Seyfi GÜL/FOÇA(İzmir), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2010 23:46
İzmir'in Foça İlçesi'nde, referandum öncesi CHP İlçe teşkilatının düzenlediği ve yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı mitingte, vatandaşlardan ‘Hayır’ oyu kullanmaları istendi.
Foça Demokrasi Meydanı'nda, bugün saat 17.30 sıralarında, CHP İlçe teşkilatının düzenlediği mitinge, CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Hülya Güven, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Parti Meclisi üyesi Faruk Demir, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, CHP Foça İlçe Başkanı Şener Erol, CHP İzmir İlçe Başkanları, Foça Belediye Meclis Üyeleri ve yaklaşık 3 bin kişi katıldı. CHP Foça İlçe Başkanı Şener Erol, Foça'da tatilde bulunup İzmir ve ilçelerinde oy kullanacak olan vatandaşlar için önümüzdeki Pazar günü sabah 07.00'de Foça'dan TURYOL'a ait bir gemi kaldırılacağını, geminin Foça'dan sonra Karaburun ve Mordoğan'a uğrayarak seçmenleri Karşıyaka ve Konak İskeleleri'ne ulaştıracağını söyledi.
‘SANDIĞI SİZE EMANET EDİYOUM’
Şenir Erol'un ardından bir konuşma yapan CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Anayasa taslağının vatandaşların hiçbir sorununa çare olmadığını, diğer partilerle mutabakat sağlanmadan ortaya atıldığını belirtip, “Bu Anayasa taslağında en çok 7- 8 ay sonra yapılacak genel
seçim sonrasında gelecek CHP iktidarında, 8 senedir bu ülkede yaptıklarının fitil fitil hesabını verecek olan başta Başbakan ve AKP yönetimini kurtaracak olan düzenlemeler var. Dünyanın hiçbir yerinde suçlular yargılanacakları mahkemeyi dizayn hakkına sahip değillerdir. 7 - 8 ay sonra tıpış tıpış gidecekleri Yüce Divan'ı dizayn etme çabaları boşa çıkacaktır. Artık korkunun ecele faydası yok” dedi. İzmir'de ‘Hayır’ oylarının ‘evet’ oylarına oranla 1 milyon fazla çıkacağını iddia eden Nalbantoğlu, “Daha önce olduğu gibi sandığı yine size emanet ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
‘SERVETİNİN HESABINI VEREMEZSİN’
Mitingte konuşma yapanlardan biri olan Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise Anayasa taslağında olması gereken en önemli maddenin bir ülkenin Başbakanı'nın yalan söylememesi maddesi olduğunu, ama, bu maddeyi koymayı unuttuklarını söyleyip, “BOP Eşbaşkanı olduğunu iftiharla ilan edeceksin. En az 40 defa söyleyeceksin. Dün de çıkıp televizyonlarda utanmadan, yüzün kızarmadan, ‘Ben hiç böyle bir şey söylemedim’ diyeceksin. Sen yalancısın. Sen yolsuzluğa batmışsın. Sen servetinin hesabını veremezsin. Havuzlu villalar, altın kaplama çeşmeler olsa olsa arap görgüsüzlüğünde vardır. Sen görgüsüzsünde. Dünyanın hiçbir imparatorluğunda altın kaplamalı çeşme bulamazsınız. Ancak Araplar'da olur Araplar'da. Bedevi çadırlarında bulursunuz. Bunlar hırsız oldukları kadar görgüsüzde. Bu Anayasa'ya ‘evet’ derseniz Recep'i kurtarırsınız. “Hayır” derseniz milleti kurtarırsınız. Ankara'da tramvay yok. Ancak Meclisten Yüce Divana bunları taşırken bunlar bir otobüse sığmazlar. Bunları oradan oraya tramvay döşeyerek götüreceğiz. Merak etmeyin, en fazla 8 ay sonra gidiyorlar” dedi. Ülkede herkesin mutsuz olduğunu, sadece MÜSİAD üyelerinin güldüğünü belirten Mengü, “MÜSİAD'lı arkadaşların karıları 4 çeker jipe biniyor. MÜSİAD'lı arkadaşların karıları KDV'si olmayan, ÖTV'si olmayan pırlantaları alıyor. İstanbul Boğazı'nda fink atan delikanlıların bindiği motorların kullandığı mazotun ÖTV'si yok. Ama Türk köylüm, Türk çiftçim gübreyi, mazotu, ÖTV'li alıyor. Bunları çözmek için sizden yetki istiyoruz” diye konuştu.
‘POZİTİF AYRIMCILIK DEDİKLERİ KADINLARA AYRI OTOBÜS SEFERİ’
Son konuşmacı olarak kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, ‘Kadınlara Pozitif Ayrımcılık’ maddesine dayanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ‘kadınları koruyorum’ diyerek kadınlara ayrı erkeklere ayrı otobüs seferleri düzenleyebileceğini söyledi. Anadol, benzer şekilde özürlüleri kollayacak olan maddenin de göstermelik olduğunu, devlet kadrolarında 53 bin özürlü kadrosunun boş olduğunu ve iktidarın 8 yılda bu kadrolara bir kişi bile atamadığını anlattı. Meclise gelen şehit ve gazi ailelerinin ellerindeki Türk Bayrakları alınarak kapı dışarı edildiğini belirten Anadol, Ombudsman uygulamasını da eleştirerek, “Ombudsmanı kim seçecek? Salt çoğunlukla meclis, yani yine Tayyip seçecek” dedi.
Anadol, ilk hesap soracaklarından birinin TRT kadroları olacağını, 12 Eylül sorumlularının yargılanması denilince sadece Kenan Evren değil, o tarihlerde MGK, Bakanlar Kurulu ve Danışma Meclisi üyelerini de kapsadığı için 15'inci madde hakkında verilen önergenin AKP tarafından reddedildiğini, çünkü, bu kişiler arasında Turgut Özal, Cemil Çiçek, Kaya Erdem gibi isimlerin olduğunu ifade etti.
‘45 YIL ÖNCE ÖLEN KADIN SEÇMEN KARTI SİSTEMİNDE’
“Başbakan'a, 12 Eylül Anayasası'na ‘Evet’ mi dedin, ‘Hayır’ mı dedin diye soruyoruz. Ses yok. Bu Anayasa'ya en büyük desteği veren biri vardı. Fethullah Gülen. Gülen, ‘12 Eylül 1980 Anayasası'nı hazırlayan Kenan Evren Cennete gidecek’ diyordu. Şimdi bu Anayasaya da ‘Evet’ deyin diyor. Nereden? Amerika'dan bağırıyor. ‘Ölüleri kaldırıp sandığa götürebilsek’ diyor. Bakın bu sabah Karşıyaka'da bir vatandaş yaşlı gözlerle yanıma geldi. Bu seçmen kartını bana verdi. Kimlik numarası var. Adı Gülten, Soyadı Altun. Baba Adı Şah İsmail. Ana adı Birsen. Doğum Tarihi 09.02.1965 ‘Askere gittim. Eşim hamileydi. Doğum yaptı. Kızım oldu. 3 ay sonra öldü’ diyor. ‘45 sene önce ölen 3 aylık kızım seçmen kartı sisteminde’. Yani mümkün olsa da ölüleri kaldırsak dediği bu” şeklinde konuştu.
‘RECEP BEY FAŞİZMİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ’
Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması gerektiğini, bu erklerin tek kişide toplanmasının diktatörlük olacağını söyleyen Anadol, Meclis Başkanı'nı bile aynı kişinin seçmesinin mahsurlarını meclis oturumlarında gördüklerini, devletin bazı valilerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, ‘Recep’in valisi gibi davrandıklarını anlattı. Yargı mensuplarının mülakat sınavlarının Adalet Bakanlığı tarafından yapıldığında kazanmasını istemedikleri adaylara “Türkiyenin ilk sopranosu kimdir, kaç tür bilgisayar virüsü vardır, ilk renkli Türk filmi ne zaman çevrildi” gibi sorular sorduklarını ve elediklerini belirtti. Anadol, cemaat mensuplarını, ‘F tipi’ hakim ve savcı yapmak istediklerini ileri sürüp kazandırmak için de böyle uygulamalara başvurduklarını, Hanefi Avcı'nın kitabında bu olayları açıkça anlattığını söyledi. ‘Evet’ çıkarsa, Hakim ve Savcı'ların artık hükümetin memuru olacağını ve adalet beklenemeyeceğini, gelecek rejimin takunyalı faşizm olacağını, sandığın namus olduğunu ve sandık başlarında bu namusa sahip çıkacaklarını söyleyen Anadol, “Recep Tayyip faşizmine geçit vermeyeceğiz. 13 Eylül sabahı Türkiye'de inançlı, bilinçli insanların olduğunu kanıtlayacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından sahneye çıkan CHP Parti Meclisi üyesi sanatçı Faruk Demir, Aşık Mahsuni'nin ‘Sarı saçlım, Mavi Gözlüm’ türküsü ile 10'ncu Yıl Marşı'nı söyledi.