Futbolcu, en iyi penaltı vuruşunu nasıl yapmalı?

Güncelleme Tarihi:

Futbolcu, en iyi penaltı vuruşunu nasıl yapmalı
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 27, 2005 00:00

Bu sorunun yanıtını arayan Alman bilim adamları, ÅŸimdi "penaltının fiziÄŸini" ve yüzde yüzlük bir gol için topa ne ÅŸekilde vurulması gerektiÄŸini hesapladılar ve oyunculara öneriler sundular...Özellikle de berabere biten karşılaÅŸmaların ardından atılan penaltılar büyük heyecan yaratır. Her iki takımın taraftarı da hiçbir penaltının boÅŸa gitmeyeceÄŸinden emindir. Fakat her ÅŸey, her zaman beklenildiÄŸi gibi geliÅŸmiyor ne yazık ki. Yıldız futbolcular bile bazen tribünlerden çok kolaymış gibi görünen penaltı atışını ıskalayabiliyor. Erlangen-Nürnberg Ãœniversitesi matematikçileri ÅŸimdi yüzde yüzlük bir gol için topa ne ÅŸekilde vurulması gerektiÄŸini hesapladı. Futbol hayranı olan üniversite öğrencisi Sandra Johanni, sınav konusu olarak penaltıyı seçmiÅŸti. Pedagojik hedef ÅŸuydu: Öğrenci, penaltı ile Pitagoras teoremini anlamaya çalışacaktı. Johanni bu amaçta önce temel bilgileri bir araya getirmiÅŸ: Bir kalenin geniÅŸliÄŸi 7,32m, yüksekliÄŸi 2,44m; futbol topunun çapı 22cm ve top penaltı atışında kalenin 11m gerisinde duruyor ve atış sırasındaki ortalama hızı saniyede 20-25m. Zavallı kaleci!Bu temel bilgiler ışığında yapılan hesaplamalar, aslında kalecinin ne kadar çaresiz olduÄŸunu göstermekte. Çünkü zemine yerleÅŸtirildikten sonra saÄŸa veya sola doÄŸru vurularak atılan topun yakalanması hesaplara göre çok zor. Top, kaleye sadece yarım saniye içinde ulaşırken, usta bir kalecinin tepki süresi ise en az çeyrek saniye sürmekte diye açıklanıyor Spiegel Online’da. Ve geriye kalan çeyrek saniyelik süre, topu yakalamak için en iyi kaleci için bile yeterli deÄŸil. Çünkü kalecinin topu yakalayabilmesi için saatte 35km’lik bir hızla, yani penaltı atışını yapan oyuncudan daha hızlı zıplaması gerekiyor, üstelik de durduÄŸu yerden. "Penaltıda asıl sorun, kalecinin iyi bir atışta yeterince hızlı olabilme ÅŸansının bulunmamasıdır" diyor, çalışmayı yöneten Karel Tschacher. Fakat durum o kadar da umutsuz deÄŸil. Johanni, Almanların milli kalecisi Oliver Kahn ile tüm olasılıkları denedi ve matematiksel olarak kanıtladı. Kalecinin stratejisiBuna göre birçok kalecinin uyguladığı strateji matematiksel açıdan da doÄŸru. Kaleciler bir köşede karar kılarak daha hızlı sıçrayabiliyorlar. Bu durumda reaksiyon süresi ortadan kalkıyor ve kalecinin saatte 18km’lik bir hız yapması gerekiyor yalnızca. Usta kalecilerin bu hıza ulaÅŸmaları mümkün ve topa sadece parmak uçlarıyla dokundukları zaman bile golü kurtarabiliyorlar. Yani buna göre mükemmel penaltı yalnızca kalecinin doÄŸru köşeyi seçmemesi halinde iÅŸlemekte. Åžimdi gelelim iÅŸin matematiksel yönüne. Bilim adamları topun belli bir noktaya yerleÅŸtirilmesinden yola çıkarak önce iki olasılığı deÄŸerlendiriyorlar. Ä°lk hesap 23m/s’lik hıza göre yapılmış. Kaleci kale çizgisinin ortasında hareket ederken, sıçrayış hızı alabilmek için hafif çömelme pozisyonuna girer. Bu, beden ağırlığı noktasının normalden biraz daha aÅŸağıya inmesi demek. Hesaplamada örnek Almanların ulusal futbolcusu Oliver Kahn’ın boyu 1.88m’dir. Dik durduÄŸunda beden ağırlığı noktası 1.10m’dir çömelme pozisyonunda ise 0,90m’ye iner. Kale köşesine yapılan yatay atışResim A: Ä°lk önce hesaplanması gereken top ve kale direÄŸi arasındaki mesafedir (x). Burada dikkate alınması gerekense futbol topunun yarı çapının 0,11m olduÄŸudur. 11m ve x ile belirtilen çizgiler, penaltı noktasında kesiÅŸmeli. Böylece x mesafesi ortalama 23/s hızdaki topa göre hesaplanır ve topun mesafeyi ne kadar zamanda aldığı bulunur. bu mesafeyi Formül 2 zamanında alır. Kalecinin sıçrayışı sonunda topa dokunan ağırlık noktası deÄŸil, beden ağırlığından yaklaşık 1.10m uzaklıktaki eldir. El ve beden ağırlık noktası tek bir (tahmini) çizgi üzerindedir. CEZA ATIÅžI NASIL YAPILIR?Ceza atışı, kale çizgisinin on bir metre gerisinden atılırken, penaltıyı atacak futbolcu ve kaleci dışında diÄŸer tüm oyuncuların en az 9,144m uzakta, ceza sahasının dışında ve topun arkasında durmaları gerekiyor. Penaltı atışı sırasında kaleci sadece kale çizgisi üzerinde hareket edebilir. Hakemin düdüğünden sonra atılan penaltı eÄŸer gol olmaz veya saha dışına kaçmazsa, oyuncular serbest atışta olduÄŸu gibi ceza sahasına girerek topa vurabilirler. Burada kalecinin ayrıcalıklı bir durumu vardır. Kalecinin topa müdahale edebilmesi için, penaltı atışından sonra en az bir oyuncunun topa dokunmuÅŸ olması gerekiyor. Bu, örneÄŸin ÅŸu anlama geliyor: Kaleci penaltı atışını engelleyebilmiÅŸse, oyuna girebiliyor. Ama eÄŸer top direkten dönerse bu ÅŸansa sahip deÄŸildir. Çünkü bu durumda hiçbir oyuncu topa dokunmamıştır. Öyleyse kalecinin beden ağırlık noktası (t1) zamanda Formül 3 kadar bir yol alması gerekir. Ä°yi bir kalecinin reaksiyon süresi (tR) yaklaşık olarak 0,25s’dir, ki bu da topa ulaÅŸmak için sadece saniyenin dörtte biri kadar zamana sahip olduÄŸu ve büyük bir hızda topa zıplaması gerekir anlamına gelir. Fakat bu pek mümkün deÄŸildir. En iyi kaleci bile durduÄŸu yerden sıçradığı için 100m koÅŸucusunun hızıyla topa atlayamaz. Kale üçgenine yapılan atışResim B: Penaltı noktasındaki topun merkezi ve kale üçgeni arasındaki mesafeyi (t3) Pitagoras (Pisagor) denkleminin yardımıyla hesaplamak mümkün. AraÅŸtırmacılar, yine geliÅŸtirdikleri formülle topun harcadığı zamanı, bu zaman içinde kalecinin beden ağırlık noktasını ve katetmek zorunda kaldığı yolu hesapladılar ve kalecinin bu mesafeyi tamamlaması için gerekli hızını hesapettiler ve gördüler ki kalecinin bu hıza ulaÅŸması mümkün deÄŸil.. Bu hız kısa mesafe koÅŸucunun hızına eÅŸit, dolayısıyla eriÅŸilmesi söz konusu deÄŸil. En mantıklı stratejiGerek kale köşesine gerekse kale üçgenine yapılan atışta, en usta kalecinin bile, oyuncunun topa vurmasından sonra hiçbir ÅŸansı yoktur. Bu nedenle kaleciler uzun bir süredir kalenin saÄŸ veya sol köşesinde duruyorlar ve oyuncu topa vurduÄŸu anda tahmini köşeye doÄŸru sıçrıyorlar. Top diÄŸer köşeye atılırsa golü engelleme ÅŸansı kalmamıştır. Ama eÄŸer top tahmin edilen köşeye atılırsa, topu yakalama ya da en azından dışarı atma olasılığı yükselir. Çünkü bu durumda 0,25s’lik reaksiyon süresi geçerliliÄŸini yitiriyor ve kalecinin kale direÄŸinin yanına gelen toplarda ve kale üçgeninin içine yapılan atışlarda, gereken hıza ulaÅŸması mümkün olduÄŸu görüldü. Ä°ki olasılık da gerçekleÅŸtirilebilir olduÄŸundan en mantıklı strateji budur. Psikoloji önemliPenaltı atışında psikoloji de çok önemli. Profesyonel oyuncular için yerde duran topu kaleye sokmak hiç sorun deÄŸil aslında, oyuncu kendi kendine strese sokuyor, diyor Münster Ãœniversitesi spor psikologu Bernd Strauss. Kaleci ve penaltı korkusu, kalecinin korkusu kadar büyüktür. Duymazdan gelme sanatıAtıştan önceki saniyelerde her ÅŸey bir araya gelmekte. Beynin merkezinde tüm stres hormonları salgılanıyor, kan basıncı yükseliyor, beden tüm sistemleri alarm durumuna getiriyor. Ä°ÅŸte bu nedenle tek ÅŸans tünel bakışı. "Oyuncu, otomobil sürücüleri gibi bir otomatizm geliÅŸtirmeli" diye açıklıyor bu durumu Strauss. Tezahürat yapan taraftarı, gergin bir halde saha kenarında bekleyen antrenörü ve tüm diÄŸer engellemeleri oyuncu duymazdan ve görmezden gelmeyi öğrenmeli. Yani sadece koÅŸarak topu hedefe vurmaya odaklanmalı. Bazı alışkanlıklar bu konuda yardımcı olabiliyor. Mesela kimi oyuncular topu her zaman supabın üzerine oturtuyorlar, kimileri ise dört adımda topa vuruyorlar. Ancak en büyük stres faktörü kalecidir. Kale direkleri arasında gidip gelerek ve oyuncuya seslenerek oyuncunun konsantrasyonunu bozmaya çalışır çünkü. Yüzde 80’i golVe kalecinin saÄŸ sola gidip gelmesi ve kollarını havaya kaldırması halinde insanın en eski içgüdüleri de devreye girmekte. Göz, bilinçsiz olarak her hareketi takip eder. Tarihöncesi dönemlerde hayatta kalma ÅŸansı açısından büyük önem taşıyan bu özellik ne yazık ki penaltı atışlarında bir engel oluÅŸturmakta. Kalecinin gole engel olmak için yaptığı hareketler haksız gibi görülebilir, ama bir yerde de hoÅŸ görülmeli. Sonuçta penaltı atışında avantajsız durumda olan odur. Penaltı atışlarının %80’i gole dönüşmekte. Ãœstelik kalecinin penaltı atışlarıyla yaralanma tehlikesi de söz konusu. Oyuncunun ayağından fırlayan top saatte tam 75km’lik bir hızla çarpar kalecinin bedenine! PENALTIYLA Ä°LGÄ°LÄ° Ä°STATÄ°STÄ°KSEL VERÄ°LERPenaltı atışlarının %75-80’i gole dönüşürBu oran dünya ÅŸampiyonasında %80’in üzerindedirEÄŸer penaltıyı atan oyuncu faul kurbanı ise, atışların %90’-dan fazlası kaleye isabet ederPenaltı atışlarının %90’ı kalenin saÄŸ veya sol köşesine isabet ederPelé, Beckham veya Beckenbauer gibi ünlü futbol yıldızları penaltı atışlarında diÄŸer oyuncular kadar baÅŸarılı deÄŸil.PENALTININ TARÄ°HÇESÄ°1891 yılında Ä°ngiltere’de keÅŸfedilen penaltı, karşı oyuncunun çelme takması veya tekme atması halinde bu haksızlığın giderilmesi için düşünülmüştü. Ä°rlanda Futbol Federasyonu aynı yıl penaltının uygulanmasını istedi. Kalecinin penaltı atışı sırasında kale çizgisini terk etme yasağı 1906 yılından bu yana geçerlidir. 1929 yılında kalecinin kale çizgisi üzerinde hareket etmesi yasaklanmıştı. Bu kural bugün artık geçerliliÄŸini yitirmiÅŸtir. Penaltı atışının iyice benimsenmesi Dünya ve Avrupa Åžampiyonalarında gerçekleÅŸti. Uzatmadan sonra devam eden beraberliklerin bozulması için eskiden yazı tura atılır veya kura çekilirdi. Bunların dışında maçın kısa bir süre için tekrarlanması da söz konusuydu. 1970 yılında sonuca daha çabuk ulaÅŸabilmek için penaltı atışlarının uygulanmasına baÅŸlandı. Penaltı atışları öte yandan kalitesiz karşılaÅŸmalara neden olabilmekte. Mesela her iki takım da umudunu penaltı atışlarına baÄŸlamışsa, oyuncular gol pozisyonu yakalamak yerine kaleye yaklaÅŸan topları kurtarmakla yetinirler. 1986 Dünya Åžampiyonasında mesela, çeyrek final karşılaÅŸmalarındaki galibiyetlerin üçte biri penaltı atışlarıyla saÄŸlandı. 1994 Dünya Åžampiyonasının finalistleri Brezilya ve Ä°talya 90 dakikalık normal maç süresi ve 30 dakikalık uzatmada tek bir gol atamadılar. Böylece dünya ÅŸampiyonluÄŸu penaltı atışlarıyla elde edildi. Ä°lginç bir ÅŸekilde penaltı atışları da her zaman çare olmuyor. Ä°ngiltere’deki Storthes Hall ve Littletown amatör takımların 2001 yılındaki final karşılaÅŸmasında 34 penaltı atışından sonra bile beraberlik bozulmamıştı. Hakem havanın kararması yüzünden, oyunu galibiyetsiz bitirdi. UZATMADA PENALTI ATIÅžIKarşılaÅŸmanın uzatılmasından sonra bile beraberlik bozulmazsa, penaltı atışına karar verilir. Topa vuracak oyuncu ve kaleci dışındaki tüm oyuncuların orta sahada bulunmaları gerekiyor. DiÄŸer oyuncuların ceza atışında olduÄŸu gibi kaleden dönen topa vurma ÅŸansı yoktur. Ä°lk turda önceden seçilmiÅŸ beÅŸ oyuncu penaltı atışını yapar. BeÅŸ atıştan sonra daha fazla gol atan takım karşılaÅŸmayı kazanır. Beraberlik bozulmadığı takdirde ikinci bir tura gerek duyulur. Bu durumda A ve B takımının oyuncuları eÅŸitlik bozulana dek dönüşümlü olarak atış yaparlar. KALECÄ°NÄ°N PENALTI KORKUSUPeter Handke tarafından 1970 yılında yazılan ve 1971 yılında Wim Wenders tarafından filme alınan öykü, Kalecinin Penaltı Korkusu adını taşıyordu.Handke, montaj işçiliÄŸi yapan eski bir futbol kalecisi olan Joseph Bolch’un öyküsünü anlatıyor. Bloch bir Cuma günü iÅŸten atıldığını düşünerek, inÅŸaat yerindeki iÅŸini bırakır. Tüm hafta sonunu Viyana’da dolaÅŸarak geçirirken bir sinema biletçisiyle iliÅŸki kurar ve birlikte geçirdikleri ilk gecenin ardından onu boÄŸarak öldürür. Daha sonra otobüsle kentin güney sınırına giderek bir ahbabını görür ama bir türlü huzuru bulamaz. Burada da sürekli yoldadır ve hep rastlantısal bir biçimde polisin peÅŸinde olduÄŸunu ve kaçış alanının iyice daraldığını farkına varır. Bloch izini kaybettirmeye çalışır. Öykü, eski kalecinin yakalanmasından önce bitiyor. Öykünün, baÅŸlıkla ilgisi uzun bir süre anlaşılmamakta, zaten sadece bir bölümde ve tek bir cümlede ele alınmakta. Bloch’un kaleci geçmiÅŸi ve deneyimlerine çok fazla inilmemiÅŸ olsa da önemlidir, Viyana’da geçirdiÄŸi hafta sonunda izlediÄŸi futbol karşılaÅŸması geri planda kalır. Fakat bu karşılaÅŸmadan çıkardığı ve kendi hareketliliÄŸi çakışan sonuç çok önemlidir: Oyuncu, topu sadece tamamen sakin davranan kalecinin kucağına atar!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!