Güncelleme Tarihi:
Bugüne desteklerini genellikle blok halinde bir tek partiye veren Fransa’daki Türkler, bu seçimlerle birlikte aynı Fransızlar gibi kendi görüşlerine uygun partilerde yeralmaya başladı. Ülkedeki üç büyük siyasi partiden Fransa’nın hemen her bölgesinde belediyelerde görev almak üzere seçimlerde boy gösteren ve çoğunluğunu 25-40 yaş arası bu Türk kökenli Fransızlar, yaşadıkları coğrafyanın geleceğinde söz sahibi olmaya hazırlanıyor.
En fazla sayıda Türk adayın bulunduğu bölgelerse, son yıllarda büyük sokak olaylarının yaşandığı başkent Paris’in kuzey banliyöleri. Bu banliyölerde önümüzdeki yıllar için planlanan normalleşme sürecinde rol oynayacak Türkler arasında yeralan Cumhur Güneşlik, 39 yaşında ve olayların en çok yaşandığı Clichy-sous-Bois’da Sosyalist Parti’den girdiği seçimleri ikinci kez kazandı. Bundan önce kendisiyle birlikte aday olan 5-6 Türk’ün göreve gelmesinin bir örnek oluşturduğuna dikkat çeken Güneşlik, Türklerin Fransa seçimlerinde giderek daha görünür hale gelmesini, “Fransa’ya gelen göçmenlerin çoğu 80'li yıllarda geldi. Bu da hemen hemen ilk neslin sonu, ikinci neslin başlangıcı. Bakarsak, adayların ve oy kullananların çoğu genç kişiler. Bence (sebep) bu” diye açıkladı.
Türkler'in parti ayrımı gözetmeksizin her partiden aday olmasını onların kişisel ideallerine bağlayan Güneşlik, “Hepimiz sağdan, soldan, ortadan aday olabiliriz. Herkesin fikirleri vardır, idealleri vardır. Ama hepimizin bir ortak yanı var: Türklüğümüz. Hepimiz hemen hemen aynı yerden geliyoruz” diyor. Türk kökenli Fransızların gelecekte üst düzey mevkilere gelmesinin Türkiye- Fransa ilişkilerini de etkileyeceğine dikkat çeken Güneşlik, “İleride bulunacağımız makamlarda Türklüğümüzü muhakkak ön plana çıkaracağız. Bu ortak noktada buluşup, Türkiye için Avrupa’da ne gibi lobi faaliyetleri yapabilir, bunları oturup konuşabiliriz. UMP’nin asbaşkanı, Ermeni uyruklu bir kişi. Bir Türk de o sıfatta olsaydı Türkiye’ye karşı bu kadar büyük bir lobizm olur muydu acaba? Bence Türklerin karar alan kurumlarda bulunması, Türkiye’nin yararına. Biz her ne kadar Fransız olsak da bugün, ülkemiz Fransa; ama vatanımız Türkiye” diye konuştu.
Bugün itibariyle seçimlere katılan Türk arkadaşlarıyla e-mail yoluyla haberleşerek birbirlerini bilgilendirdiklerini anlatan Güneşlik, bunu bir süre sonra kurumsallaştırarak Fransa’da Türkiye lehine lobi faaliyetlerinde girişmeleri gerektiğini belirtiyor. Türklerin Fransız vatandaşlığına başvurarak seçmen olma hakkı edinme konusundaki isteksizliklerinden şikayet eden Güneşlik, “Bugün bir Fransız kartı almak, Türklüğümüzü engellemiyor. Bulunduğumuz ülkede haklarımızı aramaya yarıyor. Bulunduğumuz ülkede olayları izlemektense, ele almamız lazım ki, bizi etkileyecek olan kararlara biz de katılalım” dedi. Fransa’nın geleceğinin bundan sonra göçmen uyruklu vatandaşlar olduğunu öne süren sosyalist politikacı, birlikte çalıştığı belediye başkanının her Ramazan ve Kurban bayramında bölgedeki Türk camiine giderek Müslümanların bayramını kutladığına dikkat çekiyor.
Siyasette kariyer yapmayı planlayan ve gelecekte milletvekilliğine de adaylığını koymayı düşündüğünü anlatan Güneşlik, babasının kendisine, günün birinde cumhurbaşkanı olması için Cumhur ismini verdiğini, bu nedenle de Fransa’da gidebildiği yere kadar gitmeye kararlı olduğunu ifade etti.
ÇINGI: ENTEGRE OLMAMIZ GEREKTİĞİNİ ANLADIK
Yine Paris’in kuzeyinde bulunan Goussainville banliyösünde iktidardaki Halk Birliği Hareketi (UMP)’den aday olan ve ilk turda yüzde 45 oy alarak ikinci tur öncesi seçimi kazanmayı neredeyse garantileyen Şuayip Çıngı ve 24 yaşındaki Gencebay Çakır ise sol partilerin daha ilk turdan kendilerine karşı birleştiğini; ancak buna rağmen şanslarının neredeyse hiç kalmadığını dile getiriyorlar. Türkler'in Fransa’daki seçimlere aday olarak bu kadar büyük ilgi göstermesini, Türklerin artık topluma entegre olmaları gerektiğini anlamış olmalarına bağlayan Şuayip Çıngır, “Entegrasyonun yolu da, siyasi hareketlerin içerisinde bulunmak. İnsanlarımız geleceklerini daha çok garanti altına alabilmek için, söz sahibi olabilmek için yönetimlerde de yeralmak istiyorlar” diye konuştu.
Fransa’da bulunan ilk kuşak Türklerin çoğunun işçi olduğunu ve Fransızca bilmediklerini, bu nedenle de siyasete atılma imkanı bulamadıklarını belirten Çıngı, “Onların çocuklarının doğmaları, büyümeleri ve siyasi hareketi anlamaları, yani sosyal hayatı tanımaları, kendilerini tanımaları ancak bu zamana nasip oldu. Onun için de böyle siyasi hareketlerin içine girmeye başladılar” diye konuştu. Çocuk yaşta Fransa’ya gelen ve 28 yıldır, bugün belediye meclisine girmeye hazırlandığı Goussainville’de yaşadığını anlatan Şuayip Çıngır yada Fransızca ismiyle Alain Cingy, bu süreç içerisinde birçok dernekte görev aldığını, son 5 yıldır da geniş çapta çevre edinmesini sağlayan Fransa Türk Federasyonu’nda yeraldığını belirterek, böylece bölgedeki diğer göçmen gruplarıyla da diyalog kurma imkanı bulduğunu ve seçmen kitlesinin de büyük ölçüde onlar olduğunu belirtti.
ÇAKAR: İKİNCİ KUŞAKTA FRANSIZCA SORUNU YOK, TÜRKÇE SORUNU VAR
Fransa’da seçimlere aday olarak giren Türkler içerisindeki en genç isimse, 24 yaşındaki Gencebay Çakar. Aynı zamanda Fransa Türk Federasyonu Gençlik Kolları Başkanlığı görevini yürüten Çakar, siyasete girme kararı almasına ailesinin de şaşırdığını; ancak anlayışla karşıladıklarını belirtiyor. Çakar, Fransa’da doğan Türklerin Fransızca sorunu olmadığını; ancak onların da Türkçelerinin bozuk olduğunu ifade ederek, bunun da yeni bir sorun olarak ortaya çıktığına dikkat çekti.
AŞIK: TÜRKLER ARTIK KALICI OLDUKLARINI BİLİYORLAR
Noisy-le-Sec banliyösünde seçimlere, Fransa’da ’siyasetin ortası’ olarak kabul edilen Demokrat Hareket’ten (MoDem) adaylığını koyan Fatma Eda Axelle Aşık, Türklerin seçmen olma haklarını elde etme konusunda bilinçsiz olmalarını ciddi bir dezavantaj kabul ettiğini ifade ederek, “Çoğu Türk, seçim bürolarına yazılmamış. Türklerin seçmen bürolarına gidip yazılmaları gerekiyor ki oylarını atsınlar” dedi.
2008 seçimlerinde Türk aday sayısının çok olmasına Axelle Aşık, “Türklerin yedikleri bir darbe var: Sosyalist Parti’nin çıkardığı Ermeni soykırımı yasası. Bunları yenebilmek için bizim Türk olarak politikaya girmemiz gerekiyor” diye yorum getirdi.
Fransa doğumlu Axelle Aşık, son 15 yılını, seçimlerde adaylığını koyduğu Noisy-le-Sec’te geçirdiğini ve bu bölgede yaşayan insanların hemen hemen yarısını birebir tanıdığını belirterek, “Bu da bir avantaj belediye seçimleri için. Tanınmak, mesleğinizin güzel olması, ailevi durumunuz güzel olması sizi listeye alıyor zaten” dedi. Türkler adına birşeyler yapma niyetinde olduğunu vurgulayan Aşık, “Türkler artık burada kalıcı olduklarını biliyorlar. Bu bakımdan seçimlere girmeleri de aday olmaları da kendilerinin avantajınadır. Benim babam, (Ben bir-iki sene çalışıp döneceğim) derdi. Nitekim o döndü. Annemle ben kaldık burada. Artık Türk halkı, Fransız vatandaşlığı alıyor ve diyor ki: ‘Biz burada kalıcıyız.” diye konuştu.
Yerel seçimlerde adaylığını koyması ve seçilme sürecine girmesiyle birlikte daha da fazlasını ister hale geldiğine dikkat çeken Axelle Aşık, “Bir gün milletvekili olmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu gülerek, “Neden olmasın?” diye yanıtladı.