Futboldan Irak'a, dindarlıktan Kıbrıs'a uzanan bir sohbet

Güncelleme Tarihi:

Futboldan Iraka, dindarlıktan Kıbrısa uzanan bir sohbet
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 30, 2004 00:00

Ankara, Kuzey Irak'taki PKK unsurlarına karşı artık ABD'nin harekete geçmesi taleplerini bir kez daha iletirken, Washington'un cevabı bölgeden ‘eÅŸzamanlı baskın’la geldi.DONDURMALI pasta ve kahvenin ardından yemeÄŸin sonuna gelinmiÅŸti. BaÅŸkan George Bush, tam karşısında oturan BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'a yemekten dolayı ağırlaÅŸtığını gizlemeyen samimiyet ölçüleri içinde ‘‘Böyle bir yemekten sonra gidip biraz koÅŸmak gerekir. BaÅŸkan Yardımcısı Cheney sporunu hiç ihmal etmez’’ dedi. Irak, Kıbrıs, OrtadoÄŸu gibi ağır dosyalar geride kalmış ve yemeÄŸin sonunda tümüyle dostane bir ÅŸekilde yürüyen sohbette konu birden spora kaymıştı.Bush, ardından sordu: ‘‘Spor Türkiye'de önemli mi? Türkler en çok hangi sporu seviyor?’’ Karşısında yeÅŸil sahalara aÅŸina bir muhatap vardı. ‘‘Bizde en çok futbol sevilir’’ diye yanıtladı ErdoÄŸan ve ekledi:‘‘Ben de gençliÄŸimde uzun yıllar futbol oynadım. Futbolda büyük geliÅŸme kaydettik. Dünya futbol ÅŸampiyonasında üçüncü olduk. Ama maalesef geçen yıl Avrupa futbol ÅŸampiyonasından elendik.’’BÄ°RAZ TARIM, BÄ°RAZ Ä°RAN YemeÄŸin bu bölümünde daha çok Bush sordu, ErdoÄŸan yanıtladı. Bush, örneÄŸin, ‘‘Türkiye gıda alanında kendi kendine yeterli mi?’’ sorusuyla Türkiye'de tarımın durumunu öğrenmek istedi. Keza, ‘‘Türkiye kullandığı enerjinin ne kadarını su kaynaklarından karşılıyor?’’ diye sordu ve hidroelektrik kaynaklı enerjinin toplam içindeki yüksek oranına ÅŸaşırdığını gizlemedi. Yine bu bölümde, ErdoÄŸan'ın Ä°ran'daki demokrasi sancılarına bakışını da öğrenmeye çalıştı BaÅŸkan Bush. ErdoÄŸan, Ä°ran'daki demokrasi yanlısı güçlerin kuvvetlendirilmesi gerektiÄŸini söyleyerek, reform yanlılarına destek verilmesi gerektiÄŸini söyledi.Bush ise başını CumhurbaÅŸkanı Hatemi'nin çektiÄŸi reform çizgisine sıcak bir bakış ifade etmekle birlikte ABD'nin sınırlarını çizdi ve ‘‘İran nükleer çalışmalarını durdurmadığı ve El Kaide mensuplarını barındırmaktan vazgeçmediÄŸi sürece Ä°ran'la iliÅŸki kuramayız’’ dedi. BUSH DÄ°NDARLIÄžINI SIKÇA VURGULADIÖnceki gün Beyaz Saray'ın ‘‘Old Family Dining Room’’da yenen yemeÄŸin kutsal motifleri de vardı. Ä°tikadı kuvvetli bir insan olan Bush, görüşmenin iki-üç ayrı noktasında dindarlığına atıf yaptı, örneÄŸin bir keresinde ‘‘Benim dediklerime inanın, ben dindar bir insanım’’ diye konuÅŸtu.‘‘Yüksek düzeyde’’ bir Türk yetkilisinin aktardığına göre, bu sözü ‘‘Irak'ta bağımsız bir Kürt devletine izin vermeyecekleri’’ güvencesini verirken sarf etti.Bush, 2002 yılı aralık ayında ErdoÄŸan'la yaptığı görüşmeye gazetecilerin önünde ‘‘İkimizin de ortak yönü Allaha inanmamızdır’’ gibi kuvvetli bir dindarlık temasıyla açmıştı.Önceki günkü paradoks, görüşmede Bush'un dindarlık temasını ErdoÄŸan'a kıyasla daha kuvvetli vurgularla iÅŸlemesi, ErdoÄŸan'ın ise bu konuda çok daha ‘‘kontrollü’’ bir çizgide durmasıydı. YENÄ° STRATEJÄ°K VÄ°ZYONHatta bir ara, ErdoÄŸan, Ä°stanbul'daki son terör saldırılarını anlatırken ‘‘dinci teröre hedef olduk’’ deyince, Bush ‘‘Hayır, dinci terör olmaz. Dindar insanlar terörist hareketlere giriÅŸmezler’’ diye müdahale etti. Ä°slam dininin yayıldığı coÄŸrafyanın geleceÄŸi, yemekten önce baÅŸ baÅŸa yapılan ve Türk tarafından yalnızca DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül'ün katıldığı, ABD tarafının ise Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, DışiÅŸleri Bakanı Colin Powell, Ulusal Güvenlik Danışmanı Condalizza Rice olmak üzere kalabalık bir ÅŸekilde hazır bulunduÄŸu sınırlı katılımlı görüşmenin en önemli baÅŸlığıydı. Bu bölümde, ErdoÄŸan, AKP hükümetinin demokratikleÅŸme, ÅŸeffaf yönetim, hukukun üstünlüğü gibi evrensel deÄŸerlerin benimsetilmesi için Ä°slam dünyasına yaptığı çaÄŸrıları anlattı. ErdoÄŸan, bu çerçevede Ä°slam dünyası içindeki deÄŸiÅŸikliÄŸin sabırlı bir ÅŸekilde, bir evrim içinde gerçekleÅŸmesi, bu çerçevede Ä°slam ülkelerindeki demokrasi güçlerinin desteklenmesi gerektiÄŸini söyledi. Bu haliyle, ErdoÄŸan'ın verdiÄŸi mesaj, OrtadoÄŸu'ya köşeli ve buyurgan politikalarla yaklaÅŸan BaÅŸkan Bush'a daha ‘‘yumuÅŸak’’ politikalara geçmeleri beklentisini içeriyordu. ErdoÄŸan, Bush'un son dönemde ortaya attığı ‘‘Büyük OrtadoÄŸu’’ kavramının coÄŸrafi bir sınırlamadan çıkartılarak, Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerini de içine alan daha geniÅŸ çerçeve içinde tanımlanması gerektiÄŸini de söyledi. Bush, geniÅŸletilmiÅŸ kavramsal çerçevede ErdoÄŸan'la görüş birliÄŸi içinde olduÄŸunu söyledi. Bush, ayrıca Ä°slam dünyasının deÄŸiÅŸimi temasında da ErdoÄŸan'a destek verdi ve bu baÄŸlamda Türkiye'nin Ä°slam ile modernleÅŸmeyi baÄŸdaÅŸtıran bir ülke olarak ‘‘eÅŸsiz’’ ve ‘‘deÄŸerli’’ bir konumda durduÄŸunu anlattı. Bu haliyle görüşmenin en önemli sonuçlarından biri, Bush ve ErdoÄŸan'ın bu ‘‘stratejik vizyon’’da ve bu vizyon içinde Türkiye'nin önemli bir model iÅŸlevi göreceÄŸi konusunda varılan mutabakat oldu.BUSH, IRAK KONUSUNDA ÖN ALDIIrak, yemekte deÄŸil, baÅŸlangıçtaki sınırlı katılımlı bölümde gündeme geldi. Burada ilginç olan Bush'un ErdoÄŸan'ın kafasından geçenleri bildiÄŸi için ön alarak, bir talep getirilmeden ErdoÄŸan'ın istediÄŸi güvenceleri vermesiydi.Bush, kuvvetli ifadelerle ‘‘Irak'ın dağılmasına izin verecek bir federasyon modelini kabul etmeyeceklerini’’ belirtti ve şöyle dedi: ‘‘Kaygılarınızı, hassasiyetlerinizi biliyoruz. Atacağımız adımlarda bu hassasiyetlerinizi dikkate alan bir yaklaşım içinde olacağız.’’ ErdoÄŸan, kendisiyle sohbetimizde Bush'un kendisine ‘‘Kürt grupların taleplerini kabul etmeyeceklerini açıkça söylediÄŸini’’ aktarırken, üst düzey bir Amerikan kaynağı da ‘‘BaÅŸkan Bush, açık ifadelerle Irak'ta etnik ve mezhepsel bir federasyona karşı olduÄŸunu BaÅŸbakan ErdoÄŸan'a bildirdi’’ diye konuÅŸtu.PKK KONUSUNDA HAREKETLENME Bush, daha baÅŸlangıçta bu güvenceleri verince, ErdoÄŸan da Irak dosyasının ayrıntılarına girmemeyi tercih etti. Türkmenlerin durumu, Kerkük'ün statüsü gibi hassas baÅŸlıklar, bunun üzerine DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD DışiÅŸleri Bakanı Colin Powell arasında dün yapılan görüşmeye bırakıldı.Yine Irak bölümünde, Bush'un PKK'nın Irak'taki varlığına müsamaha gösterilmeyeceÄŸi konusunda verdiÄŸi kuvvetli güvence de Türk tarafını rahatlattı.Bu konuda yapılan açıklama görüşmenin havasını yumuÅŸatırken, ABD birliklerinin aynı saatlerde PKK'nın Kuzey Irak'taki siyasi kolu olan Demokratik Çözüm Partisi'nin merkezini basmaları da yine ABD'nin tutumunu sertleÅŸtirmeye baÅŸladığının bir baÅŸka iÅŸareti oldu.Ancak, bu hareketlenmenin PKK'yı hedef alan bir askeri harekáta ne zaman dönüşeceÄŸi konusunda açık bir iÅŸaret alınamadı.POWELL KIBRIS İÇİN KOLLARI SIVIYORKıbrıs konusunda ErdoÄŸan'ın en önemli beklentisi, giriÅŸtiÄŸi son diplomatik manevrada Bush Yönetimi'nin desteÄŸini yanına çekebilmekti. ErdoÄŸan, bu beklentisine Bush'tan olumlu bir karşılık aldı. BaÅŸkan Bush, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda attığı adımların olumlu yankılandığını, hatta kendilerini ÅŸaşırttığını belirtti. Bush, yönetiminin Kıbrıs sürecini ‘‘kolaylaÅŸtırmak’’ devreye gireceÄŸi taahhüdünde bulunarak, bu konuyu DışiÅŸleri Bakanı Powell'a havale etti.Bu yönleriyle bakıldığında, ErdoÄŸan'ın Beyaz Saray buluÅŸmasında siyasi alandaki beklentilerinin çoÄŸuna önemli bir karşılık aldığı söylenebilir. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!