Galatasaray Postanesi Galatasaray Spor Kulübü Müzesi olacak
Güncelleme Tarihi:
Emel ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2003 02:02
Müze yapılmak üzere 1998 yılında boşaltılarak restorasyon kapsamına alınan, ancak restorasyon sırasında meydana gelen usulsüzlükler yüzünden beş yıldır kaderine terk edilen, bu arada tepkiler nedeniyle yeniden postane yapılmasına karar verilen tarihi Galatasaray Postanesi, yine müze yapılmak üzere Galatasaray Spor Kulübü'ne devredildi.
İstanbul Galatasaray'daki 127 yıllık binanın bugüne kadar bir türlü tamamlanamayan restorasyonunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu onayını alarak, altı ay içinde Galatasaray Spor Kulübü yapacak. PTT Genel Müdürlüğü'nün açıklamasına göre, binanın giriş katında, ‘‘nostaljik’’ postane yer alacak. Üst katlar Galatasaray Müzesi, çekme kat ise PTT ile kulübün ortak kullanacağı hizmet alanları olacak.
127 yıllık tarihiyle, Türkiye'nin en görkemli postanelerinden biri olarak hizmet verirken müze yapılmasına karar verilen ve 1998 yılından bu yana başına gelmedik kalmayan Galatasaray Postanesi'nin yılan hikayesine dönüşen serüveni, yeni bir aşamaya ulaştı: PTT Genel Müdürlüğü, yolsuzluklarla ilgili mahkemeler sonuçlanır sonuçlanmaz ve eksik ve yanlış restorasyonlar düzeltilir düzeltilmez yeniden ‘‘postane’’ yapılacağına söz verdiği binayı, müze yapılmak üzere Galatasaray Kulübü'ne devretti. Böylece yılan hikayesinde başa dönüldü: Çünkü tarihi binanın müze yapılma kararına tepkiler olmuş; ‘‘postanemizi geri istiyoruz’’ imzaları toplanmış ve tepkiler üzerine PTT müzesi yapılmasından vazgeçilen binanın yeniden postane olması kararlaştırılmıştı. PTT Genel Müdürlüğü binanın giriş katının yine ‘‘nostaljik’’ postane olacağını açıkladı, ama bunun gerçek postane işlevini içerip içermediği anlaşılamadı.
BAŞINA NELER GELMİŞTİ
Ahşap bankoları, tavanlarındaki altın varak süslemeler, tarihi değer taşıyan kapıları, 1875 yılının özelliklerini taşıyan mimarisiyle Beyoğlu'nun simgelerinden biri olan Galatasaray Postanesi'nin, 1998'de ‘‘tarihi bina dediğin müze olur’’ anlayışıyla, kapısına kilit vuruldu. Restorasyonunda pek çok yolsuzluk yaşandı. Mermerlerinin çoğu sökülüp yok edildi, yeni mermerler kötü işçilikle döşendi. Bina hızla çürümeye terk edildi. Sökülen ahşap döşemeler, şişti, kabardı. Tarihi avizeler yerine spotlar takıldı. Tarihi maun kapılar, yeni döşemeyle uyuşmadığı gerekçesiyle kesildi. Bina son olarak, zamana ve koşullara direnerek usulsüzlükle ilgili davaların sonuçlanmasını bekliyordu. Çünkü PTT yetkilileri, davalar sonuçlanmadan içerde çivi çakılamadığını belirtmişlerdi.
GİRİŞ ÜCRETİ ORTAK
Bu arada yönetiminde değişiklikler yaşayan PTT Genel Müdürlüğü'nün Hürriyet'e yaptığı açıklamaya göre, binanın ön cephesindeki cumbanın yıkılma tehlikesi göstermesi üzerine öncelikle cumba restorasyonuna ait projeler İTÜ'ye hazırlatıldı. Koruma Kurulu'nca onaylanan bu projeye göre cumba restorasyonu tamamlandı. Ayrıca binanın ön cephesinin temizliği ve çürüyen ya da bozulan ahşap kapı ve pencerelerin yenilenmesi veya bakım onarımı için projeler hazırlandı. Genel Müdürlük Hürriyet'in soruları üzerine binada yapılması gereken tüm restorasyonun kulüp tarafından yapılacağını da açıklamalarına ekledi. Edinilen bilgilere göre, GS Kulübü, restorasyon işlemlerini altı ay içinde tamamlayacak.
Bina Galatasaray Spor Kulübü'ne on yıllığına tahsis edildi. Binayla ilgili halen devam etmekte olan davalar nedeniyle doğabilecek her türlü hukuki sorundan kulüp sorumlu. Elektrik, su gibi tüm harcamaları da kulüp tarafından karşılanacak binanın güvenliğini de kulüp sağlayacak. Müzeye giriş ücretinin yüzde 50'si ise PTT'ye ödenecek.
BEŞİKTAŞ DA DOLMABAHÇE'Yİ MÜZE YAPSIN
Daha binanın GS'ye devri duyulmadan itirazlar da yükselmeye başladı. Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkan Vekili Haluk Öztürk Atalay, Hürriyet'e ‘‘Bu konuda çok mücadele verdik. Orası da hortumlandı. Gerek PTT Genel Müdürlüğü'ne, gerek Bakan'a buranın müze olmasının doğru olmadığını, binanın Beyoğlu'nun bir simgesi olduğunu anlattık. Bize binanın yeniden postane olacağı sözünü vermişlerdi’’ dedi. Binanın önünde İstanbullular'ın çoğunun bir anısı olduğunu, kiminin nişanlısıyla buluştuğunu, kiminin kart attığını anlatan Atalay, şöyle devam etti: ‘‘Galatasaray güzide bir kulübümüz. Ama bu binanın onlara verilmesini onaylamıyoruz. O zaman Beşiktaş Kulübü Dolmabahçe'yi, Fenerbahçe Kulübü de Beylerbeyi Sarayı'nı müze yapsın, olacak şey mi? Hem Galatasaray'ın Hasnun Galip Sokak'ta dev bir binası var, oranın suyu mu çıktı, müzesini orada kursun. Beyoğlu'na kıymasın. Gerekirse önünde bildiri dağıtacağız, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçireceğiz, peşini bırakmayacağız.’’
Galatasaray Spor Kulübü ise önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirterek bu konuda bir açıklama yapmadı.
127 yıllık tarihiyle, Türkiye'nin en görkemli postanelerinden biri olarak hizmet verirken müze yapılmasına karar verilen ve 1998 yılından bu yana başına gelmedik kalmayan Galatasaray Postanesi'nin yılan hikayesine dönüşen serüveni, yeni bir aşamaya ulaştı: PTT Genel Müdürlüğü, yolsuzluklarla ilgili mahkemeler sonuçlanır sonuçlanmaz ve eksik ve yanlış restorasyonlar düzeltilir düzeltilmez yeniden ‘‘postane’’ yapılacağına söz verdiği binayı, müze yapılmak üzere Galatasaray Kulübü'ne devretti. Böylece yılan hikayesinde başa dönüldü: Çünkü tarihi binanın müze yapılma kararına tepkiler olmuş; ‘‘postanemizi geri istiyoruz’’ imzaları toplanmış ve tepkiler üzerine PTT müzesi yapılmasından vazgeçilen binanın yeniden postane olması kararlaştırılmıştı. PTT Genel Müdürlüğü binanın giriş katının yine ‘‘nostaljik’’ postane olacağını açıkladı, ama bunun gerçek postane işlevini içerip içermediği anlaşılamadı.
BAŞINA NELER GELMİŞTİ
Ahşap bankoları, tavanlarındaki altın varak süslemeler, tarihi değer taşıyan kapıları, 1875 yılının özelliklerini taşıyan mimarisiyle Beyoğlu'nun simgelerinden biri olan Galatasaray Postanesi'nin, 1998'de ‘‘tarihi bina dediğin müze olur’’ anlayışıyla, kapısına kilit vuruldu. Restorasyonunda pek çok yolsuzluk yaşandı. Mermerlerinin çoğu sökülüp yok edildi, yeni mermerler kötü işçilikle döşendi. Bina hızla çürümeye terk edildi. Sökülen ahşap döşemeler, şişti, kabardı. Tarihi avizeler yerine spotlar takıldı. Tarihi maun kapılar, yeni döşemeyle uyuşmadığı gerekçesiyle kesildi. Bina son olarak, zamana ve koşullara direnerek usulsüzlükle ilgili davaların sonuçlanmasını bekliyordu. Çünkü PTT yetkilileri, davalar sonuçlanmadan içerde çivi çakılamadığını belirtmişlerdi.
GİRİŞ ÜCRETİ ORTAK
Bu arada yönetiminde değişiklikler yaşayan PTT Genel Müdürlüğü'nün Hürriyet'e yaptığı açıklamaya göre, binanın ön cephesindeki cumbanın yıkılma tehlikesi göstermesi üzerine öncelikle cumba restorasyonuna ait projeler İTÜ'ye hazırlatıldı. Koruma Kurulu'nca onaylanan bu projeye göre cumba restorasyonu tamamlandı. Ayrıca binanın ön cephesinin temizliği ve çürüyen ya da bozulan ahşap kapı ve pencerelerin yenilenmesi veya bakım onarımı için projeler hazırlandı. Genel Müdürlük Hürriyet'in soruları üzerine binada yapılması gereken tüm restorasyonun kulüp tarafından yapılacağını da açıklamalarına ekledi. Edinilen bilgilere göre, GS Kulübü, restorasyon işlemlerini altı ay içinde tamamlayacak.
Bina Galatasaray Spor Kulübü'ne on yıllığına tahsis edildi. Binayla ilgili halen devam etmekte olan davalar nedeniyle doğabilecek her türlü hukuki sorundan kulüp sorumlu. Elektrik, su gibi tüm harcamaları da kulüp tarafından karşılanacak binanın güvenliğini de kulüp sağlayacak. Müzeye giriş ücretinin yüzde 50'si ise PTT'ye ödenecek.
BEŞİKTAŞ DA DOLMABAHÇE'Yİ MÜZE YAPSIN
Daha binanın GS'ye devri duyulmadan itirazlar da yükselmeye başladı. Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkan Vekili Haluk Öztürk Atalay, Hürriyet'e ‘‘Bu konuda çok mücadele verdik. Orası da hortumlandı. Gerek PTT Genel Müdürlüğü'ne, gerek Bakan'a buranın müze olmasının doğru olmadığını, binanın Beyoğlu'nun bir simgesi olduğunu anlattık. Bize binanın yeniden postane olacağı sözünü vermişlerdi’’ dedi. Binanın önünde İstanbullular'ın çoğunun bir anısı olduğunu, kiminin nişanlısıyla buluştuğunu, kiminin kart attığını anlatan Atalay, şöyle devam etti: ‘‘Galatasaray güzide bir kulübümüz. Ama bu binanın onlara verilmesini onaylamıyoruz. O zaman Beşiktaş Kulübü Dolmabahçe'yi, Fenerbahçe Kulübü de Beylerbeyi Sarayı'nı müze yapsın, olacak şey mi? Hem Galatasaray'ın Hasnun Galip Sokak'ta dev bir binası var, oranın suyu mu çıktı, müzesini orada kursun. Beyoğlu'na kıymasın. Gerekirse önünde bildiri dağıtacağız, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçireceğiz, peşini bırakmayacağız.’’
Galatasaray Spor Kulübü ise önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirterek bu konuda bir açıklama yapmadı.