Kasım CİNDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2006 00:00
ABD’li gazeteci McKiernan, yeni çıkan ’The Kurds’ kitabında, CBS televizyonu için söyleşi yaptığı teröristbaşı Öcalan’ın kendisine "Forrest Gump gibiyim" dediğini yazdı. Öcalan, eşi Kesire’nin de bir Kemalist olduğunu anlatmış.
TERÖRİSTBAŞI Abdullah Öcalan, kendisini,
Tom Hanks’in canlandırdığı Oscar ödüllü ünlü filmin karakteri
Forrest Gump’a benzetmiş.
Amerikalı gazeteci
Kevin McKiernan, piyasaya yeni çıkan
’The Kurds’ adlı kitabında,
Öcalan ile 1995’te yaptığı bir görüşmeyi anlattı.
McKiernan, Öcalan’la görüşmeyi, Amerikan CBS televizyonunun
’60 Dakika’ adlı
haber programı ile söyleşi yapmaya ikna etmek için yapmıştı.
KESİRE KEMALİST’Tİ
Lübnan’da Suriye kontrolündeki Bekaa Vadisi’nde gerçekleşen görüşmede,
Öcalan uzun zamandır ayrı olduğu eşi
Kesire’nin
"Türk Hükümeti’nin kuklası" olduğunu söylüyor.
Kesire’nin babasının
Atatürk’ü bizzat tanıdığını belirten
Öcalan, "Eşim de bir Kemalist’ti" diyor.
SEZAR KOMPLEKSİ
Öcalan, aynen
Kleopatra’nın Mısır’ı yönetmek için yaptığı gibi, eşinin de PKK içinde cinselliğini kullandığını söylüyor. Yazar
McKiernan’a göre,
Öcalan, "Bende Sezar Kompleksi var. Bir casusa aşık oldum" diyor.
EINSTEIN’DAN ALINTI
Yazar,
Öcalan’ın,
Einstein, Hz. Muhammed ve
Hz. İsa’dan alıntılar yaptığını ve kendisine Oscar ödüllü ve o dönem çok popüler olan
’Forrest Gump’ adlı film konusunda bir sınav uyguladığını belirtti.
Öcalan, filmi görmediğini, ancak ana karakter
Forrest Gump hakkında çok şey dinlediğini anlatıyor.
McKiernan şöyle yazıyor:
"Apo’ya göre, küçük bir adam olan Forrest, düşük olasılıklar karşısında kazanmayı biliyordu. Bu nedenle ’Ben de Forrest gibiyim’ demişti. O günden sonra çevirmenim ile telefonda ne zaman Öcalan’dan söz edecek olsak, şifre olarak ’Forrest Gump’ adını kullanıyorduk."CBS söyleşisi ile
Öcalan ilk kez Amerikan televizyonuna çıkmıştı.
McKiernan, Öcalan’ı söyleşiyi yapması için ikna etmeye çalıştı ve
"60 dakika CIA’ya bağlı değil. Programı milyonlarca Amerikalı seyredecek" dedi.
Öcalan, "Amerikalılar Türkiye’deki savaşı nasıl bilmez?" diye sorunca,
McKiernan, "Çünkü, henüz televizyona yansımadı" cevabını verdi.
McKiernan, 60 dakika sunucusu
Ed Bradley’yi
Öcalan söyleşisine güçlükle ikna ettiklerini de anlattı. McKiernan, herkes söyleşi kaygısındayken,
Bradley’in, Beyrut’ta, Manhattan’daki evi için antika eşya aradığını ve Havana puroları istediğini yazdı.
ELLERİYLE YİYİNCE
Söyleşiden sonra,
Öcalan orada bulunan 8 kişi için
yemek getirtti.
McKiernan’a göre,
Öcalan ’gusto’ ile yemeye başladı. Yemekte, kebaplar, dolmalar, balık, kuzu ve et vardı.
Öcalan, suları akan kemikli bir kuzu etini elleriyle kaldırarak ortasından ikiye ayırdı ve yarısını
Bradley’in tabağına koydu.
McKiernan, "Ed’e baktım. Sol kulağında altın küpesi, safari ceketinin içinde, sessizce ve gözleri fal taşı gibi açılmış, tabaktaki kuzu etine bakıyordu. Ortadoğu’da bir adamı ellerinle beslemek onur vericidir. Ancak, Bradley’in yüzündeki ifadeden, bunu böyle algıladığı konusunda emin değildim. Apo gülümsüyordu. Ed sadece teşekkür edebildi" dedi.
McKiernan, Kürtlere duyduğu sempati ve Kürtleri Amerikalı Kızılderililere benzetmesiyle biliniyor.