesinin avukatı Ali Fatih Çetin, raporun dosya için çok önemli olduğunu belirtip, "Sanıkların, özellikle Rıza Doğan’ın savunmasının temelinde Açar’ın aşırı derecede alkol aldığı, uyuşturucu krizine girdiği ve sonrasında çıktığı balkondan düştüğü yönündeydi ancak bu raporda Açar’ın uyuşturucu kullanmadığı, kanında çıkan maddelerin tamamının olay sonrası götürüldüğü hastanede tedavi maksatlı verilen ilaçların etken maddeleri olduğu ortaya çıktı. Yargılamanın en başından bu yana sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik akıl dışı savunmalar ortaya koyarak, fikir birliği içinde olay örgüsü yaratma çabalarına şahit olduk. Dosyadaki mevcut deliller, sanıkların kendi içinde de tutarsız olan beyanlarının tam aksini işaret etmekte. Tanık anlatımları ise Gamze'nin ölümüne dair gerçeği bir kez daha ortaya koymakta. Gamze için kadın ve çocuk hakları için adalet arayışımız devam edecek" dedi.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA
Ankara Batı Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıkların 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 63'er yıla kadar hapis istemiyle açılan davada yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral, Emre Eker ve tutuksuz sanık Hüseyin Emre Gürgen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Gamze Açar'ın babası Ferhat Açar ve annesi Sevinç Görkem ile taraf avukatları da duruşmada yer aldı.
Duruşmada, Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve Kadın Hakları Merkezi’nin katılım talebi, mahkeme tarafından reddedildi. Ö.E. ile O.O.'nun celse arasında talimatla alınan ifadeleri okundu. Sanıklara, otel çalışanı Ö.E.'nin "Saat 08.00 sıralarında önce art arda 4 çığlık sesi duydum. 4'üncü çığlık sesi haykırır gibiydi. Pencereye çıktığımızda yerde yatan bir kadın bedeni gördük. Aşağıda açık olan pencereden erkek sesleri geldi. Birinci erkek sesi, 'Kızı attık, şimdi polisler gelir, bizi götürürler' dedi" ifadesi soruldu.
'KİMSEYE, KIZI ATTIK, DEMEDİM'
Sanık Rıza Doğan, Gamze düştükten sonra yanına gittiklerini ve nefes almadığını fark ettiklerini söyledi. Doğan, "Dili boğazına kaçmıştı. Elimle dilini çıkardım ve ambulans gelene kadar başında bekledim. Ben Mustafa Emre Demiral ile birlikte kızı kenara kaldırmak istedik. Hiçbir şekilde düşürme durumu olmadı. Ben kimseyle 'Kızı attık, şimdi başımıza kalacak ve Gökhan bey bizi kurtarır' diye konuşmadım. Sadece 'Kız düştü, ne yapacağız?' dedim. Ayrıca O.O. doğru söylememektedir. Bizim çalışan olmadığımızı ve müşteri olduğumuzu söylemektedir. Gamze'yi otele alan O.O.’dur. Araca bindikten sonra O.O. ile kız uyuşturucu muhabbetine girdiler. İfade veren Ö.E.’nin ise baskı altında yalan ifade verdiğini düşünüyorum" dedi.
Sanık Mustafa Emre Demiral ise "Rıza Doğan beni uyandırdığında ‘Kız aşağı atladı’ dedi. Ben de ‘Nasıl oldu’ dedim. Rıza ise ‘İntihar etti, aşağı düştü’ dedi. Ben de o sırada balkona çıktım ve aşağı baktım. Rıza ‘Başımız belaya girecek’ dedi. Ben de ‘Hayırdır başımız niye belaya girecek, kendisi atlamadı mı?’ dedim. Rıza ise ‘Öyle de olay bizim olduğumuz odada oldu’ dedi. Ben o zamana kadar idrak edememiştim. Koşarak çıplak ayakla yardıma gittim. Resepsiyonda da 'Ambulansı arayın' diye bağırdım" diye konuştu.
'FEMİNİST OLARAK YETİŞTİRİLDİM'
Sanık Mehmet Doğan ise yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan başka suçu olmadığını ileri sürerek, "Alkol ve uyuşturucu madde kullanmıyorum. 10 aydır tutukluyum, annem ve babam tarafından feminist ve hümanist olarak yetiştirildim. Güzel bir ilişkim var benim. Bunu sanıklar da dahil olmak üzere herkes biliyor. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Diğer sanıklar da tanık beyanlarına karşı savunma yaptı ve suçsuz olduklarını söyledi.
Sanık avukatlarının beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.