Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen Savunma Sanayii Zirvesi’nde şunları söyledi:
DERİN GÖRÜŞ AYRILIĞI
“Ne zaman biz Suriye’de sahaya indik o zaman işin gidişatı değişti. Ama bizi çok oyaladılar. Bir gece ansızın indik ve ondan sonra iş lehimize döndü. Yıllarca DEAŞ diyerek Suriye’nin altını üstüne getirenlerin balonlarını Fırat Kalkanı harekâtında patlattık. Sıra Fırat’ın doğusundaki terör öbeklerini dağıtma kararımızı hayata geçirmeye geldi. 20 bin TIR’ı aşkın ne yazık ki Suriye’nin kuzeyindeki teröristlere silah gönderildi. ‘Böyle bir şey yok’ diyorlar. Türkiye bir göçebe devleti değil modern bir devlet, bunları bilmeniz lazım. Bunları çoktan aştık. Bu konuda maalesef Amerika ile derin görüş ayrılıkları yaşadığımız bir gerçektir.
DEAŞ bahanesiyle ülkemizin güney sınırları muhtelif terör örgütleri tarafından adeta kuşatılınca Amerikalılara bunun sürdürülebilir olmadığını ifade ettim. Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını, bizim rahatsız olduğumuz terör örgütleriyle ilişkilerinin de taktiksel mahiyet taşınığını söylediler. DEAŞ’a yönelik operasyonları birlikte gerçekleştirmeyi teklif ettik, hatta bunun için kapsamlı bir askeri planı kendilerine sundum. Amerikalılar yüzümüze karşı olumlu konuşmalarına rağmen, DEAŞ’a karşı bölücü terör örgütü unsurlarını sahaya sürmeye devam ettiler. Şimdi 30 bin teröristi bölgede eğitme adımlarını atmaya başladılar. Bununla da kalmadılar ilişkilerini her geçen gün daha ileriye taşıdılar hatta birlikte bayrak sallama, onların paçavrasını sallıyorlar. Kendi bayrakları ile o paçavralı yan yana koyarak... Ortak devriye ortak eğitim aşamasına kadar getirdiler işi. Bölücü terör örgütünün Suriye koluna verilen silahlarla ilgili itirazlarımıza da ağır silah vermedikleri, mevcutları da DEAŞ tehdidinin ortadan kalmasıyla birlikte toplayacaklarını söylediler. Kimi uyutuyorsunuz ya. Bize bu ifadeleri Irak’ta da kullandınız. Irak’ta biz müdahaleyi yaptık ve baktık silahlarınız PKK’nın elinden çıkıyor. O silahların bir kısmını da topladık. Yine de hüsnüniyetle hareket etmeyi sürdürdük.
HAZIRLIKLAR TAMAM
Fırat’ın doğusuyla ilgili ikazlarımızı yaparken, aynı zamanda hazırlıklarımızı da tamamladık. İşte Deyrizor, işte Münbiç (Menbiç)... Deyrizor petrol yataklarını bu terör odakları kullanıyor. Oradan yılda 600-650 milyon dolar ham ve işlenmiş petrol olarak gelir elde ediyorlar. Kaynak neresi demeyin, işte kaynak burası ve onlara göz yumuluyor. Bizim ne Amerikan yönetimine ne de Suriye’deki Amerikan askerlerine yönelik bir husumetimiz bugüne kadar olmadı. Her şeye rağmen Amerika’yı, doğru zeminlerde buluşabilmemiz şartıyla gelecekte de birlikte yol yürüyebileceğimiz stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz. Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın gelecekteki daha büyük işbirliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermemeliyiz. Bu anlayışla Fırat’ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekâtımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ettik, ediyoruz.
HEDEF ABD ASKERİ DEĞİL
Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Bunun da altını özellikle çiziyorum. Hiçbir siyasi çıkar bir ülke halkının kendi vatanında huzur ve güvenle yaşaması kadar katkıda bulunamaz. Biz milletimize ve ülkemize tuzak kurmaya çalışanlarla değil, dostluk kurmak isteyenlerle yol yürüyeceğiz. Fırat’ın doğusunu da Amerika ile yapalım. Menbiç’te yapalım. Menbiç yüzde 80-85’i ile tamamen Araplara ait olduğu halde şu anda orada terör örgütleri bulunuyor ve dürüst davranmıyorlar, oradaki teröristleri oradan hâlâ çıkarmıyorlar. O zaman biz çıkaracağız, iş başa düştü.”
TRUMP’A 30 GÜN CEVABI
- “Suriye krizinde yaşadıklarımız ibret verici derslerle doludur. Terör koridorunu orada inşa etmenin gayreti içerisindeler. Stratejik ortaklarımız başta Amerika, ‘Bunlar terörist değildir’ diyor. Bunlar PKK’nın yan kollarıdır, bütün ispatlar ortada. Bizimle neden hareket etmiyorsunuz da onlarla hareket ediyorsunuz. NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz. DEAŞ’a karşı bir şey yapacaksanız gel beraber yapalım. Bırakın bu teröristleri... Menbiç’te hâlâ netice alamadık. Açıklama yaptı Sayın Başkan ‘30 günde bunların hepsini temizleyeceğiz...’ Göreceğiz... Temenni ederiz ki temizsinler. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.”
ACİL OLMAYAN HİÇBİR ÜRÜNÜ İTHAL ETMEYİN
- “Bayraktar, İHA ve SİHA’larımız, Anka’mız, Hürkuş uçaklarımız semalarımızda ülkemizin savunmasına hizmet vermeye başladı. Atak helikopterimiz, şimdi yeni bir hamlemiz var, görüşmeler devam ediyor. Kasırga, Bora, Som gibi füzelerimiz seri üretim aşamasına gelirken daha yeni modellerle ilgili çalışmalarımız da sürüyor. Deneme atışlarının tamamlandığı bu proje, Türkiye’yi bir üst lige taşıyacaktır. Bu süreçte çok acil olmayan hiçbir ürünün, malzemenin yurtdışından ithal edilmemesi gerektiğinin talimatını buradan tüm kurumlarımıza bir kez daha veriyorum. Bizi birilerine muhtaç etmeyin. Ne zaman ülke olarak başımız dara düştüyse hepsinde de aynı anda ciddi bir ambargoya maruz kaldık.”
ARAP’I DA KÜRTLERİ DE İYİ BİLİRİZ
- Terör örgütünün isminin sürekli değiştirilmesi, devekuşu misali, Menbiç’teki hakikati ortadan kaldırmaya yetmiyor. Diyorlar ki ‘O terör örgütü değil.’ Neymiş, Suriye Demokratik Güçleri’ymiş. Kimi uyutuyorsunuz ya. Biz kimin kim olduğunu biliyoruz. Onlar işte Kürtler değil, Arap’mış. Biz Arap’ı da iyi biliriz, terörist Kürtleri de iyi biliriz. Ama eğer Kürt kardeşlerimizin arasından teröristler varsa kusura bakmasınlar onlara da gereğini yaparız.
HEDEF TERÖRİSTLERİ KORUMAK
- PYD’ye verilen desteğin 20 bin TIR’ı aştığını, 3 binin üzerinde kargo uçağı ile bölgeye silah geldiğini görüyoruz. Türkiye’nin artık bu gidişata tahammül edemeyeceğini belirterek meşru müdafaa veya müdahale hakkını kullanması ihtimaline karşı da Amerikan askerleri teröristlerin arasına yerleştirilmiştir. Yine Amerikan askerleri tarafından kurulan radar üsleri ve gözlem noktalarının hedefinin de ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye’den korumak olduğu aşikârdır. Amerikan hava unsurlarının tüm faaliyetleri teröristlerin güvenliğini sağlamaya yönelik.
ASIL PLANIN BAHANESİ
- Suriye’de artık DEAŞ diye bir tehdit yoktur. Bu, bizim için bir masaldır. Güya bu örgütün hâlâ etkinlik gösterdiği 150 kilometrekarelik bir alandan söz ediliyor. Eğer bütün mesele buysa biz Türkiye olarak bu bölgedeki DEAŞ unsurlarını derhal etkisiz hale getirmeye hazırız. Elbette bunun Suriye üzerinde uygulanmaya çalışılan asıl planın bir bahanesi, sahte görüntüsü, oyalama taktiği olduğunu biliyoruz. Bölgedeki DEAŞ unsurlarının kimler tarafından beslendiğini, eğitildiğini, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere hazır halde tutulduğunu da gayet iyi biliyoruz.
GÖKBEY SAHNEDE
- CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türk Savunma Sanayii Zirvesi’nde konuştu. Erdoğan, genel maksat helikopterinin isminin “Gökbey’ olarak belirlendiğini söyledi. Erdoğan tören sonunda pilotlarla sohbet etti ve hakkında bilgi aldığı helikopteri inceledi. m Selahattin SÖNMEZ/ANKARA
TAMAMIYLA YERLİ ÜRETİM OLACAK
- İlk uçuşunu 6 Eylül 2018 saat 06.00’da yapan T625 Genel Maksat Helikopteri, geleceğin operasyonel gereksinimleri de göz önünde bulundurularak, üstün performans ve kullanım için tasarlanmış, tamamıyla yerli imkanlarla üretilecek bir helikopter. Yüksek yük kapasitesine sahip geniş kabin alanı ile T625, sivil ve askeri kullanıcıların, muhtelif görev profillerinin icrası için kolaylıkla dönüştürülebilecek.