Futboluyla sadece rakiplerini değil ırkçılığı da yendi

Güncelleme Tarihi:

Futboluyla sadece rakiplerini değil ırkçılığı da yendi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2010 00:38

Almanya futbolunun harika çocuğu Mesut Özil, başarısının sırrının aynı anda hem Türk hem de Alman kültürleriyle yoğurulmasında yattığını söylüyor.

Haberin Devamı

 

Almanya Futbol Milli Takımı’nın Türk asıllı oyuncusu Özil ilk önce futbol stiliyle dikkatleri üzerine çekti. Özil’in hareketli, beklenmedik ve kendine göre bir futbol anlayışı var. Bu sıfatlar Almanya’da doğan ve disiplinli Alman sistemi içinden çıkan oyuncular için nadiren kullanılıyor.                                 

 

Ancak otoriteler, Özil’in futbolunu, Werder Bremen’de yerine geçtiği Brezilyalı oyun kurucu Diego’ya o kadar benzetiyor ki kendisini “yeni Diego” olarak tanımlıyor. Yetenekleri sayesinde Özil şimdiden Almanya’nın en umut verici yeteneklerinden biri olarak görülüyor.

 

Haberin Devamı

Türk bir ailenin Almanya doğumlu oğlu olan Özil için İngiliz Guardian gazetesi geçen yıl “başlama vuruşundan önce Kuran’dan sureler okuyan tek Alman” yakıştırmasını yapmıştı.

 

TÜRKLERİN UYUM SORUNU

Alman Federal İstatistik Dairesi’nin geçtiğimiz günlerde açıklanan 2008 yılı verilerine göre Almanya’da toplam 2.9 milyon Türk yaşıyor ve Türkler ülkedeki en büyük göçmen grubu. Ancak bu kadar büyük bir grup olmalarına karşın Türkler, Alman toplumuna uyum sağlama konusunda diğer göçmen topluluklarına kıyasla daha fazla sorun yaşıyor.

 

Der Spiegel dergisinde yayımlanan 2009 yılının Kasım ayına ait bir araştırmaya göre ülkedeki Türklerin yarısına yakını anavatana geri dönmek istiyor. Aynı araştırma ülkedeki Türklerin sadece yüzde 21’inin hayatlarından memnun olduğuna işaret ediyor.

 

Bu kültürel kopukluğun Alman milli takımı üzerinde önemli etkileri var. Bir yandan Miroslav Klose ve Lucas Podolski gibi Polonya doğumlu ya da Gerald Asamoah gibi Ganalı oyuncular takım içinde büyük bir başarıyla mücadele ediyor. Diğer yandan Hamit ve Halil Altıntop kardeşler ya da Hakan Balta gibi oyuncular Türk milli takımında mücadele etmeyi tercih ediyor.

 

Haberin Devamı

“GERÇEK BİR ALMAN DEĞİL”

Bu yüzden Özil’in iki yıl önce profesyonel kariyerine Almanya’da devam etme kararı iki ülke arasında ufak bir gerginliğe neden olmuştu. Türk futbolseverler Özil’i kaybettikleri için büyük üzüntü duymuş, Türk federasyon yetkilileri de genç oyuncunun fikrinin değişmesi için bir hayli çaba sarf etmişti.

 

Diğer yandan Almanya’da sağ görüşlü siyasetçiler Özil’in “gerçek bir Alman olmadığını” söyleyerek milli takımda oynamasına itiraz ederken, sol görüşlü siyasetçiler genç futbolcunun ülkede ırk ilişkilerinin düzeltilmesi için bir rol modeli olması gerektiğini savunuyordu.

 

Bütün bu tartışmanın içinde Özil, seçiminden hareketle siyasi çıkarımlar yapılmasını önlemeye çalıştı. O dönemde kararının Türk kökenlerine aykırı olmadığını savunan Özil, “Burada büyüdüm, burada kendimi rahat hissediyorum ve her zaman için Almanya’nın genç milli takımlarında oynama fırsatları elde ettim” demişti.

 

Haberin Devamı

ÇATLAK SESLERİ SUSTURDU

Son dönemde Özil’in geçmişiyle ilgili tartışmalar iyice hafifledi. Genç futbolcunun yeteneğine gelen övgüler kimliğiyle alakalı eleştirileri bastırmaya başladı.

 

Örneğin 2009’da İsveç’te Almanya ve İngiltere arasında oynanan Ümit Milli Avrupa Şampiyonası finalinde, “maçın adamı” seçilen Özil’le ilgili olarak İngiltere Futbol Derneği Balkanı Trevor Brooking “Biz maalesef Mesut gibi yaratıcı oyuncular üretemiyoruz” ifadesini kullanmıştı.

 

Almanya’da bu sezon Özil’in yılı oldu. Bu ayın başında Kicker dergisi genç futbolcuyu “sezonun ilk yarısında Bundesliga’nın en iyi oyuncusu” seçti. Bugüne kadar Alman milli takımında yedi kez görev alan Özil’in 21 yaşında olduğu düşünüldüğünde performansı büyülüyor. Birkaç ay sonra başlayacak Dünya Kupası’nda yıldızı daha da parlayacak gibi görünüyor.

 

Haberin Devamı

BAŞARININ SIRRI İKİ KÜLTÜRLÜ OLMASI

Almanya milli takımının kaptanı Michael Ballack, “Mesut’un inanılmaz bir potansiyeli var. Umuyoruz Almanya’nın yeni 10 numarası o olacak” diyor.

 

Özil başarısının sırrının aynı anda hem Alman hem de Türk kültürüyle yoğrulmuş olmasında yattığı görüşünde.

 

“Tekniğim ve topu hissediyor oluşum oyunumun Türk tarafı. Disiplinim, dikkatim ve her şeyimle mücadele ediyor oluşum ise Alman tarafı” diyen Özil bu sayede Avrupa’nın en büyük kulüplerinin peşinden koştuğu bir isim haline geldi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!