Fransa sorumlu

Güncelleme Tarihi:

Fransa sorumlu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2013 00:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Paris’te 3 PKK’lı kadının öldürülmesinde asıl sorumluluğun Fransa hükümetinde olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

“Bir yerde infaz oldu diye süreç etkilenmesin” diyen Kılıçdaroğlu, işadamları ve gazetecilerden oluşan bir heyetle Çin’in başkenti Pekin’e giderken uçakta soruları yanıtladı ve özetle şunları söyledi: 

ERDOĞAN’IN TEPKİSİNE ŞAŞIRDIM
(Paris’teki PKK’lı cinayetlerinin sürece etkisi) Olayı yakından izliyoruz ve aydınlığa kavuşturulmasını bekliyoruz. Olay yeri, Fransız istihbaratının ve polisinin sürekli gözetim altında tuttuğu bir yer. Burada asıl sorumluluk Fransız hükümetinde. Sürece etkisi açısından önce olayın gerekçelerini bilmek gerek. Türkiye’deki süreç kendi içinde yürümeli, ilerlemeli. Bir yerde bir cinayet,  infaz oldu diye süreç aksadı diye bakmak doğru değil. Eğer hükümetin bu yönde bir kararlılığı varsa süreç yürümeli.
Çözüm için hükümete kredi açtık, ancak buna Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tepkisine şaşırdım. Türkiye’nin en temel sorununu çözme konusunda anamuhalefet partisinin olaya olumlu yaklaşımına olumsuz tepki vermesini, aslında sorunu çözmemek gibi bir yaklaşımı dolaylı ortaya koymak olarak görüyorum. Her toplumun yaşadığı sorunlardan kurtulması gerekir. 30 yılda bir sorun çözülemiyorsa, bu sorunun çözümü konusunda herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekir. CHP olarak biz bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyoruz ve sorunun çözümüne katkı vermek istiyoruz. Eğer çözülecekse, ‘Niye sorunu çözüyorsunuz’ diye tepki göstermenin hiçbir anlamı yok. Kendi insanınızı seviyorsanız, bu ülkede herkesin barış içinde huzur içinde yaşamasını istersiniz. Bizim beklentimiz ve talebimiz bu. ‘Biz bu ülkeye barışı getireceğiz. Bu ülkede barış içinde herkesin yaşayabileceği bir ortamı yaratacağız’ derlerse biz bundan mutluluk duyarız.

KOMEDİ... SEN KİMİNLE KONUŞUYORSUN
(Hollande’ın ‘Ölenlerden biriyle görüşüyorduk’ sözleri ve Erdoğan’ın sözleri) Valla Aziz Nesin olsaydı herhalde çok güzel bir yanıt verirdi. Ne söyleyeyim ben? Kalkıyorsunuz ‘Niye onunla konuştun?’ diyorsunuz. Sormaz mı ‘Sen kiminle konuşuyorsun?’ diye. Ne yanıt verecek Sayın Recep Tayyip Erdoğan? Komedi yani.
(Ahmet Türk’ün Öcalan’la görüşme sonrasında açıkladığı adımlar ile CHP’nin bazı önerilerinin örtüşmesi) Sayın Türk’ün neleri görüştüğünü bilmiyoruz. Bizim görüşümüz, zeminin parlamento olduğudur. Dolayısıyla bu görüşü kim paylaşırsa, AKP, MHP, BDP, sivil toplum kuruluşları farketmez, seviniriz. Bizim bir yol haritamız var. Önerimiz yeterince anlaşılmadı. Talebimiz, TBMM’deki 4 siyasal partinin bir araya gelmesiyle siyasal uzlaşma, TBMM dışındaysa Akil Adamlar aracılığıyla toplumsal uzlaşma sağlanmasıdır. Toplumsal uzlaşma oy çokluğu ile bir sorunun çözülmesi değildir. ‘AKP ile CHP’nin oyu yüzde 75, biz istediğimizi yaparız.’ Hayır. Demokrasi de bu değil zaten.”

Haberin Devamı

Çaylar ÇKP’den

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çin’e gitti. Kılıçdaroğlu’nu Pekin Havalimanı’nda Büyükelçi Murat Salim Esenli ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) yetkilileri karşıladı. Çay ikram edilen Kılıçdaroğlu’na özel protokol uygulandı. Kılıçdaroğlu daha sonra geçtiği Türk Büyükelçiliği’nde Türk personelle tanışıp hatıra fotoğrafı çektirdi. Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinin 18 Ocak’a kadar sürmesi planlanıyor. Çin Komünist Partisi’nin davetlisi olarak işadamları ve basın mensuplarından oluşan heyetle Çin’e giden Kılıçdaroğlu’nun, Pekin, Şanghay ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de temaslarda bulunması, Yasak Şehir ve Çin Seddi gibi tarihi yerleri gezmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

İmralı süreci CHP’nin dışında

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerle ilgili şöyle konuştu: Hükümetin yürüttüğü İmralı süreci, CHP’nin dışında. Biz o sürecin içinde olmak istemeyiz. Hükümet, katkı bekliyorsa süreçle ilgili bize ya da TBMM’ye bilgi vermelidir. Hükümetin toplumsal uzlaşı aradığını düşünmüyorum. Bu sorunu herhalde çözeceğiz. Ancak çözümün yakın olduğuna ihtimal vermiyorum. Çünkü hükümetin elinde bu konuda net bir strateji olmadığına inanıyorum. Eğer sorunu çözeceksen biz bundan memnunuz dedik ve 4 koşul sürdük. Millete hesabını veremeyeceğin angajmana girmeyeceksin. Samimi olacaksın. Kişisel beklentiler olmayacak. Parlamentoya bilgi vereceksin. Bunları yaptığı takdirde elbetteki o görüşmelerde bizim anlayışımıza uygun bir çözüm yakalanmışsa destek vereceğiz. İktidar, bir sorunu çözerken halkın duyarlılıklarını dikkate almalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!