Güncelleme Tarihi:
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki Fırtına Vadisi'nde yapımı bir süre önce Trabzon İdare Mahkemesi tarafından durdurulan ve halen Danıştay'da görüşülen Dilek-Güroluk Hidroelektrik Santralı için olumlu yönde rapor hazırlayan bilirkişi heyeti, çevrecilerin boy hedefi oldu. Heyete büyük tepki var.
Danıştay 6'ıncı Dairesi, Çamlıhemşin Sulh Hukuk Mahkemesi'nce nisan ayında bilirkişi olarak tayin edilen KTÜ'den İnşaat ve Çevre Mühendisi Prof. Dr. Ali Kalender, Makina Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Teoman Ayhan, Elektrik Yüksek Mühendisi Prof.Dr. İsmail Hakkı Altaş, Orman Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Hulusi Acar ve Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nden Yüksek Mühendis İlker Zeki Kurtoğlu'nun hazırladığı bilirkişi raporuna davacı taraf olan ‘‘Çamlıhemşin Girişimcileri’’nden yanıt istedi. Bunun üzerine hazırlanan ve ‘‘Çamlıhemşin Girişimcileri’’nin avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu imzasıyla Danıştay'a gönderilen cevap yazısında bilirkişi heyeti için sert ifadeler kullanıldı.
Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, bilirkişi üyelerini ‘‘BM Holding'in adamı’’ olmakla suçladı. Bilirkişilerin kendini bilmez olduğunu söyleyen Avukat Yakupoğlu, ‘‘Mahkeme tarafından istenmemesine rağmen özgeçmişlerini dahi raporlarının altına yazmışlardır. Özgeçmişlerini sunarken ‘Bilgilerine arzederim' ifadesini kullanmışlardır. Bunlardan kim özgeçmiş istedi? Kime neyi arzediyorlar? Bu durumdan anlaşılmaktadır ki, yapımcı firma BM Holding hazırlattığı raporla göz boyamak amacı güttüğü için bilirkişilerden özgeçmişlerini de mahkemeye sunmalarını istemiş, onlar da saygıyla arz etmişlerdir’’ dedi. Okumuşoğlu şunları da belirtti:
‘‘Bilirkişiler maalesef akademik unvanlarını bilimsellikten uzak, bilim etiğinden de yoksun bir şekilde kullanmış ve böyle gerçek dışı fiili durumu dahi yansıtmayan yanlı, tek taraflı tesbit raporu düzenlemişlerdir. Bilirkişiler, kesilen ağaç sayılarını da devletin resmi görevlileri gibi santralın yapımının durdurulmasının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen tespit etmeyi başarmışlardır. Hatta daha da ileri giderek santral çalışması yapılan yerlerde ağaç bittiği komedisini ileri sürmüşlerdir... Bırakılacak suyla deredeki balıkların yaşaması için yeterlidir diyorlar. Yüzde 16 telafi suyu hangi canlının yaşamasını sağlayacak? Zaten bırakacakları su derelerde kuruyup gidecektir. Fiili gerçeklere aykırı rapor düzenleyen, sanki kendilerine sorulmuş gibi uzmanlık alanlarına dahi girmeyen konuları da tartışmış ve acemice, 'Santralın yapılmasında üstün kamuoyu yararı vardır' demişlerdir.’’
Ulaş Uğraş ÖZDEMİR/TRABZON
Böyle olacak Avrupa'daki en önemli ve korunması öncelikli doğal alanlardan olan Fırtına Vadisi'ndeki Fırtına deresi, kurak geçen mevsim nedeniyle kuruma tehlikesi içinde. Çevreci gruplar ve yöne halkı, ‘‘Baraja izin verilirse, Fırtına Deresi, şimdi gördüğünüz gibi olacak. Ne alabalıklar, ne de bu suyla beslenen ormanlar kalacak’’ diye tepki gösterdiler.