Fırsatçıların tepesine bineceğiz

ÜLKEMİZDEKİ DURUM

“Ülkemizde kurdaki hareketlerin etkisiyle yükselen enflasyon veya fiyat artışlarıyla sonuçlanan ekonomik sıkıntılar elbette vardır. Öncelikle sorunun adını doğru koymak lazımdır. Fiyatlardaki düzenli artışı ifade eden enflasyonun olduğu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceği için dengeler bozulur. Buna karşılık sadece kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi ürünlerdeki fiyat artışı yatırımı, üretimi, istihdamı doğrudan etkilemez. Tam tersine kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde, istihdamda artışa yol açar. Ülkemizdeki durum tam da budur. Velev ki bunun adı enflasyon olsa bile ülkelerin enflasyonu yenmek için farklı politikalar izlediğini görüyoruz. Kimi faizi arttırmış, kimi döviz çıtası kullanmış.

TABLO BİZİ TERCİHE ZORLADI

Dünya borsalarındaki şişkinlik, basılan fazla paranın kendisine gidecek yer bulamamasından kaynaklanıyor. Karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır. Ya ülkemizde eskiden beri hâkim olan anlayışı sürdürerek, yatırımdan, üretimden, büyümeden ve istihdamdan vazgeçecektik; ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktık. Her zamanki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Türkiye ilk defa kendi ihtiyaçlarına bir politikayı izleme fırsatı elde etti.

KENDİ OYUN PLANIMIZLA...

Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz, fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyor, kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz. Biz aynı oyunu vesayetle mücadelemizde gördük sabrettik, başardık. Biz aynı oyunu terör örgütleri ile mücadelemizde gördük, karşı atağımızı yaptık, başardık. Darbe oyununda aynı oyunu gördük, milletimizle direndik, başardık.

SAVAŞTAN ZAFERLE ÇIKACAĞIZ

Güçlü bir duruş sergileyerek girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Ülkemizi bunca tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından zaferle çıkartacağız. İstihdamı arttırmanın yolunu yatırımdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtiği konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.

TEPESİNE TEPESİNE...

Kurdaki yükselişi izah ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışı yapan fırsatçılara göz açtırmayacağız, hepsinin tepesine tepesine bineceğiz. Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, sonunda ne elde edeceğimizi, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu gayet iyi biliyoruz. Bu politikayı öyle bir anda hayata geçirmiş değiliz. Kurduğumuz her altyapının gerisindeki gayelerden biri de bugünlere hazırlık yapmaktadır. İhracatımızı dünyanın dört bir yanına yayarak, şirketlerimizin bu alana girmesini sağladık.”

ETKİLERİ GÖRÜLECEK

“Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin yaşadıklarından çıkardığımız derslere dayanıyor. Ekonomi politikalarının aracı olan faizin seviyesini belirleyecek olan ülkenin ihtiyaçlarıdır. Enflasyonun sadece parasal daralmayla düşürebileceği teorisinin kapalı ekonomiler dışında hiçbir karşılığının bulunmadığını gördük. Mandacı iktisatçıların ülkemizi açlığa, yoksulluğa mahkûm edecek politikaları reddediyoruz. Uyguladığımız politikayla küresel finans çevrelerinin, onların içerideki tetikçilerinin şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de elbette farkındayız. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu politikanın insanlarımızın günlük hayattaki etkilerini görmeye devam edeceğiz.”

YASTIK ALTI DÖVİZ VARLIĞI

Bugün ülkemizde bireylerin döviz borcu değil bankalarda, yastık altında ciddi bir döviz varlığı vardır. İhracat ve ithalat dışı olanlar dışında kayda değer döviz borcu olan şirketimiz yoktur. Bankalarımızın açık pozisyonları bulunmuyor. Önemli olan burası. Bütçe performansımız oldukça yüksek seviyededir. Büyük altyapı projelerimizi önemli ölçüde bitirdiğimiz için yatırımlarda kullanmak için acil finansal ihtiyacımız kalmadı. Karadeniz’de bulduğumuz doğalgaz en önemli döviz giderimiz olan enerji sorununun çözümü konusunda umutlarımızı güçlendirdi. Bu yılın üçüncü çeyreğinde 2 milyon 288 bin kişi artan istihdam ve fazla vermeye başlayan cari denge, attığımız adımların doğruluğuna işaret ediyor.

MANDACI İKTİSATÇILAR

Türkiye’nin uzak tutulmaya çalışıldığı her kalkınma hamlesinin önünün darbe, vesayet, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankası, mandacı iktisatçılarımız tarafından aksi istikamette yönlendirmeye çalışıldığı gerçek işte budur. Biz geçmişte denenmiş yüksek faiz, düşük kur kısır döngüsü yerine yatırım, ihracat, büyüme odaklı politikamızda ülkemiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız. Politika fazinin düşük tutulmasını bunun için memnuniyetle karşılıyoruz. Kurun, piyasadaki hareketlerini bunun için takipte özellikle kararlıyız. Yatırım, üretim, ihracatı bunun için teşvik ediyoruz. İstihdamı gözümüz gibi koruyoruz. Büyümeyi bunun için önemsiyoruz. Felaket tellallarının gürültülerini bunun için dikkate almıyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz.

İZMİR'DE EVLER TAMAM

İzmir’de acı bir deprem yaşadık, 117 vatandaşımızı kaybettik. Deprem anından itibaren tüm kurumlarımızla sahadaydık. İzmirli kardeşlerimizin neye ihtiyacı varsa hepsini karşıladık. Hazırlıkları hızla tamamlayarak yıkılan evlerin yerine vatandaşlarımıza birer yuva olacak temelleri attık. Depremden en çok etkilenen Bayraklı’da yatırım bedeli 750 milyon lira olan 1391 konut yaptık. Bu konut ve dükkanları 26 Kasım’da vatandaşlarımıza bizzat teslim edeceğiz. Bayraklı’da depremzedeler için yatırım değeri 1.5 milyar lira olan 3 bin 649 konut yapıyoruz. İlk etapta inşa edilen 397 konutumuzu yılbaşında tamamlayacağız. İzmir’de inşa ettiğimiz konutlarımızı ilk 24 ayı ödemesiz 20 yıla yayılan vadeyle vatandaşlarımıza takdim edeceğiz. Aylık ödemeler 2+1 konutlarda 740 liradan, 3+1 konutlarda 1020 liradan başlayacak. Depremzedeleri maliyetin çok altı fiyatlarla ev sahibi yapıyoruz.