'Fiyat artışı açgözlülükten kaynaklanıyor'

HEDEF YATIRIM, İSTİHDAM

- Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme, hedef bu. Önümüzde zorluklar yok mu, elbette var. Dünyadaki enerji ve gıda fiyat yükselişleri bir süre sonra bu da dengeye oturacak. Bu tablo bize ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaştırması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracak. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretim ve istihdamı adım adım daha iyiye kavuşturacağız.

NE YAPTIĞIMIZI BİLİYORUZ

- Biz ne yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, nereye gideceğimizi, ne elde edeceğimizi biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyoruz. Türkiye’nin defalarca teşebbüs ettiği, her seferinde yarım kalan büyük kalkınma hamlesinin önü bu defa kesilemeyecektir. Tasarruf sahiplerinin mevduatlarını Türk lirasında tutmalarını teşvik için başlattığımız katılım hesaplarına indirimli uygulamayı bu yıl sonuna kadar uzatmıştık. Şimdi de vatandaşlarımıza ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını Mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık.

- Türkiye tarihinin en kritik ekonomik mücadelelerinden birini verirken fırsatçılık peşinde koşanları ne millet, ne tarih ne de devlet affeder.

YASTIK ALTI ÇAĞRISI

- Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan birey ve kurumlara bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır. Bu süredeki yatırımların getireceği helal ve istikrarlı getiri inşallah nesiller boyu devam edecektir. Döviz, altın ve Türk lirası cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde ülkemiz çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme seviyesine ulaşacaktır.

- Ülkemizdeki fiyat artışı sorununun arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Milletimizin her bir ferdinden bu tarihi mücadelede bize destek vermesini bekliyoruz.

ÇİFTÇİYE MÜJDE

- “Bir müjde de çiftçilerimize vermek istiyorum. Ülkemizde bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. Zarar gören 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira aralık ayının ikinci yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yaşanan yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Girdi maliyetlerindeki, kurdaki yükselişlerle izah edilemeyecek fiyat artışı yapan bilhassa stokçuluğa yönelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak. Hem idari hem hukuki işlemlerle milletine karşı böyle ağır suç işleyen herkesin yakasına yapışacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile telefonla görüştü. Görüşmede Türkiye-İran ilişkilerini geliştirecek hususların ve bölgesel gelişmelerin ele alındığı belirtildi.

MÜFTÜLERE: MORALİNİZİ BOZMAYIN

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, din görevlilerine seslenerek “Medyada özellikle de sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira, çarpıtma, itibar suikastı amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum” dedi. Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 40. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

FETÖ İHANET ŞEBEKESİ

“FETÖ ihanet şebekesi ile mücadelemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’mız çok önemli bir yere sahiptir. Yüce dinimizi kendi karanlık emellerine alet etmeye kalkan herkes, artık karşısında İslam’ı ilimle, hikmetle, ferasetle, dirayetle milletimize aktaran teşkilatımızın kıymetli mensuplarını bulacaklarını bilmektedir.

Medyada özellikle de sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira, çarpıtma, itibar suikastı amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamanızı istiyorum. Sizlerin görevi, günlük tartışmaların, özellikle de provokatif niyetle yürütülen saldırıların çok üzerindedir. Bunun için ne olursa olsun kuşatıcı, birleştirici, gönül kazanıcı, teskin edici yaklaşımınızdan taviz vermemelisiniz.” (ANKARA)