"Fuhuş yaparken yakalanan erkek de kontrolden geçsin"
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2001 00:00
Deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi'ne geçen yıl emniyet ve jandarmanın fuhuş operasyonları sonucu yakaladığı 7 bin 209'u yabancı uyruklu toplam 8 bin 535 kadın götürüldü. Hastane Başhekimi Dr. Nezihe Baltalı, "Kadınları toplayıp toplayıp getiriyorlar. Aslında sadece kadınların getirilmesi çok mantıksız. Erkek, 'zamparalık yaptım' diye çekip gidiyor. Kimseyi cezalandırmak değil niyetimiz. Eğer bu iş toplumun sağlığı için yapılıyorsa erkekler de getirilsin" dedi.
32 AIDS vakası
Dr. Baltalı, hastaneye geçen yıl güvenlik güçleri tarafından, 1326'sı Türk olmak üzere, 2251'i Moldovalı, 1980'i Romanyalı, 1210'u Ukraynalı, 406'sı Rus, 497'si Azeri, 374'ü Özbek, 167'si Kazak, 120'si Gürcü, 50'si Kırgız, 40'ı Ermeni, 31'i Bulgar, 21'i Kafkas, 13'ü Tatar, 10'u Sibiryalı ve 39'u da Alman, Faslı, Yugoslav, Moğol, Türkmen, Yunan, İranlı, İsviçreli, Macar, Hint, Litvanyalı, Polonyalı, Nijeryalı, Tacik ve Makedonyalı olmak üzere toplam 8 bin 535 kadının getirildiğini bildirdi. Hastaneye getirilen 5 bin 508 kadında herhangi bir hastalığa rastlanmadığını kaydeden Dr. Baltalı, yabancı uyruklu kadınlardan 32'sinde AIDS, 228'inde frengi, 118'inde bel soğukluğu ve 2 bin 79'unda da mikrobik akıntılı hastalıkların tespit edildiğini söyledi.
3'ü Türk, 16'sı Ukraynalı
Dr. Baltalı, Türk vatandaşı kadınlardan ise 3'ünde AIDS, 39'unda frengi, 24'ünde bel soğukluğu ve 504'ünde mikrobik akıntılı hastalığa rastlandığını kaydetti.
Dr. Baltalı, AIDS hastalığının 16 ile en fazla Ukraynalı kadınlarda görüldüğünü belirterek, frengi ve bel soğukluğuna da en fazla Moldovalılar'da rastlandığını ifade etti.
Dr. Nezihe Baltalı, AIDS testi konusunda çok dikkatli davrandıklarını belirterek, değişik marka Eliza testleri bulundurduklarını ve doğru sonuç alana kadar testleri tekrarladıklarını kaydetti.
HIV'liler polise teslim edilir
Hastalık çıkan kadınlara durumlarını anlattıklarını ifade eden Dr. Baltalı, ''Bazıları şaşırır, ağlar büyük tepki gösterir. Bazıları durumunun farkındadır tepki göstermez. HIV pozitif çıkanlar durumları bildirildikten sonra güvenlik güçlerine teslim edilirler'' dedi.
Dr. Baltalı, gazetelerde AIDS'li olduğu belirlenen kadınların fotoğrafını gören bazı erkeklerin hastaneye geldiğini ve test yaptırdıklarına işaret ederek, ''Ama çoğu fişleniriz korkusuyla gelmiyor. Geçen yıl bu şekilde bize gelen 3-4 kişi var. Yapılan testlerde ailelerinde de HIV virüsüne rastlandı'' diye konuştu.
2000'de 300 erkek getirildi
Hastaneye son 2 yıla kadar hep kadınların getirildiğini anlatan Dr. Baltalı, şunları söyledi:
''1999 yılında 280, 2000'de de 300 civarında erkek getirildi. 3-5 tanesinde frengi çıktı. Ancak erkekler buraya getirilmeyi pek umursamıyorlar. Aslında sadece kadınların getirilmesi çok mantıksız. Kadınları toplayıp toplayıp getiriyorlar. İyi hoş da hastalığın bunlardan bulaştığını nereden biliyorsunuz? Tek başına yapılan eylem değil, bir partneri var. Onu serbest bırakıyorsunuz. O da 'zamparalık yaptım' diye çekip gidiyor. Kimseyi cezalandırmak değil niyetimiz. Eğer bu iş toplumun sağlığı için yapılıyorsa erkekler de getirilsin, burada yatmasınlar ama kan versinler, muayene olsunlar. Belki hastalığı kadınlara onlar bulaştırıyor.''
Hastalıklardan korunmak isteyenlerin evliyseler tek eşli yaşamaları, bekarsalar arkadaş ve cinsel eş seçiminde dikkatli olmalarını öneren Dr. Baltalı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendinizi koruyun. En azından belli aralıklarla kan testi yaptırın ki hastalık olup olmadığını öğrenin. Frengi tedavi edilmediği taktirde kötü sonuçlar doğurabilir. Hastalıkları eşinize bulaştırabilirsiniz. Eşiniz hamile ise çocuğunuza bulaşabilir. Ancak bu konunun eğitimle bir alakası yok. Çoğu kişi 'bir şey olmaz' diyerek ilişkiye giriyor."
32 AIDS vakası
Dr. Baltalı, hastaneye geçen yıl güvenlik güçleri tarafından, 1326'sı Türk olmak üzere, 2251'i Moldovalı, 1980'i Romanyalı, 1210'u Ukraynalı, 406'sı Rus, 497'si Azeri, 374'ü Özbek, 167'si Kazak, 120'si Gürcü, 50'si Kırgız, 40'ı Ermeni, 31'i Bulgar, 21'i Kafkas, 13'ü Tatar, 10'u Sibiryalı ve 39'u da Alman, Faslı, Yugoslav, Moğol, Türkmen, Yunan, İranlı, İsviçreli, Macar, Hint, Litvanyalı, Polonyalı, Nijeryalı, Tacik ve Makedonyalı olmak üzere toplam 8 bin 535 kadının getirildiğini bildirdi. Hastaneye getirilen 5 bin 508 kadında herhangi bir hastalığa rastlanmadığını kaydeden Dr. Baltalı, yabancı uyruklu kadınlardan 32'sinde AIDS, 228'inde frengi, 118'inde bel soğukluğu ve 2 bin 79'unda da mikrobik akıntılı hastalıkların tespit edildiğini söyledi.
3'ü Türk, 16'sı Ukraynalı
Dr. Baltalı, Türk vatandaşı kadınlardan ise 3'ünde AIDS, 39'unda frengi, 24'ünde bel soğukluğu ve 504'ünde mikrobik akıntılı hastalığa rastlandığını kaydetti.
Dr. Baltalı, AIDS hastalığının 16 ile en fazla Ukraynalı kadınlarda görüldüğünü belirterek, frengi ve bel soğukluğuna da en fazla Moldovalılar'da rastlandığını ifade etti.
Dr. Nezihe Baltalı, AIDS testi konusunda çok dikkatli davrandıklarını belirterek, değişik marka Eliza testleri bulundurduklarını ve doğru sonuç alana kadar testleri tekrarladıklarını kaydetti.
HIV'liler polise teslim edilir
Hastalık çıkan kadınlara durumlarını anlattıklarını ifade eden Dr. Baltalı, ''Bazıları şaşırır, ağlar büyük tepki gösterir. Bazıları durumunun farkındadır tepki göstermez. HIV pozitif çıkanlar durumları bildirildikten sonra güvenlik güçlerine teslim edilirler'' dedi.
Dr. Baltalı, gazetelerde AIDS'li olduğu belirlenen kadınların fotoğrafını gören bazı erkeklerin hastaneye geldiğini ve test yaptırdıklarına işaret ederek, ''Ama çoğu fişleniriz korkusuyla gelmiyor. Geçen yıl bu şekilde bize gelen 3-4 kişi var. Yapılan testlerde ailelerinde de HIV virüsüne rastlandı'' diye konuştu.
2000'de 300 erkek getirildi
Hastaneye son 2 yıla kadar hep kadınların getirildiğini anlatan Dr. Baltalı, şunları söyledi:
''1999 yılında 280, 2000'de de 300 civarında erkek getirildi. 3-5 tanesinde frengi çıktı. Ancak erkekler buraya getirilmeyi pek umursamıyorlar. Aslında sadece kadınların getirilmesi çok mantıksız. Kadınları toplayıp toplayıp getiriyorlar. İyi hoş da hastalığın bunlardan bulaştığını nereden biliyorsunuz? Tek başına yapılan eylem değil, bir partneri var. Onu serbest bırakıyorsunuz. O da 'zamparalık yaptım' diye çekip gidiyor. Kimseyi cezalandırmak değil niyetimiz. Eğer bu iş toplumun sağlığı için yapılıyorsa erkekler de getirilsin, burada yatmasınlar ama kan versinler, muayene olsunlar. Belki hastalığı kadınlara onlar bulaştırıyor.''
Hastalıklardan korunmak isteyenlerin evliyseler tek eşli yaşamaları, bekarsalar arkadaş ve cinsel eş seçiminde dikkatli olmalarını öneren Dr. Baltalı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendinizi koruyun. En azından belli aralıklarla kan testi yaptırın ki hastalık olup olmadığını öğrenin. Frengi tedavi edilmediği taktirde kötü sonuçlar doğurabilir. Hastalıkları eşinize bulaştırabilirsiniz. Eşiniz hamile ise çocuğunuza bulaşabilir. Ancak bu konunun eğitimle bir alakası yok. Çoğu kişi 'bir şey olmaz' diyerek ilişkiye giriyor."