Fukuşima’nın müteahhidi Sinop için teklif vermiş

Güncelleme Tarihi:

Fukuşima’nın müteahhidi Sinop için teklif vermiş
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2011 00:00

Japonya depremi sonrası art arda patlamaların meydana geldiği Fukuşima Nükleer Santralı, tüm dünyada olduğu gibi bizde de nükleer enerji tartışmalarını alevlendirdi. Nükleer teknolojiye yatırım yapan ülkeler durumu yeniden gözden geçirme kararı alırken, bizde de Ruslarla yapılan anlaşma sonrası uygulama aşamasına gelen Akkuyu nükleer santralı projesi nükleer karşıtlarının seslerini daha da yükseltmesine neden oldu. Dış basında ‘Deprem kuşağındaki Türkiye’de nükleer santral mantıklı mı?’ tartışmaları başladı. Sinop’taki nükleer santral ihalesine teklif verenler arasında Fukuşima’nın müteahhidinin olduğu ortaya çıktı

Haberin Devamı

Silahlanmak istiyorsanız nükleer santral kurun
NÜKLEER YÜKSEK MÜHENDİSİ PROF. DR. TANAY SIDKI UYAR

Nükleer santrallar hep kazalar üzerine kurulmuş bir teknoloji. Endüstrilemiş ülkeler 1978’den itibaren pahalı olduğu, atıklarını depolayamadığı, yurttaşlar yanlarında böyle tesisler istemediği için bunları kapatmaya başladı. ABD 100 tanesini iptal etti. Almanya hepsini kapatma kararı aldı. Alternatif enerji ticarileşti artık. Almanya’da her çatı güneş piliyle kaplanıyor; petrole bağımlılığı azaltıp savaştan uzak durmak için. Bunları kapatmak da problem. İngiltere 19’unu kapatmak istiyor, 90 milyar sterlin gerekiyor. Fransa’yı örnek gösterenler var, yanlış. Bu ülkedeki nükleer enerji kullanım oranının yüksekliği nükleer santralın iyi olduğunu değil, silahlanmadan yana olduğunu gösteriyor. Atom bombası denemesi yapan Fransa’nın Avrupa’da güçlü kalmasının nedeni nükleer gücü.

Haberin Devamı


Bu ahlaki bir sorun
NÜKLEER YÜKSEK MÜHENDİSİ PROF. DR. HASAN SAYGIN

Tüm nükleer santrallar hesaplanırken soğutucu kaybı kazası analizleri yapılır. Bu bir reaktörde olabilecek en büyük kazadır, olduktan sonra tüm dünyanın sorunu haline gelir. Radyoaktif maddeler atmosfere yayılır, hava akımlarıyla dünyayı dolaşır, toprak ve canlıyı kuşaklar boyu kirletir. Nükleer teknoloji seçimi ahlaki bir sorun haline gelmiştir. Akkuyu’daki nükleer santral enerji ihtiyacımızın sadece yüzde 5’ini karşılayacak. Yüzde 20 kaçağı önleyin o zaman! Bizde inşa edilecek Rus santralının dünyada çalışan bir örneği yok, Japonya başbakanını ağlarken gördük, yarın ülkemizde aynısı olduğunda ağlayacak mıyız? Japonya’ya tatil için kim gider, Mersin’de olsa Antalya’ya kim gider? Enerji politikalarımız gözden geçirilmeli.


Türkiye nükleer lobisinin kontrolünde
NÜKLEER KARŞITI PLATFORM SEKRETARYASI EMO GENEL BAŞKANI CENGİZ GÖLTAŞ

Japonya’daki olay, nükleer endüstride milat oluşturabilecek, tarihi önemde bir kaza. Nükleer endüstri kurma lobileri büyük kriz yaşayacak. Türkiye, nükleer sanayinin gelişimini doğru analiz edemedi, şirket ve lobilerin etki alanına girdi. Akkuyu’dan sonra Sinop anlaşmasını Japonya ile yapmak üzereyken deprem patladı. Oda olarak nükleer teknoloji karşıtlığımız yok. Mühendis olarak nükleer teknolojinin sanayide, tıpta, tarımda kullanıldığını biliyoruz. Ancak elektrik üretimiyle ilgili bölümünde hazırlığı, altyapısı, uzun vadeli bir çalışması yok. Aslında nükleer santrala ihtiyaç da yok. Jeotermalde Avrupa birincisiyiz, çünkü deprem kuşağındayız. Nükleer santral bir maceradır, Akkuyu’da kurulmasıyla Türkiye nükleer santral teknolojisine kavuşmuş olmayacak, sadece Rusya bir başka ülkede kiraladığı alanda ürettiği elektriği bize satacak.

Haberin Devamı


Enerji evrimi mümkün
GREANPEACE İKLİM VE ENERJİ KAMPANYASI SORUMLUSU PINAR AKSOĞAN

Greenpeace olarak Fukuşima nükleer santralında giderek derinleşen krizi kaygıyla izliyoruz.  Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Başbakan Tayyip Erdoğan Rusya’dan döner dönmez Akkuyu’da santral kurma çalışmalarının en kısa zamanda başlayacağını açıkladı. Bu çok tedirgin edici. Rusya ile yapılan anlaşmada nükleer güvenliğe yönelik hiçbir net ölçüt yok. Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılayabilecek yenilenebilir kaynakları çok. Greenpeace’in hazırladığı Enerji (D)evrimi Raporu, yenilenebilir enerjinin olgunlaşmış, hazır ve büyük ölçekte uygulanabilir olduğunu gösteriyor. Nükleer enerji Türkiye’nin enerji açığını kapatmayacağı gibi bizi tehlikenin göbeğine itiyor.

Haberin Devamı


Çin malı alırken 5 bin kişinin hayatını da alıyoruz
TASAM VE NÜKLEER TEKNOLOJİ PLATFORMU KURUCUSU NÜKLEER YÜKSEK MÜHENDİSİ PROF. DR. VURAL ALTIN

Teknolojik yaşam bazı riskleri beraberinde getirir. Cesareti akılla donatıp, olası riskleri kabul edilebilir düzeye çekmek lazım. Her sorunun bir mühendislik çözümü vardır ama çözümlerin maliyetleri farklı. 50 kamikaze Fukuşima’da mücadele veriyor şimdi, aynı sayıda insan bu hafta kömür madenlerinde ölecek Çin’de. Bizler Çin malı satın alırken 5 bin insanın hayatını da satın alıyoruz. Çin’e, şu kadar insan tut, kömür işlet, 50 insan öldür, malı getir şu parayı veririz diyoruz, cürüm işliyoruz. Japonya da Türkiye gibi hammadde kaynakları yönünden fakir bir ülke. Enerji ihtiyacının yüzde 80’ini ithal ediyor. Kömür, petrol, nükleer kanımızdaki eroin gibi, bir eroinman bundan nasıl vazgeçebilir? Amerika dünyaya çok şey verdi ama bu hastalığı da aşıladı bize. Ortaçağdaki gibi yaşamaya razıysanız sorun yok.
Sadece yenilenebilir enerji kaynaklarıyla olur diyen varsa da matematik bilmiyor. Almanya’da insanlar “Yeşil elektrik istiyorum, Çinli öldürmek istemiyorum” diyor. O zaman da devlet, “Bunun fiyatı 40 cent” diyor, kabul ediyor vatandaş. Bizde var mı böyle bir babayiğit. Biz Almanlar kadar zengin değiliz, zengin olunca düzgün insanlar olacağız.

Haberin Devamı


O DA BİR YEŞİL
IŞIN KARACA (Şarkıcı)

Yazışmalarımı mail’le yapıyorum

Suyu tasarruflu kullanmaya çalışıyorum. Haftada iki kere çamaşır makinesini çalıştırıp, çok fazla bulaşık makinesini kullanmamaya gayret ediyorum. Kâğıt kullanım tüketimini azalttım, çöplerimi de ayrıştırarak atıyorum. Yazışmalarımı mail üzerinden yapmaya gayret ediyorum. Geri dönüşümlü ve organik ürünleri ihtiyacım kadar alıp bilinçli tüketiyorum. Her birey üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirdiğinde dünyada mutlu yaşayacağız ama çarpık kentleşme, çevrenin harap edilmesi, bilinçsiz tüketim, kaynaklarını tüketen bir toplum olmaya doğru bizi götürüyor. Bu dünya hepimizin. Bir kere geliyoruz ve onu gelecek nesillere bozmadan, koruyarak aktarmalıyız. Şiddete hayır dediğimiz gibi yok etmeye de dur demeliyiz.

Haberin Devamı

Bİ’ŞEY YAPMALI
Kızartma yağlarını toplayıp çevreye katkı sağlayın

Yemek fabrikaları, restoranlar ve evlerde kullanılan bitkisel yağları dökmeyerek çevreye büyük katkı sağlayabilirsiniz. Beş litre ve üzeri bitkisel atık yağları toplayan merkezi 444 28 45 numaralı telefondan aradığınızda özel araçlarla adresinizden gelip teslim alıyorlar. Toplanan bu atık yağlar biyodizele dönüştürülerek hem çevre koruması, hem de ekononiye katkı sağlanıyor. Lavaboya dökülen 1 litre bitkisel atık yağın, 1 milyon litre suyu kirlettiğini ve oradan da yeraltı su kaynaklarına sızarak doğal yaşam dengesini bozduğunu unutmayın.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!