A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2010 23:25
Kozmetik devi L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt ile kızı arasındaki “servet kavgası”yla başlayan, ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyasının yasa dışı finansmanı iddiaları ve bir bakanın “bulunduğu mevkiyi, kendi çıkarı için suistimal ettiği” yolundaki şikayetle ilgili gelişmeler, siyasi gündemi sarsamaya devam ediyor.
Fransız basını, adli kaynaklara dayanarak verdiği haberde, bir dönem Bütçe Bakanlığı yapan, halen Çalışma Bakanı olan Eric Woerth'in, karısını L'Oreal şirketine sokmak için şirketin yöneticilerinden ricacı olduğu yolundaki iddialarla ilgili savcı tarafından sorgulanacağını duyurdu.
Basın, bakanın karısının da yine savcı tarafından ifadesinin alınacağını bildirdi. Yine aynı soruşturma kapsamında, L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un da sorgulanması bekleniyor.
Le Monde gazetesi, L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un gözaltına alınarak sorgulanan mali danışmanı Patrice de Maistre'ın önceki gün polisteki ifadesi olduğu iddia edilen bir metni yayınlamıştı.
Haberde, ünlü iş kadınının servetini yöneten danışman, bir dönem Bütçe Bakanlığı yapan, halen Çalışma Bakanı olan Eric Woerth'in, 2007 yılında kendisiyle görüşme talep ettiğini ve bu görüşmede bakanın, mesleği için eşine tavsiyelerde bulunmasını istediği ileri sürülüyor.
Habere göre, mali danışman, bu görüşmeden sonra bakanın eşi Florence Woerth'in L'Oreal'in sahibinin mali servetini yöneten birimde işe alındığını belirtiyor ve “siyasi olarak hassas konu” olduğu için, bakanın karısını işe almadan önce L'Oreal'in sahibine danıştığını iddia ediyor.
Yılda 140 bin avro maaş ve 60 bin avro prim alan bakanın eşi Florence Woerth, haziran ayında, L'Oreal'in sahibinin vergi kaçırdığı iddialarının ardından, ortaya çıkan tepkilerin artması üzerine istifa etmek zorunda kalmıştı.
Fransız bakan, karısının işe alınması için L'Oreal yöneticilerinden ricacı olduğu yolundaki iddiaları daha önce yalanlamıştı.
Fransız Marianne dergisi geçen hafta, 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki dört aylık sürede, L'Oreal'in sahibinin hesabından, 390 bin avro para çekildiğini iddia ederek, bu paranın Nicolas Sarkozy'nin
seçim kampanyasında kullanılmış olabileceği imasında bulunmuştu.
Fransız yargısı, Sarkozy'nin seçim kampanyasına yapıldığı iddia edilen maddi destekle ilgili ön soruşturma açılmasını kararlaştırmıştı.
Aile içindeki “servet kavgası”yla başlayan tartışmada, Fransa'nın en zengin kadını Liliane Bettencourt'un vergi kaçırdığı ve buna bir dönem Bütçe Bakanlığı yapan, halen Çalışma Bakanı olan Eric Woerth'in, karısı bu şirkette çalıştığı için göz yumduğu yolundaki iddialar, geçen hafta gündemi meşgul etmişti.
L'Oreal'in sahibinin eski muhasebecisi, patronunun 2007 yılında Sarkozy'nin seçim kampanyasına 150 bin avro nakit bağış yaptığını ve bu paranın iktidar partisinin “kasası” olarak bilinen Bakan Woerth'e teslim edildiğini iddia etmişti. Bakan, yaptığı açıklamayla bu iddiayı reddetmişti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı da bir açıklama yayımlayarak iddianın asılsız olduğunu bildirmişti.
Sosyalist Parti temsilcileri, Woerth'ü, “bulunduğu mevkiyi kötüye kullanarak ailesine çıkar sağladığı” gerekçesiyle eleştirirken Sarkozy'yi de bakanı korumakla suçluyor. Woerth'ün, Liliane Bettencourt'un vergi kaçakçılığına göz yumduğu iddia ediliyor.
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran skandal, Bettencourt ile öz kızı Françoise Bettencourt-Meyers arasındaki servet davasında yayımlanan ses kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı.
Françoise Bettencourt-Meyers, aylar önce annesinin bir milyar avro hibe ettiği fotoğrafçı François-Marie Banier hakkında dava açmıştı. Miras soruşturmasında Bettencourt'un servetini yöneten şirketin sahibi Patrice de Maistre'nin ses kaydı ortaya çıkınca, olay ülkede siyasi skandala dönüşmüştü.
Ses kayıtlarında Maistre, Çalışma Bakanı Eric Woerth'ün ricası üzerine karısı Florence'ın işe alındığını anlatıyor. Bakanın eşi Florence Woerth'ün işe girmesinden sonra, şirketin üç yıl boyunca yüksek miktarda vergi kaçırdığı ortaya çıkmıştı. Bettencourt'un İsviçre'deki 80 milyon avroluk hesabını gizleyerek vergi kaçırdığı belirlenmişti.
Bettencourt'un ayrıca, iktidardaki Halk Hareketi Birliğinde (UMP) çalışan kişilere bağış yaptığı yine ses kayıtlarında ortaya çıkmıştı.