Güncelleme Tarihi:
‘‘Kendimi bildim bileli otomotivciyim. Ve kendimi bildim bileli çevreciyim. Hem otomotivci hem çevreci olunabilir’’ sözleriyle iz bırakıyor William Clay Ford Jr. Geçen hafta Aachen'deki Araştırma Merkezi'nin açılışında genç ve sempatik başkan, tüm içtenliğiyle iddiasını ortaya koyuyor, şablonları bir kenara itiyor ve yeşil bir yüzyıl vaat ediyordu.
İmparatorluk kenti Aachen'deki buluşmanın asıl sebebi ise geleneksel Henry Ford Avrupa Çevre Koruma Ödülleri'nin finaliydi. Bugün Belediye Sarayı olan Charlemagne'ın Sarayı'nın Taç Giyme Salonu zarif gala için hazırlanmıştı. Türkiye'yi TEMA'nın 10 milyar meşe palamudu kampanyasıyla Nihat Gökyiğit temsil ediyordu.
Avrupa'nın en prestijli çevre ödülü 1981'den bu yana dağıtılıyor. Fikir babası İngiliz Profesör David Bellamy. Avrupa çevre, kültür ve doğal kaynaklarının korunmasının önderlerinden, popüler televizyon sunucusu, bembeyaz saçı ve sakalıyla hayli yakışıklı Profesör Bellamy, törende, ‘‘Bu anlamlı olayın fikir babası değil, bu halimle ancak büyükbabası olabilirim’’ diye espri yaptı. Bu yıl 33 ülkeden 2 bin 580 çevre projesi katıldı. Bu bir rekordu ve çevre bilincinin gelişmesini göstermesi açısından sevindiriciydi. Çok renkli, şaşırtıcıydı projeler. Avusturya salyangozları yemesi için bir aylığına iki adet yetişkin Hint Ördeği kiralanmasını öneriyor, Ukrayna Kırım yarımadasının güney sahillerinde yunuslar için deniz rehabilitasyan merkezini savunuyordu. İlk üç dereceye girenler sırasıyla 100 bin dolar, ikinciye 30 bin dolar ve üçüncüye 20 bin doların yanı sıra beyaz, seramik güvercinlerle ödüllendiriliyor.
Bu yıl Başkan Ford törene katılamadı ve videodan bizlere şu mesajı verdi: ‘‘Dereceye giremeyenler hayal kırıklığına kapılmasın. Hepiniz kazandınız. Asıl kazanan ise çevre ve kültürel mirasımız olacak’’ Avrupa Ford'un Başkanı Jim Donaldson, Rahmi Koç'un zatürree tedavisi gördüğünü öğrenince çok üzüldü ve ‘‘geçmiş olsun’’ dileklerini gönderdi. Jüri Başkanı Habsburg Arşidükü ilk üçü belirlemede zorlandıklarını ve İstanbul'u çok özlediğini itiraf etti. Geçen yılın Avrupa finali İstanbul'da yapılmıştı ve Sualtı Araştırmaları Derneği Akdeniz fokunu koruması projesiyle birinciydi.
Sonuçlar açıklandığında nefesler kesildi. Norveç üçüncü, Fransa ikinci ve Makedonya birinci ilan edildi. Norveç'teki Liland okulunun projesi atıkların ortadan kaldırılması, yeniden kullanılabilir hale dönüştürülmeleri, deneyimlerin Afrika ve Avrupa'daki okullarla paylaşılmasını kapsıyordu. Fransa 4 bin öğrencinin seferber olduğu gelecek bin yıl için 100 gölet projesiyle ikinci oluyordu.
Büyük ödüle layık görülen Makedonya, UNESCO'nun koruma alanlarından Ohrid Gölü'ndeki yılan balıklarının yaşatılması projesiyle rakiplerinden sıyrıldı. Üsküp Üniversitesi'nden Dr.Hristovski ve öğrencileri, Spilje hidroelektrik santralının inşasından sonra göç etmekte zorlanan yılan balıklarını kurtarma projesiyle bu yılın galibiydi. Ford'un desteğiyle Avrupa'nın en değerli ekosistemlerinden Ohrid Gölü'ndeki yılan balıkları yine eskisi gibi bahtiyar yaşacaklar, çoğalacaklardı.
Türkiye'nin projesi de anlamlıydı. Nihat Gökyiğit uçak yolculuğumuz boyunca meşe palamudunun özellikleri konusunda aydınlattı bizleri. Gala yemeğinde masamıza konuk olan Norveç ekibi çok sıcakkanlı ve şakacıydı. Kırlaşmış saçlarını göstererek, ‘‘Artık bizlerin de geri dönüşüm zamanımız geldi. Geçmişe yolculuk yapsak, gençleşsek ve yeniden kullanılabilir hale gelsek ne iyi olur’’ diyorlardı.
Bugün Babalar Günü. Bugün sevgili babacığım Remzi Hasanbeşeoğlu ile Boğaz'da balık yemeyi, şarap içmeyi, Çamlıca'ya çıkmayı, çok sevdiği Tuzla'da piknik yapmayı, dertleşmeyi, omuzunda ağlayabilmeyi isterdim. Toprağı, şarabı, hayatı, çalışmayı sevdiren, herkesle, herşeyle savaşmayı ve üstesinden gelmeyi öğreten babacığım nur içinde yatsın. Tanrı, sizleri baba özlemiyle yakmasın...