Güncelleme Tarihi:
Sema törenleriyle dünyayı büyüleyen, aşk, sevgi, birlik mesajları veren Mevlevi toplulukları savaş halinde. Bölünme birkaç yıl öncesine dayanıyor. Sema gösterileri kazanç kapısı mı? Kadın-erkek birlikte sema yapabilir mi? Semazenler renkli kıyafet giyebilir mi? Tartışmalar sürüyor...
Mevlana yolunda iki kadın
Hz. Mevlana, kadın-erkek birlikte sema yapıldığını göre ne derdi?
Yolunuz her ayın ikinci ya da son pazarında Galata Mevlevihanesi'ne düşerse, bir sürprizle karşılaşacaksınız. İkindi vakti Çağdaş Mevleviler'in (Hasan Çıkar'ın dedeliğini yaptığı Çağdaş Mevlana Aşıkları) semazen grubu, burada sema törenleri yapıyor.
Grubun dedesi Hasan Çıkar, ‘‘Hz. Mevlana döneminde de kadın semazenler vardı. Ama ne yazık ki, erkekler ile birlikte sema yapamıyorlardı. Şimdi buna engel yok. Hz. Muhammed ve Hz. Mevlana ilerici ve reformcuydular. Hep cehaletle savaştılar. Şimdi bunu yadırgamanın anlamı yok’’ diyor.
Evet, Çağdaş Mevleviler uzun süredir kadın-erkek birlikte sema yapıyor. Üstelik şaşkınlığınız bununla da bitmiyor. Çünkü kadın semazenlerin arasında iki tane de yabancı var. Biri Amerikalı, diğeri de Japon.
TEKKEDE SEMA DERSİ
Üsküdar Doğancılar Caddesi'ndeki eski mevlevihaneyi Kültür Bakanlığı'ndan kiralayan Çağdaş Mevleviler grubu, burada hafta içi sema törenleri ve eğitimi yapıyor. Ben de merakımı yenmek için Üsküdar'daki Numan Dede Tekkesi'nde semazenlik öğrenen genç kadınları görmeye gittim.
Çağdaş Mevleviler'in içinde belki de ilk çağdaş kadın semazen olan Didem Edman, bu başlangıcın simgelerinden. Artık usta bir semazen olduğu için, yeni gelen kadın, hatta erkekleri o yetiştiriyor.
Didem Edman'ın eğitim verdiği kadın semazenler arasında konuşmak istediğim Amerikalı Tuesday ve Japon Rie de vardı. Bir kaç saatlik çalışma ve eğitimden sonra, hep birlikte katalitik sobanın önüne çoktük ve konuşmaya başladık.
TURİSTTİ MEVLEVİ OLDU
Tuesday Frindt 26 yaşında. ABD'de bir güzel sanatlar okulundan mezun olduktan sonra Türkiye'ye yerleşmiş. Geçimini İngilizce öğretmenliğiyle kazanıyor. Yıllar önce Türkiye'ye turist olarak geldiğinde Mevlevilerle tanışmış, ülkesine dönünce Mevlana'nın şiirlerini okumuş. Sonunda soluğu Türkiye'de Çağdaş Mevleviler'in arasında almış.
Bir yıldır sema yapan Tuesday Türkçe konuşurken zorlanıyor. Ama Hz. Mevlana'nın yüceliğini farkettiğini ve artık nefsini köreltmeyi başardığını söylüyor. Kimliği sorulduğunda, ‘‘Ben bir mevleviyim’’ cevabını veriyor. Hiç bir dine mensup olmadığını söyleyen Frindt, müslümanlığı kendisine en yakın din olarak gördüğünü sözlerine ekliyor.
TELEVİZYON YAPIMCISI
Rie Yamazaki ise Japon ve yaşını söylemekten kaçınıyor. 20 ile 30 arasındayım diyor. Çok iyi Türkçe konuşan Rie, henüz öğrenim aşamasında. Ama gerçeği Mevlana'da bulduğunu söylüyor. Yaklaşık 6 aydır Mevleviler ile bir arada olan Yamazaki, semazen olmanın, Allah'a ulaşmanın en kısa, en kutsal yol olduğunu savunuyor.
Tuesday ile birlikte Galata'da bir evde yaşayan Rie, aslında bir televizyon yapımcısı. Ama Mevlana aşkına işinden ve evinden uzakta. Ne zaman ülkesine döneceğini bilmiyor.
NAİL KESOVA: ‘‘Başlarında Hasan Efendi diye ben Mevleviyim diyen bir zat var. Musiki ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Hatta Mevlevilik ile de bir ilgisi yoktur.’’
HASAN ÇIKAR: ‘‘Nail Kesova Mevlevilik'ten hiç bir şey bahsedemez, ancak bozar. Benim yanımda semazenbaşılık yaptı altı ay kadar. Grupta zille halile çalıyordu. Oysa ben 35 senedir Hz. Mevlana'yı temsil ediyorum. Konya'nın postu da bana verilmiştir!’’
Bunlar Galata Mevlevi Musikisi ve Sema Topluluğu'nun dedesi Nail Kesova ile Çağdaş Mevlana Aşıkları Topluluğu dedesi Hasan Çıkar'ın birbirlerine karşı söylediklerinin yalnızca birkaçı. Gerçi tarikatın aşkpiri Hz. Mevlana yolundan gidenlere sevgiden söz etmeyi öğretiyor, ama iki topluluk birbirini acı sözlerle suçluyor.
ÜÇ BEŞ KURUŞ KAZANIYORUZ
Nail Kesova, Hasan Çıkar'ın grubunun kadın-erkek sema gösterileri yapmasını, renkli kıyafetler giymesini geleneğe aykırı buluyor.
Hasan Çıkar ise, Nail Kesova'nın, dernek imkanlarını kişisel çıkarları için kullandığından ötürü 1995'te camiadan uzaklaştırıldığını iddia ediyor:
‘‘O günden itibaren etrafına topladığı aynı anlayıştaki kişilerle küçük bir kalabalık oluşturarak ismimizi kullanıyor. Ve bu eşsiz felsefi değeri kendi özel çıkarlarına ısrarla alet etmeye çalışıyor.’’
İddiaya göre dede Kesova semazenlerin ‘‘Hak'tan alır halka saçarız, kendimize birşey mal etmeyiz’’ düsturunu ihlal ediyor.
Kesova ise şöyle yanıt veriyor: ‘‘Manevi yolculuğumuzda üç beş kuruş kazandığımız oluyor ama bu da dernek için bastırdığımız broşür ve davetiyelere gidiyor.’’
AYNI MEVLEVİHANEDE
Her iki topluluk semalarını Tünel'de Divan Edebiyatı Müzesi Müdürlüğü içindeki Galata Mevlevihanesi'nde icra ediyorlar.
Bu mevlevihanede 18 yıl önce Galata Mevlevihanesi'ni Yaşatma Derneği kurulmuş. İki dedenin aralarının açılması da o yıla rastlıyor. ‘‘Derneği ben kurdum. Adını da ben koydum. İlk başkanı da benim’’ diyen Nail Dede'ye Hasan Dede'nin cevabı şöyle: ‘‘Derneği Bican Dede kurdu, Kesova sadece bir üye idi sonra da derneğin başına getirildi.’’
DEDELER NE DİYOR?
Hanımlı beyli sema olmaz
Nail Kesova
(Galata Mevlevi Musikisi ve Sema Topluluğu)
Ekibimiz 700 yıldır Mevlana töresinin devamı olan bir ekiptir. Bendeniz de Hz. Mevlana soyunun Dr. Celalettin Çelebi'den icazet almış bir mevlevi dedesiyim. Dedelik gökten zembille inmiyor. 1960'dan bu yana bu törenin içindeyiz. Konya'da semazen, sonra semazenbaşı oldum. Muhtelif sazları terennüm ettik ve nihayet Mevlana'nın 21. kuşak torunu bana bu ünvanı verdi. Galata Mevlevihanesi Yaşatma Derneği'ne gelince, Hasan Efendi dahil o grubu derneğe ben aldım. Ama onun fikriyatı bize uymuyor. Hanımlar ve beyler birlikte Bektaşi nefesleri var, buna dini folklor diyelim. Hanımlarla beylerle müşterek yapılan sema, ‘‘bugüne kadar yapılmamış, modernleşiyoruz’’ havasında sempatik gelebilir ama bu dervişlik olmaz. Hanım derviş olmamış mı olmuş, semazen de olmuş ama hanımlı beyli sema etmemişler. Hasan Efendi grubu yapıyor. Biz çağdaşız diyorlar ona da peki. Ama çok renk bana göre tevhid yolunda seyredene bile bir çelme takar. Yedi sekiz senelik bir grup. Oysa benim mensup olduğum 40 senelik. Galata Mevlevihanesi'nin ilk icrasını biz verdik. Biz derneğimizi kurduğumuzda Hasan Efendiler yoktu.
Mevlevilik para için yapılmaz
Hasan Çıkar
(Çağdaş Mevlana Aşıkları Topluluğu)
Ücret karşılığı bir araya gelen bu topluluğun derneğimizle hiçbir ilgisi yoktur. Galata Mevlevihanesi'ni Yaşatma Derneği 1982'de kuruldu. Ancak topluluğumuzun adı Çağdaş Mevlana Aşıkları'dır. 1988'de kuruldu. Sözü edilen profesyonel amaçlı topluluk ile hiçbir alakamız yoktur. Hizmetlerimiz dernek ve vakıf çatısı altında başarıyla devam ediyor. Nail Kesova kandırmaca ve isim yanıltması ile bir anlamda adımızı kullanmış ve bazı yurtdışı faaliyetlerimizi kendi tarafına çevirmiştir. Başarısız olmuş ve bizlere aktarılan şikayetlere sebep teşkil etmiştir. Örneğin Belçika seyahatlerinde ‘‘bu grup o grup değil’’ şeklinde protesto ile karşılaştıklarını duyduk. Ayrıca resmi adı Divan Edebiyatı Müzesi olan yaklaşık 500 yıllık eserin (Galata Mevlevihanesi) onarımı için destek sağlamak derneğimizin asli işidir. Hizmet alanımız Evrensel Mevlana Aşıkları Vakfı (EMAV) adı altında daha da genişledi. Kadın-erkek bir arada yapılan sema törenlerimiz tüm dünyada izleniyor. Grubumuz ilahiler, Atatürk ilahileri ve Mevlevi Ayinleri hazırlayıp icra ediyor. Broşür, kaset ve CD çalışması yapıyoruz. Mevlevilik meslek olmamalı.
SEMA DÜNYASINDA İKİ ALEM
Nail Kesova’nın grubu
Adı: Galata Mevlevi Musikisi ve Sema Topluluğu
Kuruluş tarihi: 1982
Dede: Nail Kesova
Dedelik aldığı yıl: 1964
Dedeliği aldığı şeyh: Konya Mevlevihanesi son şeyhi Dr. Celalettin Çelebi
Sema tarzı: Beyaz semazen kıyafetleri ile sadece erkek
Etkinlikleri: Her ayın üçüncü pazarı Galata Mevlevihanesi
Hasan Çıkar’ın grubu
Adı: Çağdaş Mevlana Aşıkları Topluluğu (Çağdaş Mevleviler)
Kuruluş tarihi: 1988
Dede: Hasan Çıkar
Dedelik aldığı yıl: 1968
Dedeliği aldığı şeyh: Üsküp Mevlevihanesi son şeyhi Hakkı Dede
Sema tarzı: Renkli semazen kıyafetleri ile kadın-erkek birlikte
Etkinlikleri: Her ayın ikinci ve son pazar günü Galata Mevlevihanesi ve her perşembe ve her ayın ilk pazarı Üsküdar Mevlevihanesi'nde halka açık sohbet, sema gösterisi ve tasavvuf müziği konseri.