Güncelleme Tarihi:
IRNA haber ajansının bildirdiğine göre, bilgisayar sistemlerinde yeni bir virüs keşfeden İranlı mühendisler, patlamanın arkasında CIA ve Mossad’ın ürettiği “Duqu” virüsü olduğunu iddia etti.
Ajans, İran Sivil Savunma Örgütü Başkanı Golam Rıza Celali’nin, “Duqu ile mücadelemizin ilk aşamasındayız” dediğini belirtti.
İRAN'IN NÜKLEER TESİSLERİ / GRAFİK HABER
ABD’li güvenlik yazılımı şirketi Symantec, Duqu’nun ortaya çıkışını Ekim ayında duyurmuştu. Şirket geçen ay yayımladığı raporda, “İran’ın çok sayıda santrifüjünü devre dışı bıraktığına inanılan Stuxnet’in sanayi kontrol sistemlerinde hasara yol açtığını, Duqu’nun ise bulaştığı sistemleri siber saldırılara karşı zayıf kıldığını” ifade etti.
Celali, Stuxnet virüsünü temel alan “yeni siber tehdidin” altında bulunan tüm nükleer tesislerdeki bilgisayarları kontrol ettiklerini, İran’ın virüsle savaşmak için yazılım ürettiğini” belirtti.
"PATLAMA SABOTAJ SONUCU" Patlamada ölen Tuğgeneneral Hasan Tehrani Mukaddem
Time dergisine konuşan Batılı bir istihbarat yetkilisi de "Patlamanın kaza olduğunu söyleyen İranlılara inanmayın" ifadesini kullanarak, "İran'ın nükleer silah geliştirme kabiliyetine darbe vurmak için yeni sabotaj girişimlerinin gerçekleştirileceğini" söyledi. Yetkili, "Daha şarjörde çok mermi var" ifadesini kullandı.
Devrim Muhafızları’na bağlı Fars haber ajansı, “patlamanın nükleer silah testleri veya füze başlıklarının taşınması esnasında yaşandığına” dair haberleri reddetmişti. Devrim Muhafızları’nın basın sözcüsü General Ramazan Şerif, “Patlamanın geleneksel silahların taşınması esnasında yaşandığını” belirtmişti.
TESİSTE ŞAHAB FÜZELERİ VARDI
Başkent Tahran’ın yaklaşık 20 kilometre batısında yaşanan patlama, bir füze tesisininin tamamına yakınını yok etti. Tesiste, İsrail’e ulaşabilen Şahab füzeleri bulunuyordu.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafından geçen hafta açıklanan, İran nükleer programı hakkındaki raporda, “İran’ın Şahab-3 füzesindeki geleneksel savaş başlığını çıkartarak nükleer başlıkla değiştirmeyi denediği” bilgisine yer verildi.
Devrim Muhafızları, İran-Irak savaşında top ve füze birlikleri için çok büyük görevler üstlendiği belirtilen Tuğgeneral Mukaddem’in “izinden gideceklerini” belirtti.
İsrail basını ise Cumartesi günü yaşanan patlamayı ertesi gün manşetlerine taşıdı. Maariv gazetesi, “İran Ordusu’na yapılan saldırılardan kim sorumlu” manşetini atarken, geçmişte İran nükleer ve askeri ağında geri adım atılmasına neden olan olayların listesini verdi.
İsrail radyosuna konuşan Savunma Bakanı Ehud Barak, “Cumartesi günü yaşanan patlamaların ileride tekrar yaşanmasını umduğunu” söyledi.
DUBAİ’DEKİ ŞÜPHELİ ÖLÜM
İranlı yetkililer, hafta sonunda Dubai’de kaldığı otel odasında ölü bulunan muhafazakar politikacı Mohsen Rezai’nin oğlunun ölümünün arkasında da İsrail’in olabileceğini düşünüyor.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen ve 2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan Rezai’nin oğlu Ahmed’in, intihar etmiş olabileceği belirtilmişti. Ancak İranlı yetkililer, Ahmed’in bir suikast sonucu öldürülmüş olabileceğine inanıyor.
Mossad, 2010 yılında yine Dubai’de Hamas militan örgütünün üst düzey yetkililerinden Mahmud el Mabhu’ya suikast düzenlemişti.