Güncelleme Tarihi:
Finlandiya Film Şenliği'nde 5 uzun metrajlı film yer alıyor. Bu filmlere kısaca gözatalım:
* Küçük Hemşire (Pikkusisar)
Yönetmen: Taru Mäkelä
Senaryo: Raija Talvio
Görüntü: Jouko Seppälä
Kurgu: Irma Taina
Müzik: Jukka Siikavire
Oyuncular: Vera Kiiskinen, Kai Lehtinen, Tarmo Ruubel, Seela Sella, Pirkko Hämäläinen, Anna-Leena Sipilä
Konu: Savaşa kadının bakış açısından yaklaşan ve "kadınlar savaşta neler hissettiler?" sorusuna yanıt bulmaya çalışan Taru Mäkelä "Küçük Hemşire"de savaşta gönüllü olarak hastanede çalışan genç bir kadının öyküsünü anlatıyor.
Kış savaşı sırasında dul kalan Katri, 1941 sonbaharında Finlandiya ordusu Doğu Karelia'ya doğru zaferler kazanarak ilerlerken Helsinki'deki bir askeri hastanede hemşire olarak çalışmaya başlar. Hastanede kafasını şiirle bozmuş bir oduncu olan Arvo ile tanışır. Başından yaralanan Arvo çok uzun süre önce Katri ile rüyalarında karşılaştığını iddia etmektedir. Katri her ne kadar Arvo'nun rüyalarına inanmadığını söylese de aslında bundan mutlu olmaktadır. Öte yandan Katri'nin çocukluk arkadaşı Eero ona cepheden utangaç aşk mektupları yollamaktadır. Sürekli hava saldırılarına uğrayan Helsinki'de yiyecek sıkıntısı baş gösterir ve kış beklenenden daha erken gelir. Eero birliğinden firar edip Helsinki'ye gelince Katri, Arvo ve Eero arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.
Pusu (Rukajarven Tie)
Yönetmen: Olli Saarela
Senaryo: Antti Tuuri, Olli Saarela
Görüntü: Kjell Lagerroos
Kurgu: Jukka Nykänen
Oyuncular: Peter Franzen, Irına Björklund, Kari Heiskanen, Kari Väänänen, Taisto Reimaluoto
Konu: Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan çatışmaları konu alan Pusu, savaştan çok bireylerin savaştan nasıl etkilendiklerini ve genç askerlerin yaşadıkları ikilemleri anlatıyor. Ülkesinde büyük ilgi gören ve ticari başarı kazanan Pusu bir savaş karşıtı film olarak nitelendirilebilir.
Bir teğmenin komuta ettiği müfreze, Rusya'nın işgal ettiği toprakları geri alabilmek amacıyla cephenin ön saflarında savaşmaktadır. Müfrezeye Liekza Gölünün çevresini dolanıp düşmanın nerede olduğunu bulma görevi verilir. Askerler düşman hatlarının gerisine doğru ilerleyerek Finliler tarafından terk edilmiş köylere gelirler. Ruslar tarafından pusuya düşürülünce geriye dönebilmek için çabalarlar. Bu küçük olay savaş tarihinde yer almamasına karşın onu yaşayan askerler için cehennemin ta kendisidir.
Körebe (Sokkotanssi)
Yönetmen: Matti Ijäs
Senaryo: Matti Ijäs
Görüntü: Kari Sohlberg
Kurgu: Jukka Hilkamo
Oyuncular: Walter Gröhn, Mikko Vanhala, Martti Suosalo, Johanna Kerttula, Pirkka-Pekka Petelius, Vesa_Matti Loiri
Konu: Yönetmenin Notu: Körebe çocukluk dönemi, dostluk ve aşk üzerine bir film. Senaryoyu beş yıl önce yazdım ve bu çok kişisel bir öyküydü. Anılar, hayaller ve biraz da gerçekten oluşan öykü benim çocukluk yıllarımda geçiyor ancak kendi çocuklarımı büyütürken karşılaştığım bir çok olayı da içeriyor.
Ateş Yutan (Tulennielija)
Yönetmen: Pirjo Honkasalo
Senaryo: Pirkko Saisio
Görüntü: Kjell Lagerroos
Kurgu: Michal Leszczylowski, Bernhard Winkler
Müzik: Richard Einhorn
Oyuncular: Elina Hurma, Tiina Weckström, Elena Leeve, Elsa Saisio, Vappu Jurkka, Jordi Borrell, Per Ragnar
Konu: Helena eski bir barda küçük bir kızla karşılaşır. Babası kızına şarkı söyleterek içki parası dilenmektedir. Helena kıza acır ve onunla birlikte şarkı söyler. Küçük kız bir kurtarıcı gibi gördüğü Helena'yı takip etmeye başlar. Helena bütün gece boyunca günümüz Helsinki'sinin sokaklarında bu tuhaf kızdan kaçmaya çabalar ama küçük kız peşini bırakmaz. Helena aslında kendi kendinden kaçtığını fark eder. Küçük kız, terk edilen, yalnız bırakılan ve istismar edilen Helena'dan başkası değildir.
İkiz kız kardeşler Helena ve Irene, İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Helsinki'de doğarlar. Birkaç ay sonra anneleri onları eski bir komünist olan anneannelerine bırakarak bir Alman askerle kaçar.
Anneanneleri çok sevdiği Lenin'e atfen kızlara Vladimir ve İlyiç adlarını verir. Küçük yaşlarda bile Irene güzel ve ilgi çekiciyken Helena ilişkilerinde mesafelidir. Anneannelerinin koruması altında komünist eğitimle geçen günler onun ani ölümüyle sona erer. Kızlar sekiz yaşındayken bir yetiştirme yurduna verilirler ve çevrelerindeki tüm insanları dışlayarak kendilerine özgü bir dünya yaratırlar. Sanki aynı insanın iki yarısı gibidirler. Birbirlerine duydukları sevgi yaşamları boyunca sürer.
Sürüklenen Bulutlar (Kauas Pilvet Karkaavat)
Yönetmen: Aki Kaurismaki
Senaryo: Aki Kaurismaki
Görüntü: Timo Salminen
Kurgu: Aki Kaurismaki
Müzik: Jouko Lumme
Oyuncular: Kati Outinen, Kari Väänänen, Elina Salo, Sakari Kuosmanen
Konu: Tramvay şoförü Lauri azalan yolcu sayısı nedeniyle işten çıkartılır. Kısa bir süre sonra eşi Ilona da baş garson olarak çalıştığı Dubrovnik adlı lokantanın kapatılmasıyla işsiz kalır. İş bulma kurumundan uygun bir iş çıkmayınca, ikisi de kendi çabalarıyla iş aramayı denerler. Ilona hiç kimsenin deneyimli ve usta bir şef garsonu işe almak istemediğini fark eder. Bir simsar aracılığıyla berbat bir barda çalışmaya başlar.
Sürüklenen Bulutlar Aki Kaurismaki'nin daha önceki filmlerinden farklı olarak şaşırtıcı bir biçimde 1940 ve 50'lerin klasik Hollywood komedilerini andırmaktadır. Her şey çok kötüye giderken beklenmedik bir gelişmeyle mutlu sona ulaşılması, sıradan bir insanın umutla geleceğe bakması ve sonuçta kazanması Capra filmlerini anımsatmaktadır. Filmde 1950'lere duyulan özlem de son derece belirgindir. Ana karakterlerin sıkıntıları o yıllardan beri süre gelen alışkanlıkların 90'larda yok olmasıyla başlar. 40 yıldan beri hiçbir değişikliğe uğramamış olan Dubrovnik lokantası kapanır, tramvay şirketi yolcuların yeni metroyu tercih etmesi nedeniyle bazı seferleri iptal etmek zorunda kalır. 1990'lar Helsinki'sinde geçmesine karşın filmin iç mekanları 1956 yılına aittir. Bu Kaurismaki tarafından yönetilen bir filmde şaşırtıcı olmamalıdır çünkü filmin karakterleri kendilerini dış dünyadan soyutlayarak günümüz toplumundan ve bu toplumun kanunlarından etkilenmeksizin yaşamayı başarmışlardır. En önemli ve güncel sorunlardan biri olan işsizlik, Lauri ve Ilona'nın dış dünyadan soyutlanmış mutlu yaşamlarını etkiler.