Gabon, dinlerin kardeşliği, pigmelerin ülkesi

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) daveti üzerine geldim Gabon'a.

Türkiye bu ülkeyi, bir fotoğrafla tanıdı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir kumsalda, çıplak ayakla, bir balıkçıyla kayığı başında sohbet ederkenki fotoğrafı.

İşte bu yüzden çok tanıdık bir yandan Türkiye'ye Gabon.

İİT'ye üye 57 ülkenin enformasyon bakanları toplantısını izleyeceğim Gabon'un başkenti Libreville'de.

Ama önce biraz Gabon bilgisi...

Çünkü ilginç bir ülke.

Toprakları Türkiye'nin yaklaşık üçte biri kadar. Ama asıl ilginç olan nüfusu...

Sadece iki milyon kadar. Bu nüfusun yaklaşık yarısı da başkent Libreville'de yaşıyor.

Ülkenin yüzde 80'i orman. Ekvator çizgisi üzerinde olduğundan, bizim anladığımız anlamda mevsimler mevcut değil...

Kuru ve yağışlı iki mevsim var. Yağmur olsa da, olmasa da hava sıcaklığı pek değişmiyor. Sürekli 25 ile 30 derece arasında gidip geliyor. Geceleri ise 22-23 derece sürekli. Ama yılın 10 ayı çok çok yağmur aldığından müthiş nem var havada.

DİNLERİN UYUMU

Gabon, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olmakla birlikte nüfusunun çok büyük bölümü yaklaşık yüzde 90'ı Hristiyan. Eski bir Fransız sömürgesi ve resmi dili Fransızca.

İİT üyesi olmasını sağlayan ise Cumhurbaşkanı.

Gabon'un bir önceki Cumhurbaşkanı Ömer Bongo, Katolik doğmuş. Ancak sonradan din değiştirip Müslümanlığı kabul etmiş.

Müslümanlığı seçmesindeki en önemli etken ise Fas Kralı.

Ömer Bongo, çok iyi dostu olan bir önceki Fas Kralı 2. Hasan'ın sayesinde Müslüman olmuş. Kral, bizzat Gabon'a gelip Cumhurbaşkanı'nı almış ve Hac görevini birlikte yerine getirmişler.

"MÜSLÜMAN OLDUM. İSTERSENİZ İSTİFA EDEYİM..."

Ömer Bongo, Müslüman olur olmaz hemen devlet televizyonuna çıkmış, halka seslenmiş. Mesaj ilginç...

"Müslüman oldum" diye açıklamış. "Ama ülkemin büyük bölümü Hristiyan. Eğer Müslüman olmam sizi rahatsız edecekse, ben istifa etmeye hazırım..."

Ama halktan olumsuz bir tepki gelmemiş. Bu nedenle de görevine devam etmiş Ömer Bongo. Ta ki iki yıl kadar önce ölünceye dek.

Yerine ise başkan olarak o da Müslümanlığı kabul etmiş olan oğlu Ali Bongo seçilmiş. Seçimler uluslararası gözetim altında yapılmış ve hileye rastlanmamış.

Baba Bongo da, oğul Bongo da Müslüman olmakla beraber ailenin tümü İslam dinini seçmiş değil. Yani Cumhurbaşkanı ailesinde hala Katolik olanlar var.

Halkın da sadece yüzde 10'u Katolik. Ancak ülkede kimin hangi dinden olduğuna dair en ufak bir ayrımcılık, gerginlik, sıkıntı yaşanmıyor.

Gabon, Başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Klasik Ortadoğu diktatörlüklerini andırmakla beraber bu ülkede öyle pek bir muhalif hareket yok. Belki o Afrika sabrı/rahatlığı nedeniyle kimsenin pek siyasetle ilgilendiği de yok. "Ha o gelmiş iktidara, ha bu. Beni ilgilendirmez. Ben hayatıma bakarım" psikolojisi hakim. Halkın çok büyük bölümü mevcut Başkanlık sisteminden de, mevcut Cumhurbaşkanı'ndan da memnun gibi.

ZENGİN VE İSTİKRARLI ÜLKE

Mevcut yönetimden memnuniyet, ülke istikrarına da yansımış. Afrika'nın en istikrarlı ülkelerinden biri Gabon.

O yüzden de bu yılın başında Afrika Futbol kupası finallerine evsahipliği yapmış Libreville. Şimdi de 57 üye ülkeden oluşan İİT bakanlar toplantısında 57 ülkenin bakanlarını ağırlıyor.

Gabon'da toprak geniş, nüfus az. Ancak ülke doğal açıdan çok zengin.

PİGMELERİN ANAVATANI

Gabon, pigmelerin de ana vatanı. Ülkenin yüzde 80'i ormanlık ve hala bu ormanlarda, yüzyıllardan gelen geleneklerini sürdüren pigmeler var. Ama zaman içinde sayıları çok azalmış.

Orman kaynaklarının dışında ülkede petrol de var, doğalgaz da. Ayrıca hala hiç dokunulmamış çok zengin altın ve uranyum yatakları da mevcut.

Petrolü, eski sömürge ayrıcalıklarını bırakmaya hiç niyeti olmayan Fransa'nın şirketi Total çıkarıyor. Shell şirketi de ikinci ortak.

Başkent Libreville'deki çok geniş Rusya ve Çin Büyükelçilikleri de bu ülkelerin ilgisinin somut göstergesi gibi.

Çinliler, her türlü doğal kaynakla yakından ilgililer. Şimdilik ülkeye "orman işletmecisi" olarak girmişler. Hektarlarca ormanı kiralamışlar. Karşılığında da mal veriyorlar Gabon'a.

ABD'nin de ilgisini ise halen inşaat halindeki koskocaman Büyükelçilik binası ortaya koyuyor. ABD de bu ülkede daha fazla varlık göstermek, etkin olmak için koları sıvamış durumda.

VE TÜRKİYE...

Türkiye ise henüz pek görünürde yok Gabon'da. Türkiye Büyükelçiliği daha çok yeni, sadece birkaç aylık. Henüz bir Büyükelçilik binası yok. Eski Fahri Konsolos'un bürosunda çalışıyor Türkiye'nin yeni atadığı ilk Libreville Büyükelçisi Ahmet Demirer.

Büyükelçilik yeni ama daha eski bir Türk okulu mevcut Gabon'da. Türk-Gabon Uluslararası Özel Okulu 2009'dan beri öğrenci kabul ediyor. 2009'da 2 öğrenci ile başlanmış, şimdi 106 öğrencisi var.

Okul Müdürü Ercan Yılmaz, "Geçen yıl sadece 4 Türk vardı burada. Büyükelçilik açlınca sayımız yüzde yüzden fazla arttı. Artık 10 kişiyiz" diye özetliyor Türk varlığını Gabon'da.

Gerek Okul Müdürü Yılmaz, gerekse Büyükelçi Ahmet Demirer uçaktan indiğim andan itibaren sürekli ilgilendiler bu yabancı ülkede yalnız kalmamamız, birşeye eksiklenmememiz için.

Okulu da ziyaret etme fırsatı buluyorum. "Nasıl ilgi var mı?" diye sorduğumda aldığım yanıt ilginç. Okul Müdürü Yılmaz, "Velilerimiz arasında, okul sahipleri var" yanıtını veriyor. Sanırım durumu en iyi anlatan yanıt bu.

GABONLU BALIKÇI

Yazıya girerken Cumhurbaşkanı Gül'ün kumsalda Gabonlu bir balıkçıyla sohbet ettiği o unutulmaz fotoğraftan bahsettim.

Ve sürpriz...

O balıkçıyı da bulmayı başardım Gabon'da.

Uzun uzun sohbet ettik.

Ayrıntılar yarın...