Güncelleme Tarihi:
Fizik tedavi, ya da İngilizce konuşulan ülkelerde yaygın adıyla fizyoterapi, yaralanma, hastalık, travma ya da yaşlılık gibi nedenlerle eksilme gösteren fonksiyonel hareketleri geri kazandırma amaçlı yapılan, elektrik akımı, sıcak ya da soğuk uygulaması, egzersizler ya da çeşitli dalgalarla hastaların tedavisine verilen isimdir. Fizik tedavi,tıp fakültesinden sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlık eğitimini almış olan doktorlarca (fiziatrist) tanısı konmuş ve çok geniş hastalık durumlarını kapsar.Uzman doktor tarafından tanısı konmuş tedaviyi fizik tedavi eğitimini almış olan kişiler fizyoterapist planlar ve uygular.
İlgili tedavi merkezlerinde doktor ve fizyoterapistler birlikte çalışmaktadır. Tıp dilinde; "optimum nöromüsküloskeletal fonksiyonu edinme veya geri kazanmayı amaçlayan tedavi" olarak açıklanan fizyoterapinin uygulanması bazen uzun yıllar sürebilir.
Fizyoterapide amaç, bireylerin yaşamsal faktörleri sağlıklı olarak yerine getirebilmesini sağlamaktır. Fizyoterapi, fiziksel uygulamanın dışında duygusallık ve sosyal ilişkiler gibi unsurları da kapsar. Tedavi uygulaması öncesinde bir takım laboratuvar bulguları ile muayeneye başvurulur. Elektrodiagnostik elektromiyografi (sinir iletim hızı) testi gerekli görülebilir. Fizik tedavi için özel bakım merkezleri, geriatri, nörolojik, fitness merkezleri ve spor eğitim tesisleri gibi alanlar bulunmaktadır.
FİZYOTERAPİ TARİHİ
Fizyoterapinin geçmişi Hipokrat zamanına kadar gitmektedir. Hastalar o zamanlarda da masaj, manuel terapi yöntemleri ya da hidroterapiyle, yani suyun tedavi edici özellikleri kullanılarak tedavi edilmeye çalışılıyordu.
Ancak profesyonel manada ilk fizik tedavi çalışmaları 17. yüzyılın başında Avrupa'da gerçekleşmiştir. İsveç'te 1813 yılında kurulan Royal Central Institute of Gymnastics (RCIG), fizik tedavinin de yapıldığı bilinen ilk kurumdur. Bu merkezde masaj, manipulasyon ve egzersiz yapılıyordu. İsveç, fizyoterapistlerine resmi sicillerini 1887'de İsveç Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Ulusal Heyeti aracılığıyla vermeye başladı.
1894'de İngiltere'de dört hemşire tarafından Chartered Society of Physiotherapy kuruldu. 1913'te Yeni Zelanda'da Otago Üniversitesi'nde Fizyoterapi Okulu açıldı. 1921'de Amerika'da Mary McMillan tarafından ilk Fizyoterapi Derneği kuruldu. Günümüzdeki adı American Physical Therapy Association (APTA).
1961'de Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi'nde Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu'nun açılmasıyla fizyoterapistlik mesleğinin Türkiye'de temelleri atılmıştır.
Önceleri masaj, traksiyon ve egzersizden ibaret olan fizik tedavi teknikleri gün geçtikçe çoğalmış ve fizyoterapistlere hastanelerde, tıp merkezlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde, ortopedi kliniklerinde ve daha birçok alanda çalışabilme yetkisi kazandırmıştır.