Güncelleme Tarihi:
Şirket tarafından yapılan açıklamada, santral çevresinden alınan yer altı suyu örneklerinin ay başında alınan örneklere göre 100 katın üzerinde kanserojen cesium-134 maddesi içerdiği belirtilirken, toksik değerlerdeki bu aşırı yükselişin sebebinin tam olarak tespit edilemediği ifade edildi.
Radyoaktif maddelerle kirlenmiş suyun denize ulaştığını doğrulayan TEPCO sözcüsü, kirlenmenin denizde belirgin bir etki yaratmayacağını ileri sürerek, denizin radyoaktif seviyesinde herhangi bir yükselme yaşanmadığını dile getirdi.
Şirket yaptığı basın toplantısıyla halktan özür diledi.
BESİN ZİNCİRİYLE İNSANA ULAŞABİLİR
Japon balıkçılar sızıntıyla ilgili endişelerini dile getirirken, çevre uzmanları da, radyoaktif maddelerin deniz canlılarının etkileyeceğini ve besin zinciri yoluyla insanlara ulaşacağı konusunda yetkilileri uyardı.
Fukuşima nükleer santralinin faaliyetleri 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğünde deprem ve sonrasında oluşan tsunami sebebiyle durdurulmuştu.
Reaktörlerin erimesi sonucunda yaşanan sızıntı sebebiyle çevrede yaşayan 160 bin kişi tahliye edilirken, hükümet, santral çevresinde balıkçılık faaliyetlerini yasaklamış ve bölgede üretilen tüm bitki ve hayvanların satışını durdurmuştu.
TEPCO bu yılın başında santralin limanında yakalanan bir balıkta yasal değerlerin 2500 kat üzerinde radyasyon tespit edildiğini duyurmuş, geçen hafta da santralde çalışan yaklaşık 2 bin kişinin tiroid kanseri olma riskiyle karşı karşıya olduğunu açıklamıştı.
Haziran ayında ise nükleer tesisin yöneticisi Masao Yoshida yemek borusu kanseri sebebiyle hayatını kaybetmişti. Yoshida, eriyen reaktörlerin kontrol altına alınması faaliyetlerine öncülük etmiş, aldığı kararlarla binlerce insanın hayatını kurtarmıştı.
Fukuşima, Rusya'da 25 yıl önce yaşanan Çernobil'den sonra en büyük nükleer felaket olarak gösteriliyor. Olay sonrasında ülkedeki 50 nükleer santralin faaliyeti durdurulmuş, daha sonra iki santral yeniden aktif hale getirilmişti.