Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)-
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2011 12:08
ANKARA’da 3 yıl önce Seyit Ahmet Vural’ın evinde meydana gelen hırsızlık olayında, fotoğraftan teşhis edilen sanık Şenol Şimşek’e tutuksuz yargılandığı davada 12 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Sanık avukatları adil yargılama yapılmadığını öne sürerek, temyiz isteminde bulundu.
Hırsızlık olayı 30 Kasım 2008 tarihinde Ankara Yenimahalle’de meydana geldi. Kimyacılar Sitesi’nde oturan Seyit Ahmet Vural’ın evine sabah 05.40’te giren bir kişi, içeriden 700 dolar, 1400 Euro ve 1050 TL para ile otomobilin anahtarını aldı. Oğlunun "Baba arabanın yanından ses geliyor" uyarısı üzerine Vural, dışarı çıkarken otomobildeki bir kişiyi kolundan çekip indirdi. İki kişi boğuşmaya başladı. Seyit Ahmet Vural’ın elinden kurtulan kimliği belirsiz hırsız kaçtı.
Polise başvuran Seyit Ahmet Vural, kendisine sabıkalıların bulunduğu ’Pol-Net’ albümden gösterilen fotoğraflardan, hırsızın İzmir’de yaşayan 31 yaşındaki Şenol Şimşek olduğunu teşhis etti. Evde yapılan incelemede de hırsızın mutfak pencerisini açıp içeri girdiği tespit edildi. Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ’Hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunmazlığını ihlal etme’ suçlarından 20 yıl hapis cezası istemiyle Şenol Şimşek hakkında dava açıldı.
İzmir’de bir mobilya atölyesinde işçi olarak çalışan ve daha öceden hırsızlık suçlarından sabıkası bulunan Şimşek, suçlamaları kabul etmedi. Şimşek, tutuksuz yargılandığı davada Ankara’ya hiç gelmediğini ve olay günü de İzmir’de kurban satılan yerde 3 arkadaşıyla birlikte olduğunu söyledi. Şenol Şimşek, daha önce hırsızlık yaptığını, artık suç işlemeyi bıraktığını belirtirken, GSM operatöründen, cep telefonun olay günü nerede olduğunu tespit edilmesini istedi. Mahkeme bu talebi kabul etmedi. Yapılan yargılama sonunda Şenol’a 3 ayrı suçtan toplam 12 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Mahkemenin verdiği cezaya isyan tepki gösteren Şenol Şimşek, avukatları Uğur Karadağ ve Adnan Özdemir aracığlıyla temyize başvurdu. Yargıtay’a temyiz dilekçesi veren Avukat Uğur Karadağ, müvekiline adil yargılama yapılmadan, ceza verildiğini öne sürdü. Karadağ, şöyle konuştu:
"Müvekkilim aleyhine tek delil bulunmamaktadır. Aksine, dosya kapsamındaki tüm deliller sanığın lehinedir. Mahkumiyet kararında ’Delil’ olarak ortaya konulan olgu sanığın daha önceden sabıkasının oluşudur. Yargılamada, sadece şikayetçinin beyanı ve teşhisi vardır. Müvekkilimin yüzünde belirgin yanık yara izi vardır. Şikayetçi, aracını götürmeye kalkan kişiyle boğuştuklarını söylüyor, ama ifadesinde yüzündeki bu izden hiç bahsetmiyor. ’Teşhis’ diye bir müessese CMK’da yer almamaktadır. Fotoğraf teşhisi yasalara uygun yapılmamıştır. Olay yerinde müvekkilime ait parmak izi bile yoktur. Bilimsel ve teknik konuların araştırılması talep edildi. Ancak mahkeme bunları hiç araştırmadı."