Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2002 00:00
ABİMİZ, yılların gazetecisi Metin Toker aramızdan ayrıldı. Haberleri, yazıları, araştırma ve kitaplarıyla örnek bir gazeteciydi.Gazeteci doğan, gazeteci olarak ölen, mesleğini bir gün olsun kötüye kullanmayan Metin Toker ustamızdan çok şey öğrendik.Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.* * *Şeriatçı gazete araştırmış, futbolun haram olduğunu bulmuş. Peki futbol haram diyelim! Ya diğer oyunlar, diğer sporlar? Müslüman ne yapmalı ve nasıl eğlenmeli ki, günaha girmesin? Bu sorunun yanıtını yine şeriatçı gazeteden aktarıyorum:‘‘Dinimizde meşru eğlenceler olduğu gibi, dinimizin reddettiği, faydasız gördüğü, hatta muzır saydığı oyun ve eğlenceler de vardır. Bunların bir kısmı haramdır. Mesela tavla ve satranç gibi oyunları oynamak hoş görülmez. Bir hadisi şerif şöyledir:‘Müslümanın her oyunu, her eğlencesi batıldır. Ancak üç oyun istisnadır. Okunu yayından atması, atını yetiştirmesi ve hanımıyla eğlenmesi. Zira bunlarla eğlenmesi haktır.'Görüldüğü üzere, İslam oyun türünden sadece üçüne izin vermiş, diğer bütün çeşitlerini yasaklamıştır. FUTBOL OYUNLARI: Futbol ve benzeri oyunları belli grupların karşılıklı oynamaları, acaba hangi oyun kategorisine girer? Şimdi bunun cevabını hep birlikte arayalım.1- Futbol ve benzeri oyunlar (basketbol, voleybol) bir kere İslam'ın mübah ve caiz (olabilir) gördüğü oyunlar cinsinden değildir. Öyle ise ‘Müslümanın her oyunu haramdır' hükmüne girer. 2- Futboldan hem oyuncular, hem de seyirciler zarar görmektedir. Her iki tarafı da işinden gücünden alıkoymaktadır. Kitap okumalarına, okuduklarını tebliğ etmeye (Allah'ın emir ve yasaklarını kullara duyurmaya) engel olduğu gibi, ister istemez bir kısım ibadetlerin aksamasına sebebiyet vermektedir.3- Müslümanın üzüntüsü ve sevinci ortaktır. Müslümanlar üzüntülerini paylaşacaklar, sevinçlerine katılacaklardır. Futbol takımlarında ve onları tutanlarda bir rekabet, tarafgirlik ve kıskançlık hüküm sürmekte, hatta birbirini vurup öldürmekte veya kavgada ayaklar altında kalarak ezilmektedir.4- Sömürücü devletlerin yöneticileri, kitleleri maddi ve manevi olarak kolayca ve rahatça sömürmek için çeşitli oyun ve eğlence vasıtalarını kullandıkları gibi, futbol ve benzeri oyunlardan da geniş çapta faydalanmakta ve hele gençleri bununla meşgul edip haftanın tatil günlerinde bile düşünme ve gerçeği bulma fırsatını vermemektedir. Haftanın diğer günlerini işyerinde veya okulda geçiren ve dolayısıyla kafasını çalıştırma imkánı bulamayan gençlik, hafta sonlarında da içi boş bir topun arkasından koşturmaktadır.5- Binaenaleyh, dünya ve ülke çapında düzenlenen maçların arkasında işte bu ve benzeri daha nice felaket ve afyonlamalar yatmaktadır. General Franko'nun şu sözleri, özellikle Müslüman olduğunu iddia ettiği halde maç hastalığına yakalanan ve hele hele gayrimeşru bir hareket olduğu ortada duran futbol yoluyla gençleri İslam'a kazanacağız kuruntusuna kapılan gençler için çok ibret vericidir: ‘Futbol, seks ve
piyango olmasaydı, 40 yıl ben nasıl idare ederdim...'T.C. generallerinden biri ‘Van'da top sahaları açmamız gerekiyor. Gençler yanlış meselelerle meşgul olacağına top oynasınlar' demişti. Ormandan çıkma, ormandan büyüme, orman hukuku içerisinde bocalayan bir askeriye! Onlar tarafından da topun nimetleri anlaşıldı. Topun fiziki olarak içinin boşluğu, misyonu ve karakterinin anlamsızlığını gerektirmez. Eğer böyle olsaydı, dünya üzerine bu kadar yayılmazdı. Topun mesajı, kapsamından daha büyüktür. İnsanlar onun etrafında birleşir. Berduşu sarhoşu ile hacısı hocası, kalpleri aynı safta atar. Boş topun fileye girmesi, millilerin kazanması için berduşu şişeyi kaldırır, hocası ellerini kaldırır. Maç sırasında insanlar bir araya gelir, aynı gürültüde haykırırlar. Birbirine karşı olan taraflar, oyunun bitimine doğru yumruklar eşliğinde birbirini tebrik ederler. Kucaklaşıp güreş tutarlar, şişeleri kafalara tokuştururlar ve bu arada kazaya kurban gidenler de olur. Türkiyeli aşırı görgüsüz şehitler! Kemalizmin şehitleri gibi, top şehitleri de mezarlıklarda özel yer alırlar.’’Bu şeriatçılara helal olsun! Bu yaşta bu zeká, gerçekten muhteşem!Futbol yazınca aklıma geldi. Burada gündeme getirdiğim parasal sorulara Devlet Bakanı Fikret Ünlü ve Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy yanıt veremiyor. Bu durumda akla ‘‘fena şeyler’’ geliyor. Konuyu önümüzdeki günlerde sürdüreceğim.
button