Finans sektörü büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Finans sektörü büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2008 16:17

Türkiye'de finans sektörünün toplam aktif büyüklüğü, 2007 yılı sonu itibarıyla, bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 768,6 milyar YTL seviyesine ulaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), üç ayda bir yayımlanan 2007 yılı sonu verileri ile hazırlanan Finansal İstikrar Raporu'nun 8. sayısını yayımladı.
Rapora göre, genel olarak bakıldığında Türk bankacılık sektöründe tüm risklerin yönetilebilir olduğu görüldü. Yakın dönemde küresel finansal piyasalardaki güçlükler, kurumsal yönetim ile iç sistemlerin önemini bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
Bankaların iç ve dış kaynaklı tüm risk türlerinin yönetilmesinde kabiliyetlerini artırmaları, yapılarını güçlendirmeleri, başta senaryo analizleri ve stres testlerinin sıklaştırmaları da dahil olmak üzere gerekli tüm tedbirleri aldıklarından emin olmaları finansal istikrar açısından önemli.
BDDK tarafından yapılan açıklamaya göre rapor, “ekonomik çerçeve ve gelişmeler”, “finansal sektör görünümü”, “risk, sermaye ve karlılık değerlendirmesi” olmak üzere 3 bölümden oluştu.
Açıklamaya göre bu dönemde, ABD'nin tüm para ve maliye politikası tedbirlerine rağmen, ekonomik yavaşlamadan hafif bir resesyona geçmiş olduğu görüldü. Türkiye ekonomisi açısından hem arz eden avro alanında ise yavaşlama, ABD'deki kadar derin ve keskin gözükmedi.
Gelişmekte olan ülkelerde ise hız kaybına rağmen 2007 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomik büyüme gücünü korudu. Belirsizliklerin arttığı bu yeni ekonomik konjonktürde, finansal kuruluşlar özellikle ilave sermaye ve likidite tutmaları teşvik edecek politikalar önerildi.
Küresel gelişmelerden kısmen farklı olarak, 2007 yılında Türkiye ekonomisindeki büyüme eğilimi önceki yıllara göre yavaşlayarak da olsa sürdü. Ancak, iç talep unsurlarında nispi bir daralma gözlendi.
Ayrıca, önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki gelişmelerin yönü Türkiye'nin dış açık finansmanı açısından büyük önem taşıyor. Nitekim yatırım ortamına yönelik iyileştirmeler ve mikro reform süreci, Türkiye ekonomisinin farklı kaynak alanlarına erişimini kolaylaştırarak, küresel anlamda finansal piyasaları güçlükler çektiği bir dönemde gelişimini sündürmesine yardımcı olacak.

AKTİF BÜYÜKLÜK

Türk finans sektörüne bakıldığında, Aralık 2007 itibarıyla, toplam aktif büyüklüğünün 2006 yıl sonuna göre yüzde 15 artarak 768,6 milyar YTL seviyesine ulaştığı görüldü.
Aynı dönemde, Türk finans sektörüne toplam varlıklarınını Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının yüzde 89,7, bankaların aktiflerinin söz konusu büyüklüğe oranının ise yüzde 67,9 düzeyinde olduğu gözlendi. Aralık 2007 itibarıyla finans sektörünün toplam aktiflerinin yüzde 75,7'sini bankacılık sektörü varlıkları oluşturdu.
Banka dışı mali kesimin başlıca kuruluşları olan finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansman şirketlerinin payı ise söz konusu dönemde yüzde 3,3 düzeyinde gerçekleşti.
Aktif büyüklüğü açısından bakıldığında, finansal sektörün yüzde 78,9'u BDDK'nın denetimi ve gözetimi altında olduğu belirtildi.

TOPLAM ŞUBE VE PERSONEL SAYISINDA ARTIŞ

Mevduat bankacılığı ağırlıklı bir yapının mevcut olduğu bankacılık sektörü, 2007 yılında da organik büyümeye devam etti. Sektörde toplam şube sayısı 8 bin 117'ye, personel sayısı 167 bin 760'ya ve ATM sayısı 18 bin 795'e ulaştı.
2007 yılında bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 16,4 oranında artarak 581,6 milyar YTL olarak gerçekleşti. Toplam kredi hacmi ise 285,6 milyar YTL'e ulaşarak bilanço içindeki payı yüzde 49,1'e yükseldi.
Krediler içerisinde ağırlıklı bir kalem de kredi kartları oldu. Kredi kartının esas işlevi itibarıyla bir ödeme aracı olduğu ve kullanımının özen gerektirdiği gibi hususlar da dahil olmak üzere, bankaların müşteri bilinçlendirilmesine ve şeffaflığa ağırlık vermesi bekleniyor.
Sektörün yasal limitlerin oldukça üzerinde sermaye yeterliliği rasyosuyla çalışmaya devam ettiği (yüzde 18,9) ve bir önceki yıla göre serbest sermayenin arttığı görüldü.
Karlılık göstergelerindeki olumlu seyir Aralık 2007'de de sürdü, kar eden 46 bankanın toplam aktifler içendeki payı yüzde 99,3 seviyesinde gerçekleşti.
Bilanço dış işlemlerin hacmi Aralık 2007 dönemi itibarıyla toplam 404,9 milyar YTL düzeyine yükseldi ve toplam bilanço büyüklüğüne oranı ise yüzde 69,6 olarak gerçekleşti.
Son iki yılda toplam türev işlemler yaklaşık 2,5 kat artarken, bilanço dışı işlemler içindeki payları da 7,1 puanlık bir artışla yüzde 31,8'e ulaştı. Halihazırda, Türk bankacılık sektörünün küresel ölçekte konut kredisine dayalı finansal araçlara ilişkin pozisyonunun çok sınırlı düzeyde olduğu görüldü.
Banka dışı mali kurumlar, Aralık 2007 itibarıyla, küresel kriz söylemleri ortamından fazla etkilenmeden büyümelerini sürdürdü ve genel olarak ortalama takibe dönüşüm oranları yatay bir seyir izlerken karşılık ayırma konusunda önemli gelişmeler sağladı.

KREDİLERİN PAYI ARTTI

Türk bankacılık sektöründe 2007 yılı sonu itibariyle, kredilerin miktarı ve toplam aktifler içerisindeki payı arttı. 2006 yılı boyunca devam eden yüksek karşılık ayırma politikası 2007 yılında ilk yarısında da devam etti. Takibe dönüşüm oranı, 2007 yılında durağan bir seyir izledi ve Aralık 2007 itibarıyla yüzde 3,42 olarak gerçekleşti.
Ticari portföy ve türev işlemlerden kaynaklanan faiz oranı riski incelendiğinde, riske maruz pozisyonun değişmemesi neticesinde, söz konusu riske duyarlılığın değişmediği görüldü.
Kur riski açısından bankacılık sektörüne bakıldığında, yabancı para net genel pozisyonunun, 28 Aralık 2007 itibarıyla 217 milyon dolar açık verdiği gözlendi.
Yabancı para net genel pozisyonu tutarlarının kaynaklara oranının yüzde -3 düzeyinde ve yönetilebilir olduğu görüldü. Tüm banka gruplarında günlük yabancı para likidite yeterlilik oranları ve toplam likidite yeterlilik oranları Likidite Yönetmeliğinde belirtilen alt sınırların üzerinde gerçekleşiyor.
Eylül 2007 döneminde yüzde 19,4 olarak gerçekleşen sermaye yeterlilik rasyosu, Aralık 2007 dönemi itibariyle yüzde 18,9 olarak gerçekleşti. Bankacılık sektörü toplam özkaynakları, Eylül 2007-Aralık 2007 döneminde 5,1 milyar YTL artarak 77,4 milyar YTL oldu, buna karşılık risk ağırlıklı varlıklar 399,3 milyar YTL'e yükseldi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!