Güncelleme Tarihi:
Antalya ve çevresindeki dalış noktalarından en önemlisi olan yat limanı açığındaki St. Didier batığı, balıkçıların denize bıraktığı 'hayalet ağ' olarak tabir edilen başı boş ağlardan kurtarıldı. Koronavirüs sürecinde yeni normal hayata geçilmesiyle 1 Haziran'da sezonun ilk dalışına giden dalgıçlar, ilk olarak tarihi batığın ağlar içindeki halini görüntüleyip ardından temizlik çalışması için gün belirledi. Gemiyi boylu boyunca saran ağları parça parça keserek su üstüne taşıyan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu İl Temsilcisi İsa Alemdar ve arkadaşları, yüzlerce canlıyı da ölümden kurtardı.
'BALIKÇILAR DAHA HASSAS VE DİKKATLİ OLMALI'
Ağın içinde kalan boğa ıstakozu, yengeç ve orfoz gibi deniz canlılarını kurtardıklarını anlatan Alemdar, birçok canlının da öldüğünü gördüklerini kaydetti. Hayalet ağı temizlemenin saatler aldığını anlatan Alemdar, yaptıkları çalışmayı şu şekilde anlattı:
"St. Didier batığı bizim için çok önemli, tarihi bir batık. Sezen boyunca birçok defa dalış yaptığım bu noktayı o şekilde görünce çok üzüldüm. Ağları görüntüledikten sonra ekibimi toplayıp, ertesi gün temizlik dalışı yaptık. Saatler süren çabamızın ardından metrelerce derinlikten kilolarca ağırlıkta ağ parçalarını teknemize çektik. Çünkü o ağ orada durduğu sürece sualtı canlılarına zarar verecek. İlk videomuzda 6 boğa ıstakozu, yengeçler ve bir orfozu ölümden kurtarmıştık. Ağı oradan çıkarmaya gittiğimiz gün de ağların arasından 4 boğa ıstakozu çıkardık. Onun dışında ağ ile gemi arasında sıkışıp kalan yüzlerce yengeci de yaşam alanlarıyla buluşturduk. Biz dalgıçların buna hayalet ağ dememizin en önemli sebebi, ağın suyun altında kalmış olmasıdır. Bu tür ağlar sualtı ekosistemine ciddi zarar veriyor. Denizden para kazanan balıkçıların biraz daha hassas ve dikkatli olmalarını istiyoruz."
'TORPİLLE BALIK AVINI DURDURUN'
Batıktaki temizlik çalışmalarının ardından hemen orada bulduğu patlamamış bir torpili gösteren Alemdar, "Bu çocukluğumuzdan bildiğimiz torpil. Bantla mermere yapıştırılarak düzenek hazırlanmış. Biz bunu batığı temizlerken bulduk. Daha önce ihbarlarını duyduğumuz ama bulamadığımız bir parçaydı. Geç saatlerde, kaçak yapılan bir av tekniğinin parçası. Balıkçılar gece kaçak olarak döşedikleri ağların üzerine balık sürüsünü sürmek için bu torpilleri yakıp suya atıyor. Lütfen yasal olmayan bu yöntemle balık avlamasınlar. Ekmeğini denizden çıkaran balıkçıların, sürdürülebilir avcılık için bunlara dikkat etmesi gerekli. Bu tür avlanma şekline son vermelerini istiyoruz" diye konuştu.
AĞLARIN TEMİZLENMESİNİ KAYDETTİ
Tarihi batıktaki temizlik çalışmalarını yakından görüntüleyen Sualtı Film Yapımcısı Alican Abacı da doğaya insan eliyle verilen zararın içler acısı haline şahit olduğunu kaydetti. Abacı, "Bundan birkaç gün önceye kadar hayalet ağlarla çevrelenmiş olan St. Didier batığına defalarca dalıp görüntü çekmişimdir. Fakat bu yıl ilk dalışımda batığın gövde kısmının tamamen ağlarla kaplı olduğunu gördük. Ağın içinde ise onlarca canlı bulunuyordu. Birçoğu ölmüştü, canlı olanları ise İsa hoca ve ekibi ağları keserek kurtardı. O anları kayıt altına alarak, sosyal duyarlılık yaratmaya çalıştım. Su altı film yapımcısı olarak gelecekte yapacağım filmlerimde bu görüntüleri kullanmak istiyorum" dedi.