Güncelleme Tarihi:
Son üç yıldır ekonomik sorunlar yaşayan, otomotivdeki yatırımlarını kapatmak zorunda kalan, son ekonomik krizle durumu zorlaşan ve Funika Tekstil'deki üretimini 6 ay önce durduran Osman Nuri Sözkesen, bugün sabah geldiği fabrikada odasına çekilerek uzun süre kimseyle görüşmedi. Uzun süre dışarı çıkmayan Sözkesen'in odasından saat 17.00 sıralarında tek el tabanca sesi geldi. Sözkesen'in odasına giren sekreteri Alsel Ordu, patronunu kanlar içinde buldu ve hemen polis ve ambulans çağırdı. Gelen 112 Acil Servis ekibi Sözkesen'in yaşamını yitirdiğini belirledi.
İntihar haberinin duyulması üzerine Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Emniyet Müdürü Atilla Çınar, Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Gümüşler'deki fabrikaya gelerek olay hakkında bilgi aldı. Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekipleri intiharla ilgili inceleme başlatırken, fabrikanın güvenlik elemanları ve polisler fabrikanın etrafından güvenlik önlemleri aldı, içeriye insan ve araç girişine izin verilmedi. Fabrikada çalışan işçiler üzüntü içinde polisin çalışmalarını izledi.
SİLAH GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN
İşadam Sözkesen'in sabah fabrikaya geldiğinde kapıdaki görevli güvenlik görevlisinin tabancasını alarak içeri girdiği, saatlerce odasından çıkmadığı ve intihar ettiği silahın güvenlik görevlisinin silahı olduğu ortaya çıktı.
Osman Nuri Sözkesen'in sekreteri ve güvenlik görevlisi ifadeleri alınmak üzere gözaltına alındı. İntiharı öncesi 7- 8 saat odasından çıkmayan işadamını ikna çabalarına rağmen kendisine yakın personelin polise haber vermemesi büyük bir ihmal ve sorumsuzluk olarak yorumlandı.
VALİ ERKMEN: ÇÖZ ÜZÜCÜ
Fabrikada olay hakkında bilgi alan Vali Yavuz Erkmen, Sözkesen'in intiharının çok üzücü olduğunu belirterek, olayda büyük ihmal olduğunu söyledi.
Vali Erkmen, “Yaşanan olay çok üzücü. Söyleyecek şey bulamıyorum. Tabi, hepimizin üzüldüğü bir netice var içeride. Maalesef vefat etmiş, konu yeni haber alındı. Savcı gelecek gerekli incelemelerini yapacak. Üzücü olan büyük bir ihmal söz konusu. Sabahtan kendisinin odaya girdiği, yalnız kaldığı ve 7- 8 sat kimseyle konuşmadığı söyleniyor. Kendisini ikna etmeye çalışmışlar ama üzücü olay gerçekleşmiş. Zamanında haber verilseydi durum değişik olabilirdi. Nedir ne değildir adli inceleme sonucu ortaya çıkar” dedi.
Vali Yavuz Erkmen, olayla ilgili savcılığın soruşturma başlattığını, ilk izlenimlere göre olayın ateşli silahla intihar olduğunun görüldüğünü söyledi. Erkmen, “Son olarak bir ay önce kendisiyle görüştüm. En ufak bir şey ima etmemişti. Morali çok iyiydi. Çok önemli projeleri gerçekleştirdiğini, gelecekle ilgili çok umutlu olduğunu söylemişti. Ben böyle bir durum hissetmemiştim. Böyle bir hadise olunca insan üzülüyor” diye konuştu.
Osman Nuri Sözkesen'in eniştesi Burhan Ceylan ise yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi. Ceylan, “Çok üzgünüm, çok üzgünüm” demekle yetindi. Sözkesen'in cesedi savcılık incelemesinden sonra otopsi için Pamukkale Üniversitesi Morgu'na kaldırılacak.
DEBA'DAN SONRA
Küresel ekonomik krizden en fazla etkilenen illerden biri olan Denizli'de en büyük sanayi kuruluşlarından Denizli Basma ve Boya Sanayi (DEBA), üretimini geçen hafta durdurmuştu.
Denizli sanayisinin duayeni Esat Sivri, ekonomik krizden yakınırken Denizli için ‘Anadolu kaplanı’ diyenlere de “Biz Anadolu Kaplanı değil, Anadolu Eşeğiyiz” diye yanıt vermişti. Denizli Sivri'nin batışını konuşurken Sözkesen'in intihar haberiyle sarsıldı. Esat Sivri'nin kızı Berrin Sivri olayı duyunca şoke olduğunu belirterek, “Çok üzüldüm. Çok büyük bir kayıp. Denizli sanayisi için büyük bir kayıp” dedi.
İNŞAAT MÜHENDİSİYDİ
ODTÜ'de inşaat mühendisliği eğitimi gören Osman Nuri Sözkesen, kimyager olan eşi İlknur Sözkesen ile İsviçre'ye gidip Zürih Teknik Üniversitesi'nde master yaptı.
1983-1984'te Hawaii'deki Japon- Amerikan İdari Bilimler (JAIMS) Enstitüsü'nde Amerikan ve Japon işletmeciliği okudu. Japonca konuşma yarışmasında 20 ülkeden katılımcılar arasında birinci oldu. Eğitimini Japonya'da devam etti. Japon devleri Fujitsu, Nihonkokan Kanematsu'da staj yaptı.
1985'te memleketi Denizli'ye dönüp staj yaptığı şirketlerin ilk iki harflerinden oluşan Funika Dış Ticaret'i kurdu. Zaman içinde özelikle ev tekstili ürünleri, bornoz, sabahlık, havlu ve plaj kıyafetleri üreten Funika Holding ortaya çıktı. Holding'in otomotiv, medya, inşaat, kart hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren 12 şirketi bir de vakfı bulunuyor.
İyi zamanlarında 40 ülkeye ihracat yapan Funika Holding yılda ortalama 15 milyon dolar döviz girdisi sağlıyordu. Funika, dünyanın en bilinen markaları Lacoste, Banana Repulic, Benetton, Ferrari'ye de üretim yapıyordu. Dünyadaki tüm Ritz Carlton Otellerinde Funika'nın ürünleri kullanılıyordu.
UFO MERAKLISIYDI
Osman Nuri Sözkesen tekstilciliği kadar UFO'lara olan inancı ve merakıyla da tanınıyordu. Bu konuda televizyon programlarına çıkan Sözkesen aynı zamanda Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Derneği'nin yönetiminde görev adı. UFO'ları takıntı haline getiren Sözkesen, UFO isminin marka tescilini de alıp tekstil üretimi yaptı.
Sözkesen satış mağazasının bir bölümünü de UFO müzesi haline getirmişti. Geçtiğimiz yıllarda ‘Mel’ adı verilen bir uzaylının gece gizlice müzeye geldiği, yazı yazdığı iddialarını da basın toplantılarıyla duyurmuştu. Sözkesen ilk Türk uzay yolcusu olmak için de başvurduğunu duyurmuş ama maddi olanaksızlıklar nedeniyle bu dileğini gerçekleştirememişti.
İLGİNÇ PROJELER
Darboğazdan çıkış yola arayan Sözkesen enerji tasarufu sağlayacağını öne sürdüğü ‘Hibrit’ adını verdiği bir teknoloji geliştirdiğini iddia etmiş umudunu da buna bağlamıştı. Ancak Sözkesen'in “Bana Nobel kazandıracak” dediği buluşu Alman ve İsviçreli şirketlere pazarlama girişimleri sonuç vermemişti. Sözkesen son yıllarda teknolojik tekstil üretimine ağırlık vermiş ‘Menapoz pijaması, serin tutan pijama’ gibi ürünler çıkarmıştı.
İŞÇİ ÇIKARMAMAKLA ÖVÜNMÜŞTÜ
Osman Nuri Sözkesen daha önce gazete röportajlarında 2001 krizinin en sıkıntılı zamanlarında bile işçi çıkarmamakla övünürken çalışma prensibini de “Bizde işe giren bilir ki, cürüm işlemezse asla işine son verilmeyecektir. Ayrıca, çok demokratik bir çalışma yapımız vardır. Önemli kararları çalışanlarımızın da katılımıyla alırız. Bunun için özel toplantılar yaparız. İlkelerimiz, dürüstlük, güvenilirlik, itibar, kişisel gelişme ve ilerlemeye önem verme olarak sıralanabilir. Ekip çalışması her şeyden üstün tutulur. İdari personel, mavi, yeşil ve sarı salon olarak isimlendiren salonlarda yöneticileriyle birlikte çalışır. Yönetim kurulu başkanı da aynı salondadır. Sistem, herkesin olan biteni yakından takip etmesini ve kararların hızlı alınmasını sağlar” diye özetlemişti.
Sözkesen başarıya Osmanlı savaş yöntemlerini kullanarak ulaştığını da anlatırken bunu, “Osmanlı, düşman sayıca fazla ise hiçbir zaman cepheden savaşmaz kanatlardan hareket edermiş. Biz de 1985'te 5 kişi, 8 dikiş makinesiyle üretime geçtiğimizde, sermaye olarak rakiplerimizle başabaş mücadele edebilme şansına sahip olmadığımız için kanatlardan hareket etme kararı aldık. Herkes İngiltere'ye, Almanya'ya, Fransa'ya ihracat yaparken; biz İsveç, Finlandiya, Danimarka gibi İskandinav ülkelerine gittik” diye açıklamıştı.