Fırsat penceresi (2)

Güncelleme Tarihi:

Fırsat penceresi (2)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2001 00:00

YÜZBAŞI Arthur Conolly'nin kısa yaşamı doğduğu topraklardan çok uzaklarda, Buhara'da (Özbekistan) 1842 yılında noktalandı. Yol arkadaşı Albay Charles Stoddart iIe birlikte aylarca Buhara Emiri'nin zindanında çile çeken iki subaya önce kendi mezarları kazdırıldı... Ardından törenle kafaları uçuruldu.Ama bugün bile Conolly'yi anımsamamız feci akibetinden çok şahsi notlarında kullandığı ‘‘Büyük Oyun’’ ifadesi yüzündendir.Conolly, Hindistan'ı kaybetmek istemeyen İngiltere ile Rusya'nın Asya için verdikleri yüzyıllık strateji savaşını ‘‘Büyük Oyun’’ diye anıyordu. Daha sonra ünlü yazar Rudyard Kipling, ‘‘Kim’’ (1901) isimli kitabında bu tanımı kullanarak geniş kitlelere mal etti.* * *Son perdesi Birinci Dünya Savaşı ile yaşanan Büyük Oyun'un tarafları kimlerdi, nerede geçti gibi sorularını yanıtlamak için 19'uncu yüzyılın ilk yıllarına kadar geri dönmek zorunludur.İngilizlerin Hindistan'daki egemenliklerine karşı ilk tehdit, 1807 yılında Napolyon'dan geldi. İngilizlerle denizde başa çıkamayan Napolyon Rusya'ya ortak operasyon teklif etti: ‘‘Fransız ve Rus birliklerinden oluşan ortak bir ordu ile Kafkaslar ve İran üzerinden Hindistan'a bu topraklardan kovsun.’’Haber aldıklarında İngilizleri çok korkutan bu tehdit, Fransa ve Rusya'nın arasının bozulması nedeniyle hayata geçmedi. Tıpkı Napolyon'un daha önce Mısır'ı işgal ederek Londra-Hindistan arasındaki deniz yolunu ele geçirme girişimi gibi bu kez de İngilizler ucuz kurtuldu.Ancak çok değil altı yıl sonra Rusya'nın çıkan savaşta İran'ı hezimete uğratarak Aras Nehri'ne kadar ilerlemesi, Kafkaslara hákim olması engellenemedi. İngilizler Rusya'nın hızla güneye inmesi karşısında hemen İran'la dostluk anlaşması imzaladı (1814).Ne var ki İran'a ikinci Rus yumruğu pek gecikmedi. İkinci Rus-İran savaşında da İranlılar ağır bir hezimete uğradı. İran'ın fiilen Rusya'nın nüfuz bölgesi haline gelmesi, İngiliz kamuoyu ve basınında panik yarattı. Artık Rusya'nın güneye daha fazla ilerlemesini engelleyen harita belliydi: Güneyde Afganistan ve İran, batıda Çanakkale ve İstanbul Boğazları'na egemen Osmanlı İmparatorluğu.İngiltere ve Rusya arasındaki Büyük Oyun 20'inci yüzyıla tüm şiddetiyle girdi. Ama 1907 yılında imzalanan bir anlaşmayla taraflar geçici ateşkes dönemi ilan etti. Bu anlaşmada dünya güç dengelerinde artık Almanya'nın da dikkate alınması mecburiyeti büyük rol oynadı.Anlaşmaya göre Rusya ve İngiltere Afganistan'ı karşılıklı çıkarları arasında bir tampon bölge olarak kabul etti. Afganistan'ın dış politikası İngiltere'ye bağlandı. İran'ın kuzeyinde Rus, güneyinde İngiliz nüfuz bölgeleri ilan edildi, orta kesim tarafsız kaldı.* * *Büyük Oyun ABD ve SSCB arasındaki Soğuk Savaş formatında devam etti...ABD ve müttefik saflarında Rusya'yı kuşatan ve Pakistan-İran-Türkiye'den geçen Yeşil Kuşak'ın (Müslüman) yararına inananlar çoğunluktaydı.Siyasi İslam'ın gelişmekte olan yoksul ülkelerde giderek popüler hale gelen Marksist ideolojiye karşı antidot olduğu varsayıldı.Afganistan'daki Sovyet işgali (1979) sırasında farklı ülkelerden Müslüman gençlerin, mücahitlerin silahlı direnişine verdiği aktif destek bu varsayıma kanıt sayıldı.* * *Bugüne 150 yıldır tarih sahnesinde kalan Büyük Oyun penceresinden bakarsak:İran-Afganistan (bir ölçüde Pakistan) hattında, bu ülkelere dönük her türlü dostane/hasmane eylemin tüm haritayı ve Türkiye'yi etkilediği açık.İran, Afganistan (hatta Pakistan) Siyasi İslam'ın en radikal rejimleri tarafından yönetiliyor, yeni dünya düzenine tehdit teşkil ediyor.Buna karşılık Türkiye, Pakistan-Afganistan-İran'dan geçen fay hattındaki Müslüman, neredeyse demokratik, laik ve küreselleşmeye çalışan ekonomiye sahip tek ülkedir.Önümüzdeki hafta ve belki aylarda Türkiye'ye çok yakın bu coğrafyada ABD'nin rövanş operasyonu muhtemeldir. Olası bir kara harekatı Türkiye'nin Batılı müttefikleriyle ilişkisinde yeni kanallar açacaktır. (Örneğin bugün Türkiye-IMF ilişkilerinde sadece ABD Hazine Bakanlığı devrede iken belki artık Pentagon'un, yani askeri kanadın da fikri sorulacaktır.)İşte bahsettiğimiz fırsat penceresi tam bu noktada açılır.KİTAPLIK: Büyük Oyun için, biri Türkçe iki kaynak önerebiliriz: David Fromkin, A Peace To End All Peace, Avon Books, New York, 1989 ve Peter Hopkirk, İstanbul'un Doğusunda Bitmeyen Oyun, Sabah Yayınları, İstanbul, 1994.2 VADEDE SENARYOLAR1) Eğer ABD tepkisi, terör eylemi kadar ani ve kısa süreli olursa şok dalgasının etkisi kolay atlatılır. (Düşük ihtimalli senaryo)2) Ama bizim beklediğimiz gibi uzun süreli planlama ve geniş kapsamlı (kara harekátı dahil) operasyona girişilirse;a) Türkiye'nin Batılı müttefikleri ile arasını açan insan hakları sorunları (siyasi İslam'ın dışlanması, etnik politikalar gibi) ve hatta ekonomik kriz -geçici süreyle de olsa- gündemdeki ağırlığını yitirir,b) Türkiye'yi doğru yerde/doğru zamanda sadık müttefik sıfatıyla ön plana çıkartır, ülkemize hak ettiği uluslararası saygı ve desteği yaratır. (Tıpkı Körfez Savaşı'nda olduğu gibi.)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!