Fukuyama: Uyum yasalarını uygulayın, Avrupa'yı zorlayın

Güncelleme Tarihi:

Fukuyama: Uyum yasalarını uygulayın, Avrupayı zorlayın
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 24, 2002 00:00

John Hopkins Ãœniversitesi Paul H. Nitze Uluslararası AraÅŸtırmalar Bölümü Uluslararası Siyasi Ekonomi Profesörü, ünlü siyaset bilimci Francis Fukuyama, ‘‘AB'yu uyus yasalarını çıkardınız. Bunları uygularsanız, AB Türkiye'nin birlik dışında kalmasını açıklamakta zorlanacak’’ dedi.GELECEÄžE dönük öngörüleriyle tanınan dünyaca ünlü Amerikalı siyaset bilimcisi Francis Fukuyama, ‘‘Türkiye'de iÅŸ dünyasının güvene ihtiyacı olduÄŸu görülüyor’’ dedi. John Hopkins Ãœniversitesi Paul H. Nitze Uluslararası AraÅŸtırmalar Bölümü Uluslararası Siyasi Ekonomi Profesörü ve BaÅŸkanlık Biyoetik Konseyi üyesi olan Francis Fukuyama, 11'inci Kalite Kongresi'nin açılışında ‘‘GeleceÄŸe Dair Öngörüler’’ baÅŸlığıyla yaptığı konuÅŸmada, iÅŸ dünyasında güvenin önemine dikkat çekti. Fukuyama, sadece Türkiye'de deÄŸil, ABD'de yaÅŸanan son skandalların da ÅŸirketlerin, hissedarlarının, müşterilerinin ve tüketicilerinin duyduÄŸu güvenin çok kötü bir ÅŸekilde etkilendiÄŸini vurguladı. Fukuyama, bu skandalların önemli markalara olan güveni sarstığını ve ciddi ekonomik sonuçlara yol açtığını söyledi.AB'YE GÄ°RÄ°Åž ZORLAÅžACAKAvrupa BirliÄŸi'nin geniÅŸleme sürecine girmesinin Türkiye'nin üyeliÄŸini olumsuz etkileyebileceÄŸine iÅŸaret eden Fukuyama, ‘‘AB'nin geniÅŸleme sürecine girmesiyle Türkiye gibi yeni ülkelerin AB'ye katılması daha da zorlaÅŸacak. Türkiye, AB ile uyum konusunda önemli yasal deÄŸiÅŸiklikler yaptı. Biraz daha fazla uygulama sonucunda AB Türkiye'nin neden birlik dışında kalması gerektiÄŸini izah etmekte zorlanacak’’ dedi.Türkiye'nin çok uzun zaman önce batıya katılım kararını verdiÄŸini ve toplumdaki AB konusundaki konsensusun takdir edilecek birÅŸey olduÄŸunu bildiren Fukuyama, şöyle devam etti: ‘‘AB'nin geniÅŸleme sürecinde gruba yeni üyeleri dahil etmesi, grubu, Fransız ve Alman apartmanı olmaktan çıkaracak. Daha geniÅŸ bir grup olacak. Ancak bu geniÅŸleme sürecinde, daha fazla geniÅŸlemeye karşı bariyerler oluÅŸacak ve Türkiye gibi baÅŸka ülkelerin katılması zorlaÅŸacak.’’ABD'de 11 Eylül sonrası yaÅŸananlara da deÄŸinen Fukuyama, bir kitabında dünyada liberal demokrasi ve pazar ekonomisine katılım için büyük adım atıldığını söylediÄŸini, ancak 11 Eylül'de olanların bu tezine bir saldırı niteliÄŸi taşıdığını belirtti.Fukuyama, Samuel Huntington'un medeniyetlerin çatışması tezinde yanlış düşündüğünü belirterek, ‘‘Ancak 11 Eylül kültürel açıdan bir sorun olduÄŸunun ifadesidir’’ yorumunu yaptı. Fukuyama, demokrasinin bir intihar anlaÅŸması olmadığını, kuralları bulunduÄŸunu da dile getirdi. Osmanlı'da dönemin Avrupası'na göre çok daha fazla hoÅŸgörü olduÄŸunu anlatan Fukuyama, Türkiye Cumhuriyeti'nin müslüman bir ülkede laik devletin kurulabileceÄŸinin kanıtı konumunda bulunduÄŸunu vurguladı. Müslüman ülkelerin aynı zamanda modern ve Ä°slama baÄŸlı olmalarının mümkün olduÄŸunu da ifade ederek, ‘‘Türkiye kendi deneyiminde kendi zorluklarını yaÅŸadı. Türkiye bölgenin mevcut ikilemlerinden kurtulması için çok iyi bir örnek olacak’’ diye konuÅŸtu.Radikal islam Avrupa faÅŸizmi gibiDÃœNYANIN 11 Eylül'den sonraki durumunu dört baÅŸlık altında anlatan Francis Fukuyama, medeniyet çatışmasını insanların siyasi görüşleri ve kurumlarının dar bir görüşle dini inançları tarafından yönetildiÄŸine inanmadığını dile getirdi. ‘‘Biz ÅŸu anda radikal bir islam hareketini yaşıyoruz’’ diyen Fukuyama, Türkiye'de bunun söylenemeyeceÄŸini belirtirken şöyle konuÅŸtu: ‘‘Bu Ä°slam dininin içerdiÄŸi bir özellik deÄŸil. Ä°slamcılık Bin Ladin tarafından mı temsil ediliyor? ‘Geleneksel olarak kültürel bir islam hareketi midir veya modern bir hareket midir' dediÄŸimiz zaman Ä°slamcılığın modern bir siyasi hareket olduÄŸuna inanıyorum. Ä°slamcılık 20. yüzyılın baÅŸlarında faÅŸizm, komünizm gibi baÅŸlamış olan harekettir. Yani dini politik bir siyasi araç olarak kullanmak hareketidir. Sınır çatışması, partiler toplumların biraraya gelmesi ÅŸiddetin artması ve ÅŸiddetin devletleÅŸtirilmesi, resmileÅŸtirilmesi 1920'li Avrupa'da faÅŸizm hareketi yaÅŸandı. Ayrıca Mısır'da da Ä°slami KardeÅŸlik Hareketi ortaya çıktı. Yani paralel hareketlerdir bunlar. Burada orjinal, geleneksel bir Ä°slama dönüş hareketi olarak tanıtılıyor. Bunun yanısıra sosyolojik ve toplumsal açıdan Ä°slamcılık ile Avrupa faÅŸizmi arasında bir benzerlik olduÄŸunu düşünüyorum. Almanya, Avusturya'dan kırsal bölgeden ÅŸehirlere geldiler ve geleneksel kültürel referanslarını ve deÄŸerlerini kaybettiler.’’AB, karar alırken Bizans oyunu yapıyorFRANCIS Fukuyama, AB'nin çeÅŸitli kuralları koyarken izlediÄŸi yolların da Bizans entrikalarını hatırlattığını ve kuralların ne ÅŸekilde konulduÄŸunu anlamanın zor olduÄŸunu söyledi.Fukuyama ayrıca, ABD ile Avrupa BirliÄŸi arasında bir çatışma yaÅŸandığına dikkat çekerek, ‘‘Türkiye, hem AB ile bütünleÅŸmek istiyor, hem de ABD ile uzun yıllardır müttefik. Irak ile olası bir catışma olursa Türkiye bunun tam ortasında kalacak’’ dedi. Fukuyama, Türkiye'nin bu yüzden siyasi açıdan iyi düşünmesi gerektiÄŸini söyledi. Fukuyama, savaÅŸ sonrasının sadece Türkiye için deÄŸil ABD için de bir endiÅŸe konusu olduÄŸunu belirtti.Fukuyama, daha sonra kendisine yöneltilen bir soru üzerine de savaÅŸ yanlısı olmadığını, Irak'a saldırıdan baÅŸka durumları da düşündüğünü belirterek, bu saldırının petrolle ilgili deÄŸil, güvenlik nedeniyle olduÄŸuna inandığını söyledi.AKP'yi sistem dışı bırakmayınFRANCIS Fukuyama, Türkiye'de AKP'nin politik sistem içine girmesinin, Türkiye'nin Avrupa'ya karşı demokratikleÅŸmesinin bir kanıtı olarak sunulabileceÄŸini söyledi.John Hopkins Ãœniversitesi Paul H. Nitze Uluslararası AraÅŸtırmalar Bölümü Uluslararası Siyasi Ekonomi Profesörü Fukuyama, islami bir partinin Türkiye'de iktidara gelmesine yönelik bir soru üzerine ‘‘İslami bir partiyi çok radikalleÅŸtirici bir güç olarak nötralize edebilirseniz, Avrupa'ya demokratikleÅŸmenizin bir kanıtı olarak bunu sunmanın faydası olacaktır’’ yanıtını verdi. Fukuyama, ‘‘Ancak ben dışardan biriyim. AKP'nin politik sistem içine girmesinden sonra bu partinin demokratik sisteme katılıp katılmayacaklarını bilmek zor’’ diye konuÅŸtu. Ä°stanbul'da 11'inci Ulusal Kalite Kongresi'ndeki açış konuÅŸmasından sonra Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fukuyama, ‘‘Türkiye'nin en büyük deÄŸerinin laik, demokratik ve modern bir ülke olması. Tek olumsuz yönü ise kamu idaresinin kötülüğü’’ dedi.Güçlü ülke imajı güçlü markalarla yaratılırÃœNLÃœ siyaset bilimci Francis Fukuyama,ürünlerin imajının ülkeye yansıdığını, Türkiye'nin ülke imajının güçlenmesi için öncelikle sanayisini güçlendirerek, kaliteli ürünler üretmesi gerektiÄŸini söyledi. 1930'larda Japon malının imajının çok kötü olduÄŸunu hatırlatan Fukuyama, 1950'lerde ise Japon malının kaliteyle eÅŸdeÄŸer tutulduÄŸunu belirtti. Kaliteli ürünlerin ülkenin imajını düzeltebileceÄŸine dikkat çeken Fukuyama, ‘‘Kalite ürün ve markalar ülke imajını yaratır’’ dedi.Ulusal Kalite Kongresi kapsamında dün gerçekleÅŸtirilen ‘‘Türkiye Ä°majı ve Dünya Markası Olmak’’ konulu panele de konuÅŸmacı olarak katılan Fukuyama, ‘‘Büyük Japon ÅŸirketleri bunu yapabildi. Sony, Honda, Toyota gibi Japon markaları kaliteleriyle Japonya'nın imajını düzeltti’’ diye konuÅŸtu. Fukuyama, güçlü ülke imajının o ülkenin sanayisine baÄŸlı olduÄŸunu söyledi.Ä°stanbul’da olmam beni tetikçiden koruyorÃœNLÃœ siyaset bilimci Francis Fukuyama, 11'inci Ulusal Kalite Kongresi'nin açılışında yaptığı konuÅŸmaya, Türkiye'de bulunmaktan dolayı duyduÄŸu mutluluÄŸu anlatarak baÅŸladı. Babasının Türkiye'de 3 yıl kaldığını ve Türkçe de öğrendiÄŸini söyleyen Fukuyama, ‘‘Burada olmaktan bu nedenle de çok mutluyum. Ayrıca, Washington'da olmaktansa Ä°stanbul'da olmaktan mutluyum. Bir tetikçinin beni vurmasından da korunmuÅŸ oluyorum’’ dedi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!