Frankeştayn İHA ile ölmez

HİNA Rabbani Khar, 2002’de henüz 25 yaşındayken milletvekili seçildi, 2008’de devlet bakanı oldu. 11 Şubat 2011’de bugünkü koltuğuna oturduğunda, Pakistan tarihine en genç ve ilk kadın dışişleri bakanı olarak geçti. Khar, “Küresel Terörle Mücadele Forumu” için geldiği İstanbul’da yazılı basından sadece Hürriyet’e konuştu.

Kasımda ABD’nin bir insansız hava aracı (İHA) 24 Pakistanlı askeri vurdu. İsrailli mevkidaşınız, “ABD Pakistan’dan özür dilemedi. Biz de Mavi Marmara için Türkiye’den özür dilemeyiz” dedi.
Bizim ABD’ye karşı tutumumuzun Lieberman’a özür dilememesi için geçerli bir mazaret sunduğunu düşünmüyorum. ABD ile irtibattayız, durumu görüşüyoruz. Meselenin merkezinde terörle mücadeledeki teknolojiler değil, bir başka ülkenin egemenliği var. ABD saldırısı yasalara ve hukuka aykırı, ters tepki doğurabilecek bir müdahaleydi. Bu müdahalenin yaratacağı hasmane, hatta düşmanca tepkiden endişeliyiz. Çünkü o bölge bizim topraklarımız ve özellikle oranın halkının göstereceği tepkiyi sezebiliyoruz. Afganistan’daki Sovyet işgaline dünyanın verdiği cevaptan dersimizi aldık. (İşgale karşı ABD’nin bu bölgede desteklediği o mücahit) unsurların çoğu bugün Frankeştayn (Frankenstein) haline geldi. Oysa geçmişte derin bir uluslararası desteğe sahiptiler.

El Kaide’nin 2 numarası vuruldu, siz bunu da kınadınız. Kontrol sağlayamadığınız aşiret bölgelerindeki teröristlere karşı son çare olarak da olsa İHA’lara başvurulmasına karşı mısınız?
Biz ters tepmeyecek yöntemlerle mücadele ediyoruz. El Kaide en çok bize zarar veriyor. Elbette biz de ortak bir kararla, işbirliği içinde onlara karşı mücadelede üstümüze düşeni yapıyoruz. Fakat egemenlik gibi ilkeler çiğnenmemeli. Biz her ülkenin parlamentosunun aldığı kararlara saygı gösteriyoruz, onlar da bizimkine saygı göstermeliler.

ABD güçleri Usame Bin Ladin’i de Abbotabad’da Pakistan ordusuna ait bir askeri üs yakınlarındaki evinde öldürdü. Güçlü istihbarat örgütünüz ISI nasıl oldu da böyle uyudu?
Hayır, hayır. Sorunuz Batı medyasında gözlenen bazı kafa karışıklıklarını gösteriyor aslında. Bin Ladin, ISI’ın değil askeri akademinin yakınında oturuyordu. Orada gençler subaylık eğitimi görüyor. Orası  herhangi bir okul gibi.

Emine Hanım’ın kolyesi unutulmadı

“Pakistan’a dünyadan ilk enerji yatırımını bir Türk şirket yapmıştı. Türkiye ile ekonomik diyalogu sürdürerek bugün ülkemizde büyük bir sorun olan (günde 12 saate varan) elektrik kesintilerini bitirmek istiyoruz. Hidroelektrik de dâhil enerjinin her dalında işbirliği yapabiliriz. Ekonomik ve siyasi işbirliğinin ötesinde, halklarımız birbirlerinin gönlünde yer aldığı için ilişkimiz çok özel. Bakın, 2010 yılında sel vurduğunda benim seçim bölgem de etkilendi. Türk Kızılayı hep afet bölgesindeydi. Mesela Başbakan Tayyip Erdoğan buraya geldiğinde meclisi boykot eden partiler bile sırf Erdoğan var diye oturuma katıldılar. Eşi Emine Erdoğan selzedelere kendi kolyesini hediye etti. Bu jest hâlâ konuşuluyor, unutulmadı.”

‘Yeni Butto’ değilim,eleştirenler vizyonsuz

* Birkin marka pahalı çantanıza, markalı ayakkabılarınıza bakıp şıklığınızı övenler kadar sizi yerenler de var...
“Ben bu konuda özür dileyecek değilim. Verdiğiniz mesajlar; giydiğiniz kıyafetten, taşıdığınız aksesuardan çok daha önemlidir. Bana o tür eleştirileri yöneltenler vizyonsuz insanlar. “Yeni Butto” lakabını da kabul etmiyorum. Kesinlikle böyle bir karşılaştırma yapılamaz. Şehit Benazir Butto, Pakistan’da yıllarca değişim için mücadelenin öncüsü oldu. Benim yalnızca bir üyesi olduğum ülkenin en büyük siyasi partisine liderlik etti. Benim biri 2, öteki 4 yaşında iki çocuğum var. Annelik bazen çok, çok zor. Evden çıkarken hep “Yakın işe mi gidiyorsun yoksa uzak işe mi” diye soruyorlar. Uzağa gideceksem onları ikna etmek zorundayım.