Fiyatlar 2.5 milyara indi, TV’de plazma savaşı başladı

DÜNYANIN önde gelen panel üreticilerinin stoklarını kapatan Türk firmaları, tüplü televizyonlardan sonra, plazma TV’lerde de fiyat belirleme rolünü üstlendi. Plazma TV fiyatlarının hızla düşmesine yol açan bu atak, iç piyasada da 106 ekran plazma TV fiyatlarının 2 milyar 590 milyon liraya kadar gerilemesini sağladı.ÜRETTİĞİ 20 milyon televizyonun 17 milyonunu ihraç ederek, Avrupa pazarında söz sahibi olan Türk firmaları, Samsung gibi önde gelen panel üreticilerinin stoklarını kapatınca, tüplü televizyonlardan sonra, plazma TV’lerde de fiyat belirleme rolünü üstlendi. Türk firmalarının bu atağı, plazma TV fiyatlarının tüm dünyada hızla düşmesine yol açtı. Plazma TV’lerde yaşanan bu fiyat düşüşü, anında iç piyasaya da yansıdı. 106 ekran plazma TV fiyatları, 3 milyar lira (3 bin YTL) sınırının altına inerek, 2 milyar 590 milyon liraya kadar geriledi. Vestel, Beko, Profilo gibi sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en büyük TV üreticileri arasında yer alan Türk firmalarının, Samsung başta olmak üzere plazma televizyon paneli üreten kuruluşlardan toplu alımlarda bulunması, diğer panel üreticisi firmaların da fiyatlarını önemli oranda düşürmesine yol açtı. Bu düşüş, Türk firmalarının sadece ihraç fiyatlarına değil iç piyasaya yönelik yaptıkları üretimlere de yansıdı. 10 AY TAKSİT: Kısa süre öncesine kadar 5 milyar lira ile 9 milyar lira arasında değişen 106 ekran plazma TV fiyatları, peşin fiyatına 10 ay taksit kampanyalarında bile 2 milyar 590 milyon liraya (2 bin 590 YTL) kadar düştü. Matsui’yle iç piyasada başlayan bu fiyat indirimine Beko ve Profilo gibi üreticiler de ayak uydurdu. Sony, Panasonic, Pioneer gibi ithal ürünlerde ise fiyatlar, 5 milyar liraya, Samsung ve LG gibi markalarda da 4 milyar lira seviyesine geriledi. Ancak, plazma televizyonların fiyatları hálá 9 milyar liraya kadar çıkabiliyor. Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı’nın yaptığı araştırmaya göre Türkiye pazarında, yüzde 51 payla Vestel ilk sırada yer alıyor. Vestel’i yüzde 34 payla Beko ve Arçelik izlerken, Profilo Grubu’na bağlı Telra’nın payı da yüzde 13’e ulaşıyor. LCD ve plazma TV’lerde ise geçtiğimiz yıla kadar pazarı elinde bulunduran LG, Pioneer, Hitachi gibi markaların Türkiye distribütörü Digicom, liderliğini bu yıl, fiyat avantajını kullanan yerli firmalara kaptırmaya başladı. Bu avantajdan yararlanan Vestel, Beko ve Telra, plazma ve LCD TV’de de ön plana çıktı.PATLAMA HENÜZ YAŞANMADI: Fiyatlardaki hızlı düşüşün henüz satış rakamlarına yansımadığını söyleyen Profilo Telra’nın Elektronik Grup Başkan Yardımcısı Göksen Körezlioğlu ise ‘Tüketici plazma TV fiyatlarının daha da düşmesini bekliyor. Bu nedenle önümüzdeki iki yılı yeni teknolojinin yerleşmesi, tüketicilerin ürünü benimsemesi ve alma kararı süreci olarak yatay bir dönem olacak. 2007 yılında ise oturmuş teknolojik ürünler ve ertelenmiş talep, pazara hakim olacak’ dedi. Çöpe mi atılacak?DİGİCOM Genel Müdürü Sabri Yiğit, plazma televizyonlarda yaşanan fiyat uçurumunun eski ve yeni teknoloji arasındaki farktan kaynaklandığını savunarak, ‘Ucuz plazma televizyonlarda şimdi, çözünürlüğü düşük, kısa ömürlü ve 5 yıl öncesine dayanan eski teknolojide üretilmiş paneller kullanılıyor. Oysa, plazma teknolojisinde şu ana kadar 5 farklı kuşakta panel üretimi gerçekleşti. Artık, yüksek çözünürlük ve kontrasta sahip, uzun ömürlü, yatay ve çapraz tarama yapabilen teknolojiler kullanılıyor. Yüksek çözünürlüklü TV yayınlarının başlamasıyla birlikte, bu televizyonlar çöpe gidecek’ uyarısında bulunuyor. Ucuz fiyatlarla satılan plazma televizyonların 480’e 840 çözünürlükte olduğuna da dikkat çeken Yiğit, ‘Bu çözünürlük yeni teknoloji plazmalarda 768’e 1368 oldu. Bu da görüntü kalitesini çok büyük oranda etkiliyor. Artık bilgisayarda açarken zorlandığımız görüntüleri, bu televizyonlarda kolayca izleyebiliyoruz’ dedi.Paralar boşa mı gidecek?VESTEL Pazarlama Müdürü Gül Ünal ise Türkiye’de yüksek çözünürlüklü televizyon yayıncılığının başlamasının uzun yıllar alacağına dikkat çekerek, ‘Yayıncı kuruluşlar bile bu teknolojiye kendilerini hazırlamamışken, tüketicilerden bunu beklemek haksızlıktır. Yüksek çözünürlüklü yayınların olmadığı, sadece televizyon yayınlarının ve DVD’de filmlerin izlendiği bir ülkede, kullanmayacakları bir teknoloji için tüketicileri büyük paralar harcamaya teşvik etmek doğru bir yaklaşım değil. Büyük yatırım gerektiren bu yüksek çözünürlüklü yayınların Türkiye’ye gelmesi yıllar alacak. Şu an televizyonda yüksek çözünürlük sadece bilgisayar monitörü olarak kullanıldığında işe yarıyor’ dedi.Aralarında ne fark var?TÜPLÜLER: Tüplü televizyon teknolojisinde görüntü vakumlu büyük bir tüpün cam yüzeye elektrik vermesiyle oluşuyor. Teknolojinin gelişmesine rağmen dünyada ve Türkiye’de evlerin yüzde 99’unda hálá bu televizyonlar kullanılıyor. Bu da ürünün fiyatının düşük olmasından kaynaklanıyor. 82 ekran bir tüplü televizyonun fiyatı ortalama 800 YTL’yken bu fiyat 106 ekran tüplü televizyonlarda 1500 YTL’yi buluyor.LCD’LER: Özel olarak üretilmiş camlar arasında sıvı kristaller bulunan LCD televizyonlarda elektrik sinyalleri bu televizyonlardaki kristalleri renklendiriyor. Bu şekilde görüntü oluşmasını sağlayan bu teknoloji bilgisayar monitörlerinde kullanılana oldukça yakın. Buna karşın LCD televizyonlar hızlı sahnelerde pikselleşmeye ve renk kaymasına yol açabiliyor. Ekran büyüdükçe bu pikselleşme sorunu daha da belirgin hale geliyor. Ortalama ömrü 60 bin saati (30-40 yıl) bulan LCD TV’lerde ekran büyüdükçe fiyat da yükseliyor. 82 ekran LCD televizyonun fiyatı, 3 milyar lirayı buluyor.PLAZMALAR: Plazma televizyonlarda, camların arasında sıvı kristallerin yerini, fosforlu gazlar alıyor. Bu televizyonlarda da elektrik gazın renk değiştirmesiyle görüntünün oluşması sağlanıyor. Resim kalitesi yüksek olmasına rağmen aydınlık ortamlarda plazma televizyonlarda renk kaybı olabiliyor. Bu da televizyonun arkasında parlaklık sağlayan floransan teknolojisinin bulunmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca bu televizyonların ortalama ömrü de 30 bin saate (15-20 yıl) kadar düşebiliyor. Bu da plazma TV’de camlar arasında bulunan gazın zamanla bitmesinden kaynaklanıyor.