Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanlığı, Abant'da düzenlenen “Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Platformu”nun ardından geçen ay bir genelge yayınladı. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Şehabettin Harput'un bakan adına imzaladığı genelge, valilikleri ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na gönderildi.
UEFA Emniyet ve Güvenlik Talimatı'nın 1 Temmuz 2007 tarihinde yürürlüğe girdiği hatırlatılarak, talimatın 10. maddesinde seyircilerin ayrı bölümlerde oturtulacağı bir maçta, seyirci ayırma stratejisinin hazırlanması gerektiğinin yer aldığı hatırlatılan genelgede, futbol karşılaşmaları öncesi taraftarlar arasında oluşturulan “tampon” bölgelerin koltuklarının seyircilere satıldığı ifade edildi. Seyircilerin para karşılığı aldığı bu koltuklarda oturmak istedikleri, tampon bölge uygulamaları sırasında seyircilerin başka yerlere yönlendirilmesi durumunda seyircilerle güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşandığı vurgulanılan genelgede, bu koltukların satılmaması istenildi.
İl ve İlçe Spor Güvenlik Kurullarına görevlendirilecek güvenlik personelinin tribünlerde oturacağı yerler ile görevli sayısının müsabakadan önce tespit edilmesi ve tampon bölge olarak belirlenen koltukların seyircilere satılmaması için karar almalarını ve bunu kulüplere bildirmeleri talimatı da verildi.
Futbol karşılaşmalarının bitiminde hakemlere atılabilecek çeşitli cisimler ile saldırıları önlemek amacıyla müsabaka sonrası saha ortasına kadar alınan çevik kuvvet personelinin yurt içi ve yurt dışı kamuoyunda olumsuz imaj algılamasına yol açtığı vurgulanılan genelgede, hakeme herhangi bir saldırı bulunmaması durumunda çevik kuvvet personelinin hakemleri korumak amacıyla görevlendirilmemesi istendi. Saldırı riski söz konusu olduğunda ise çevik kuvvet personeli, korumayı saha kenarındaki çizgiden başlatacak.
Futbol karşılaşmalarının dostluk çerçevesinde mücadele edildiği müsabakalar olduğu, insanların bu karşılaşmalara takımlarını desteklemek, eğlenmek amacıyla geldiği, bu karşılaşmaların canlı olarak da yayınlandığı hatırlatılarak, karşılaşmalarda bazı illerin güvenlik tedbirleri çerçevesinde stat içerisine polis zırhlı araçları aldığına dikkat çekildi. Bu durumun polis açısından olumsuz imaj oluşturduğu kaydedilerek, stat içerisine zırhlı araç alınmaması istendi.
Genelge doğrultusunda müsabaka güvenlik amirleri, karşılaşma öncesi düzenlenen eşgüdüm toplantılarına katılacak, karşılaşma öncesi gerekli tedbiri aldırtacak, alınan tedbirleri de hassasiyetle denetleyecekler.
YARALAMA, UYUŞTURUCU, SİLAH
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tespitlerine göre geçen yıl futbol müsabakalarında çıkan olaylar nedeniyle 353 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Bunlardan 9'unun sporcu olduğu bildirildi. Geçen yıl karşılaşmalarda çıkan olaylarda 40 kişi ciddi olarak yaralanırken, bunlardan 5'inin hakem, 18'inin polis olduğu kaydedildi.
Geçen yıl Fenerbahçe-AZ Alkmar maçında bıçakla yaralanma olayı meydana gelmiş, 18 kişi hakkında “adam yaralama” suçundan işlem yapılmıştı. MKE Ankaragücü-Bursaspor maçına girmeye çalışan bir kişinin üzerinde esrar maddesi bulunurken, bu kişiye 4 ay süre ile müsabakalardan men ve 987 YTL para cezası verilmişti. Bursaspor-Fenerbahçe maçına girmek isteyen bir kişinin üzerinden ruhsatsız tabanca ele geçirilirken, Erzurumsporlu iki futbolcu hakkında hakeme küfür ve darp suçlamasıyla adli işlem yapılmıştı.
SPOR KULÜPLERİNE ÇAĞRI
Emniyet yetkilileri, karşılaşmaların centilmenlik ve dostluk çerçevesinde yapılması için kulüp yetkilileri basın-yayın kuruluşları ve taraftar derneklerine çeşitli sorumluluk düştüğünü belirterek, kulüplerden şu konularda dikkatli olmaları istendi:
“Kulüpler sorumlulukları altında bulunan stadyumlarda fiziki ve teknik şartların yerine getirilmesi seyircilerin stadyumlara girişleri, bilet satışları, saha içerisindeki görevlendirmelerde ve koltuk düzeninin numaralandırılmış şekilde tanzim etmeliler.
Stadyumlarda kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik olarak; stadın çevresel koşullarının iyileştirilmesi (park ve trafik düzenlemesi), stadın fiziksel koşullarının iyileştirilmesini (koltukların sabitlenmesi, numaralandırılması, satış büfelerinin düzenlenmesi), bilet sisteminin düzenlenmesi, kapalı devre kamera sisteminin kurularak, kontrolünün güvenlik güçleri tarafından yapılması gerekmektedir.”
Spor karşılaşmalarında hakaret içeren, tahrik edici tezahüratta bulunulduğu hatta tezahüratın bazen bölücü nitelikli sloganlara dönüştüğünü hatırlatan yetkililer, sporun dostluğu ve iyi niyeti temsil ettiğini medya mensuplarının her fırsatta özellikle vurgulamalarını, tanıtıcı ve birleştirici niteliğini ön plana çıkarmalarını istediler.
Kulüp yöneticileri, sporcular ve taraftarlarla karşılaşma öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılan röportajlarda tahrik edici beyanlara yer verilmemesi ve bu tür beyanların kamuoyuna yansıtılmamasına dikkat çeken yetkililer, gerginliğe neden olabilecek her türlü söz ve eylemlerin de yayınlanmamasına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladılar.
TARAFTAR DERNEKLERİ VE TEMSİLCİLER
Taraftar üzerinde etkili olan dernekler, dernek yöneticileri ile amigolara önemli görevler düştüğünü hatırlatan yetkililer, şunları kaydettiler:
“Seyirciye sakin bir şekilde maç izleme konusunda yapılan uyarı ve yönlendirmelerin, tansiyonu çok yüksek maçlarda dahi olumlu neticeler verdiği görülmüştür. Özellikle spor yöneticilerinin medyadan yararlanma gibi önemli bir imkanları da vardır. Karşılaşmalar öncesinde taraftarlara centilmence davranmaları yönünde telkinde bulunulması ve taraftar hareketlerini yönlendiren taraftar dernekleri yöneticileri ve amigoların centilmenlik dışı davranışlar sergilememeleri yönünde uyarılar karşılaşma esnasında gergin bir atmosfer oluşmasını engelleyecektir. Bu tutumun sadece karşılaşmalarla sınırlı kalmayıp genel bir politika haline getirilmesinde spor güvenliği açısından büyük yarar görülmektedir. Basın ve yayın kuruluşlarının da bu tutumun toplumun tamamına yayılması için çaba sarf etmesi gerekmektedir.”
Seyircilerin müsabakalarda çirkin tezahüratta bulunmamalarını isteyen yetkililer, patlayıcı, kesici aletlerin stadyumlara sokulmaması için güvenlik görevlilerinin yanı sıra kulüp ve taraftar derneklerine de büyük görev düştüğünü kaydettiler.