Fransız bakandan laiklik mesajı

"Fransa’nın müzakerelerdeki tavrı Allah kelamı değildir. Hem zaten, Türkiye de, Fransa da laik ülkeler…"

Bu sözler, Fransa’nın Avrupa İşlerinden sorumlu Bakanı Jean-Pierre Jouyet’ye ait. Ankara’daki ikili temaslarının ardından, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la düzenlenen ortak basın toplantısında söyledi bunları.

Ve çok ilginçtir; Bu yanıtı, bugünlerde Türkiye’nin en çok konuşulan konusu, AKP’ye laikliğe aykırı politikalarından ötürü açılan kapatma davası nedeniyle vermedi Fransız Bakan; Sadece, Fransa’nın Türkiye-AB ilişkileri konusundaki tutumuna ilişkin soruları yanıtlarken bahsetti “Allah kelamından” da, “laiklikten” de…
Diplomasinin, diplomasi dilinin en güçlü ülkelerdendir Fransa; Fransız diplomatlar ya da siyasetçiler, vermek istedikleri mesajı, evirir çevirir, hiç beklemediğiniz bir anda, beklemediğiniz bir yerde ortaya koyuverirler.

Nitekim Jouyet de, basın toplantısında ne AKP’ye açılan davadan, ne de Fransa’nın bu konudaki tutumundan hiç bahsetmedi. Zaten sorulmadı da bu konular Fransız Bakan’a;
Ancak Jouyet, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinden bahsederken, birden bire sözü laikliğe getiriverdi. Üstelik, yeni soru gelmesin diye olacak, bu sözleri son soru üzerine söyledi ve “laiklik mesajı mı vermek istediniz?” sorusuna bile fırsat vermeden ayrılıverdi toplantı salonundan.

“KATILIM” DEMEDİ, “YAKINLAŞMA” DEDİ

Jouyet’in basın toplantısında başka “diplomatik manevralar” da vardı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasına karşı çıkma politikası nedeniyle, Fransız Bakan da Ankara’da, kullandığı tüm sözcükleri çok dikkatli seçti. Mesela, Avrupalı tüm yetkililerin Türkiye-AB ilişkilerinden bahsederken kullandıkları “katılım-tam üyelik” gibi kelimeleri özenle hiç kullanmadı. Bunun yerine, “yakınlaşma” dedi, Türkiye-AB ilişkilerini anlatırken. Hiçbir şekilde tam üyelikten bahsetmedi.

Zeynep Gürcanlı YAZIYOR

Hatta daha da ileri gitti ve “Türkiye-AB yakınlaşması konusunda, Ankara ve Paris arasında görüş ayrılığı olduğunu” da söyledi, ayrıntı vermeden.
Ancak Fransız Bakan’ın Ankara’ya verdiği tek bir güvence oldu; O da, Temmuz ayında başlayacak ve 6 ay sürecek AB’nin Fransa dönem başkanlığından, ne Sarkozy’nin, ne de Fransız hükümetinin Türkiye’nin üyelik sürecine “taş koymayacağı” oldu.
Kısacası Jouyet, önümüzdeki altı ay için “sorun çıkarmayacağız” sözü verdi, ancak daha ilerisi için hiçbir taahhüt altına girmedi.

ERMENİ AMBARGOSU CANLARINI YAKMIŞ

Fransız Bakan’ın, Ali Babacan’la yaptığı basına kapalı görüşmede ise söyledikleri, Fransız parlamentosunun Ermeni soykırımı kararı almasının ardından özellikle Genelkurmay’ın inatla uyguladığı “savunma sanayinde Fransa’ya ambargonun”, Paris’in canını çok yaktığını ortaya koydu.

Edinilen bilgiye göre Jouyet, Babacan ile görüşmesinde Türk ve Fransız askerlerinin Kosova’da, Afganistan ya da Lübnan’da omuz omuza ne kadar başarılı işlere imza attıklarını uzun uzun anlattı, ardından da sözü, tabii yine kendisine yakışan diplomatik bir üslupla, ambargoya getiriverdi

”Türkiye ile ekonomik ilişkilerimizi, savunma sanayi dahil, her alanda ilerletmeyi çok istiyoruz…”
Acaba, Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan o karar Fransız Parlamentosunda durdukça, Fransa’yla askeri alanda bir işbirliğinden bahsetmek mümkün olur mu?
Genelkurmay cephesine bakıldığında, bu hiç mümkün görünmüyor…