Film gibi evlilik hikayesi
Güncelleme Tarihi:
İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2009 12:35
İZMİR'de 37 yaşındaki Hakan Kılıçaslan'ın, rastlantı sonucu kendisine telefondan ulaşıp tanıştığı 24 yaşındaki Songül Akbaş'la yaptığı evlilik, hayatını altüst etti.
Kılıçaslan, evlendiği gün Songül Akbaş'ın çocuğu olduğunu öğrendi. Bir süre sonra evini terkeden eşi Akbaş'ın izine bir türlü ulaşamayınca da güçlükle boşanabildi. Rahat bir nefes aldığını sanan Kılıçaslan, Akbaş'ın başkasından dünyaya getirdiği çocuğu, nüfusuna kayıt ettirdiğini öğrenince ikinci şoku yaşadı. Hayatı alt üst olan Kılıçaslan, “Her yaşadığım şok, hayatımı alt üst etti. Kendisine ve çocuğuna bir türlü ulaşamıyorum. DNA testi yaptırıp onları hayatımdan çıkarmak istiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
Muhasebeci Hakan Kılıçaslan, 2006 yılı Temmuz ayında kendisini cep telefonundan rastgele arayan ve Van'da oturduğunu söyleyen Songül Akbaş'la arkadaş oldu. Kılıçaslan, Akbaş'ın ısrarı üzerine Ankara'da buluştu. Kılıçaslan, Akbaş'ın, ‘Ben sana kaçtım. Geri memleketime dönersem ailem beni öldürür’ sözüyle şaşkına döndü. Ne yapacağını şaşıran Kılıçaslan, kendi ailesinin de onay vermemesine rağmen, 2006 yılının Ağustos ayında yaşamını Akbaş'la birleştirdi. Evlendiği günün gerdek gecesinde Songül Akbaş'ın, “Ben imam nikahıyla bir süre yaşadım. İki çocuğum var” sözüyle yıkıldı. Bir gün sonra da Akbaş, evini terkedip izini kaybettirdi. Ne yapacağını şaşıran ve tüm aramalarına rağmen Akbaş'a ulaşamayan Kılıçaslan, İzmir 12'nci Aile Mahkemesi'ne boşanma davası açtı. Dava günü kente gelen Akbaş ile Kılıçaslan, anlaşarak boşandı.
BAŞKA BİR ŞOK ÇOCUK
Yaşadığı zor günleri atlamaya çalışan Kılıçaslan, resmi bir işlemle ilgili olarak gittiği nüfus müdürlüğünde ikinci bir şok yaşadı. Kayıtlara göre Kılıçaslan'ın, Akbaş'dan bir kız çocuğu olduğu ortaya çıktı. Akbaş'ın, izini kaybettirdiği sürede başkasından dünyaya getirdiği bebeğini, Kılıçaslan'ın çocuğu olarak nüfusa kaydettirdiği belirlendi. Savcılığa suç duyurusunda bulunup, çocuğa DNA testi yaptırılmasını ve kendisinden olmadığının belirlenip nüfus kaydından düşürülmesini isteyen Kılıçaslan, “Her yaşadığım şok, hayatımı alt üst etti. Kendisine ve çocuğuna bir türlü ulaşamıyorum. DNA testi yaptırıp onları hayatımdan çıkarmak istiyorum. İyi niyetim sonum oldu. Ne yapacağımı şaşırdım” diyerek tepkisini dile getirdi.
Muhasebeci Hakan Kılıçaslan, 2006 yılı Temmuz ayında kendisini cep telefonundan rastgele arayan ve Van'da oturduğunu söyleyen Songül Akbaş'la arkadaş oldu. Kılıçaslan, Akbaş'ın ısrarı üzerine Ankara'da buluştu. Kılıçaslan, Akbaş'ın, ‘Ben sana kaçtım. Geri memleketime dönersem ailem beni öldürür’ sözüyle şaşkına döndü. Ne yapacağını şaşıran Kılıçaslan, kendi ailesinin de onay vermemesine rağmen, 2006 yılının Ağustos ayında yaşamını Akbaş'la birleştirdi. Evlendiği günün gerdek gecesinde Songül Akbaş'ın, “Ben imam nikahıyla bir süre yaşadım. İki çocuğum var” sözüyle yıkıldı. Bir gün sonra da Akbaş, evini terkedip izini kaybettirdi. Ne yapacağını şaşıran ve tüm aramalarına rağmen Akbaş'a ulaşamayan Kılıçaslan, İzmir 12'nci Aile Mahkemesi'ne boşanma davası açtı. Dava günü kente gelen Akbaş ile Kılıçaslan, anlaşarak boşandı.
BAŞKA BİR ŞOK ÇOCUK
Yaşadığı zor günleri atlamaya çalışan Kılıçaslan, resmi bir işlemle ilgili olarak gittiği nüfus müdürlüğünde ikinci bir şok yaşadı. Kayıtlara göre Kılıçaslan'ın, Akbaş'dan bir kız çocuğu olduğu ortaya çıktı. Akbaş'ın, izini kaybettirdiği sürede başkasından dünyaya getirdiği bebeğini, Kılıçaslan'ın çocuğu olarak nüfusa kaydettirdiği belirlendi. Savcılığa suç duyurusunda bulunup, çocuğa DNA testi yaptırılmasını ve kendisinden olmadığının belirlenip nüfus kaydından düşürülmesini isteyen Kılıçaslan, “Her yaşadığım şok, hayatımı alt üst etti. Kendisine ve çocuğuna bir türlü ulaşamıyorum. DNA testi yaptırıp onları hayatımdan çıkarmak istiyorum. İyi niyetim sonum oldu. Ne yapacağımı şaşırdım” diyerek tepkisini dile getirdi.