Floresli küçük kadın bize kim olduÄŸumuzu söyle

Güncelleme Tarihi:

Floresli küçük kadın bize kim olduğumuzu söyle
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2004 00:00

Ä°nsanlığa giden yolda en büyük deÄŸiÅŸim hangisi? Beyinlerimiz büyüyünce mi hayvanlardan ayrıldık? Yoksa iki ayak üstüne dikilip, yerleri süpüren ellerimizi daha faydalı iÅŸlerde kullanmaya baÅŸladığımızda mı? Evrim teorisine göre ikisi de doÄŸru. Ama bilim duraÄŸan deÄŸil.Ä°nsanlık tarihiyle ilgili sürekli yeni bilgiler ediniliyor, keÅŸifler yapılıyor. En son sürpriz geçen hafta ortaya çıktı. Endonezya’nın Flores Adası’nda küçük bir kadın bulundu. 18 bin yıl önce yaÅŸadığı anlaşılıyordu. Yaşı 30 ama boyu 3 yaşındaki bir çocuÄŸunki kadardı. Beyni de normal bir insan beyninin üçte biri büyüklüğündeydi. Åžimdiye kadar bulunan en yakın zamanda yaÅŸamış fosildi bu. Oysa o yıllarda, yani MÖ 16 binlerde yaÅŸayan insanların, fiziksel olarak bugünkü insandan hiç farkı olmadığı biliniyordu. Bu bilgi bilim dünyasını karıştırdı, evrim teorisinin yeniden ele alınmasına yol açtı. Floresli bu küçük hanımın hikayesini araÅŸtırdık, uzmanlara sorduk ve insanlığın geçmiÅŸinden haberler getirdik.CAVA ADAMI VE TAUNG ÇOCUÄžU Ä°NSANLIÄžIN GEÇMİŞİNE YOLCULUK1890’da Hollanda ordusunda doktorluk yapan anatomi uzmanı Eugene Dubois, bilim dünyasını sarsan bir insan kalıntısı çıkardı toprak üstüne. Cava adamı, yürüyebiliyordu ama beyni küçüktü. O, bugünkü insan Homo sapiens’in (düşünen insan) atası Homo erectus’un (ayaÄŸa kalkmış insan) örneÄŸiydi ve bulunan ilk insan fosiliydi. 20. yüzyılda insanın geçmiÅŸine dair ipuçları arttı. 1920’de Raymond Dart, Güney Afrika’nın Taung bölgesinde bir çocuÄŸun kafatasını buldu. ÇocuÄŸun omurgası kafatasına baÄŸlıydı, iki ayağının üzerinde yürüyebiliyordu ama beyni bir ÅŸempanzeninki kadardı. Cava adamından çok daha az geliÅŸmiÅŸti. KaÅŸif Dart, ona Afrika’da bulunduÄŸu için A. Africanus adını taktı.BEATLES’IN LUCY’SÄ° BUGÃœNE KADARKÄ° EN ETKÄ°LEYÄ°CÄ° FOSÄ°LDÄ°1974’te paleontolog Don Johanson Etiyopya’da insanın kökleriyle ilgili en büyük ipucunu buldu. Ä°pucu, diÅŸi bir hominid (sadece modern insan ve onun atalarını kapsayan Hominidae ailesinin üyelerine verilen ad) iskeletiydi. Johanson ve ekibi o ana kadar bulunmuÅŸ en eksiksiz insan fosiline Lucy adını verdi çünkü o bulunduÄŸu sırada ekibin kampındaki radyodan Beatles’ın ‘Lucy in the Sky with Diamonds’ ÅŸarkısı yükseliyordu. Lucy’nin küçük bir beyni, bugünkü insanın kollarından biraz daha uzun kolları ve aÄŸaçlara tırmanmakta kullandığı tahmin edilen içe kıvrık parmakları vardı. Lucy’nin iskeleti o kadar eksiksizdi ki o dönemde yaÅŸamış cinsleriyle ilgili çok kesin bilgiler veriyordu. Ä°nsan, taÅŸ aletlerin yapımından ya da beyin hacminin büyümesinden önce omurgasını doÄŸrultmuÅŸ, iki ayak üstünde yürümeye baÅŸlamıştı. Bu insanlıkla ilgili en büyük gösterge kabul edildi. Evrim teorisine göre insanın geliÅŸimi doÄŸrusal olarak ilerliyordu: Ä°nsan önce ayaÄŸa kalkmış, omurgası gittikçe dikleÅŸmiÅŸ, sonra da beyni geliÅŸmiÅŸti. BAÅžKA ÅžEY ARIYORLARDI BUNU BULDULARGeçtiÄŸimiz günlerde de Endonezya’nın Flores Adası’nda yeni bir fosil bulundu. Bir metre boyundaki bu kadın, insan geliÅŸimiyle ilgili bilgileri gözden geçirmemizi gerektirdi.Her ÅŸey Eylül 2003’te New England Ãœniversitesi’nden biri arkeolog, biri paleontolog iki Avustralyalı’nın Cakarta’ya gitmesiyle baÅŸladı. Arkeolog Mike Morwood bir akÅŸam paleontolog Peter Brown’ın laboratuvarına giderek Flores Adası’ndaki Liang Bua maÄŸarasında yaptığı kazıda bulduÄŸu bir diÅŸi gösterdi. DiÅŸ, kesinlikle bir insana aitti ama modern bir insana deÄŸil. Morwood maÄŸarada büyük bir iskelet daha olduÄŸunu söyleyince Brown çok heyecanlandı ve Endonezya Arkeoloji Merkezi’nden meslektaÅŸlarını da alarak apar topar Flores’e gittiler, Liang Bua maÄŸarasını kazmaya baÅŸladılar. Aslında Morwood ve Brown, Afrika’da ortaya çıkan fakat 1.8 milyon yıl önce GüneydoÄŸu Asya’ya yayıldığı düşünülen Homo erectus’ların peÅŸindeydi. Ama 6.5 metre derinlikte aradıklarından çok daha fazlasını buldular: 1.8 milyon yıl deÄŸil, sadece 18 bin yıl öncesine ait farklı bir insandı bu fosil. Bu bir arkeolog için define bulmakla eÅŸ deÄŸerdi. Brown ‘MaÄŸaradaki iskeleti gördüğümde çok önemli bir ÅŸeyle karşı karşıya olduÄŸumuzu hemen anladım’ diyor. Ä°skeletin kemikleri fosilleÅŸmemiÅŸti, tam tersine ıslak bir kağıt formundaydı. Avustralyalı baÅŸka bir bilim adamı Richard Roberts ‘Kemikler ezilmiÅŸ patates gibiydi. Tecrübesiz bir arkeolog kolaylıkla onlara zarar verebilirdi’ diyor.EFSANEDEN YOÄžUN ESÄ°NLENME MÄ° VAR?Ä°ÅŸin ilginç yanı, Flores Adası’nda anlatılan halk hikayeleri, küçük ve utangaç bir insan ırkından bahsediyordu. Efsaneye göre 16. yüzyılda Hollandalı tüccarlar adaya geldiÄŸinde bu küçük insanlar adada yaşıyordu. Bu efsanenin tamamen fantezi olduÄŸunu söyleyen Batılı bilim adamları, Brown ve Morwood’un adada bulduÄŸu iskeletten sonra hikayelerde bir haklılık payı var mı diye düşünmeye baÅŸladı. Çünkü efsanedeki tarifle Flores’te bulunan küçük kadın birbirine uyuyordu.Brown ‘İlk önce kafatasının küçüklüğü nedeniyle iskeletin bir çocuÄŸa ait olduÄŸunu düşündük. Ama diÅŸleri incelediÄŸimizde bunun bir yetiÅŸkin, kalça kemiklerini incelediÄŸimizde de bir kadın olduÄŸunu anladık’ diye anlatıyor. Ä°skeletin bulunduÄŸu bölgede benzeri baÅŸka 7 iskelet ve küçük avlanma aletleri de bulundu. Ä°skeletlerin en yaÅŸlısı 95 bin, en genci 13 bin yaşındaydı.MODERN Ä°NSAN ONLARI YEMÄ°Åž OLABÄ°LÄ°R MÄ°?Bu hobbitler Afrika’nın ekvator bölgesindeki kısa boylu pigmelere benzemiyor. Bugüne kadar bilim adamları, modern insan Homo sapiens’lerle aynı anda ve birlikte yaÅŸamış tek insana yakın canlının Neanderthaller (150 bin ve 30 bin yıl önce Avrupa’da yaÅŸamış bir hominid) olduÄŸuna inanıyordu. Ancak maÄŸarada bulunan bu küçük iskeletler, Homo sapiens’le aynı anda yaÅŸayan baÅŸka insana yakın canlıların da olduÄŸunu gösterdi. Hatta Time Dergisi adaya daha sonra gelen modern insanın bu küçük insanları yemiÅŸ olabileceÄŸini bile iddia ediyor. Bir diÄŸer tartışma ise insanlığın doÄŸum yeri ile ilgili. Bugüne kadar modern insanın tüm dünyaya Afrika’dan yayıldığına inanılıyordu ancak Endonezya’nın bu küçük adasındaki iskeletler, insanlıkla ilgili tüm cevapların Afrika’da saklı olmadığını ortaya koydu.30 YAÅžINDA, 55 KÄ°LO 1 METRE BOYUNDAKaÅŸiflerinin Homo floresiensis (Floresli insan) adını taktığı fosilin özellikleri şöyle: 1 metre boyunda, 55 kilo ağırlığında 30 yaÅŸlarında bir kadın. Kafatası bir greyfurt büyüklüğünde. Peter Brown kafatasının içine hardal tohumları doldurarak yaptığı ölçüm sonucunda beynin 380 santimetreküp olduÄŸu sonucuna varmış. 18 bin yıl önce yaÅŸadığı tahmin ediliyor. Boyu nedeniyle ve JRR Tolkien’in ‘Yüzüklerin Efendisi’ romanındaki kısa boylu insan karakterine benzediÄŸi için bilim adamları ona ‘hobbit’ de diyorlar.FLORESLÄ° KÜÇÜK HANIMLA Ä°LGÄ°LÄ° TEORÄ°LER, HAYALLER, SORULARÄ°nsan evrimindeki 7 milyon yıllık eÄŸilime bakılırsa, türler ilerledikçe vücut ve beyin büyüyor. Bu durumda Flores insanı ters yönde bir evrim geçirmiÅŸ olabilir mi? Çünkü hem vücut hem de beyin boyutları, ondan çok daha önce yaÅŸamış Homo erectus’un üçte biri kadardı. Beyni bir ÅŸempanzeninki kadar olan Flores insanı, nasıl oluyor da av aletleri yapmış, bu aletlerle kendinden büyük Stegadonları (pigme bir fil) ve Komodo dragonlarını avlamış, ateÅŸ kalıntılarına bakılırsa piÅŸirip yemiÅŸti? Bunlar zeka gerektirmiyor muydu? Yoksa zeka, beynin büyüklüğüyle deÄŸil de Machiavelli’nin söylediÄŸi gibi olayları yönlendirme yeteneÄŸiyle mi ölçülmeliydi?Floresli insancıkların boyu niçin kısa kalmıştı? Biyoloji bunu ‘ada kuralı’yla açıklıyor. Kural şöyle: EÄŸer büyük avcı hayvanların yaÅŸamadığı dünyadan kopuk bir ada söz konusuysa, memeliler küçülme eÄŸilimine giriyor. Çünkü adada savaÅŸmak zorunda oldukları avcılar yok. Ayrıca izole bir ada olduÄŸu için fazla yiyecek de bulunmuyor. Bu da beslenmeyi ve geliÅŸmeyi kötü yönde etkiliyor. Flores Adası’na en yakın kara 20 km uzaklıkta. Flores insanları bu adaya nasıl gitti? Yüzerek gitmeleri mümkün deÄŸildi. Bir aÄŸaç gövdesinin üstüne çıkıp denize açıldılarsa bunu niçin domuzlar, geyikler veya kaplanlar yapmamıştı? Adada bu hayvanların hiçbiri yoktu. Ä°skeleti bulan arkeolog Mike Morwood hobbitlerin bambulardan bir sal yapmış olabileceÄŸini düşünüyor: ‘Bu elbette kolektif bir çalışma gerektiriyor. Bu durumda bu küçük insanlar aralarında bir dil geliÅŸtirmiÅŸ olabilir.’ Londra’daki DoÄŸal Tarih Müzesi’nden Chris Stringer o kadar ileri gitmiyor ama hobbitlerin denize bir ÅŸeyin üstüne binip açıldığı konusunda Morwood’a katılıyor. Hobbitler Flores gibi izole bir adada evrildiÄŸine göre yakındaki diÄŸer adalarda da insan ırkının yan kolları yaşıyor olabilir mi? Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!