Güncelleme Tarihi:
Sinema bir şenliktir demişti Onat Kutlar. Bahar şenliğinin artık yeni bir müjdecisi var İstanbul'da. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Sinema Festivali'nin 18'incisini gerçekleştiriyor bu yıl.
Geçmişten geleceğe uzanan bir çizgide Dünya Sineması'nın en seçkin örneklerini izleme fırsatı bulacak sinemaseverler.
17 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festivalde beş kıtadan yaklaşık 150 film gösterilecek. Bu uzun maratonun durakları ise festivalin bölümleri. 18 ayrı bölüm izleyiciye ilgi alanına göre film izleme olanağı sunuyor.
Festival'in en önemli özelliği hiç kuşkusuz 'sinematek' işlevini üstlenmesi. Vizyon filmleri arasında yapılan koşuşturmaca sırasında bu türün gerçek ustalarını unutup gidiyoruz. Bugün gelinen noktada onların yaratıcılığının yeri yadsınamaz. İşte size bir fırsat, sinemanın ustalarını unutulmaz filmleriyle izleyebilirsiniz.
Geçen yıl yitirdiğimiz iki ustaya veda ebilirsiniz. Akira Kurosawa'ya Raşomon, Alan J. Pakula'ya ise Başkanın Tüm Adamları'yla.
Gerilim türünün en büyük ustası Alfred Hithcock'un sinema serüvenini sessiz sinema döneminden başlayarak 16 yapıtlık bir seçmeyle izleyebilirsiniz. Festivalde filmleriyle anacağınız diğer ustalar ise Yılmaz Güney, Abbas Kiraostami, Mario Monicelli ve Agnes Varda.
Hollywood'un gölgesinde kalan fakat onun klişelerinin dışına çıkan dünya sineması ne yazık ki
varlığını festivaller aracılığı ile sürdürebiliyor. Sinema sanatını bu endüstrinin dışında ve ona rağmen
sürdüren bağımsız sinemacıları farklı kimlikleriyle keşfetme imkanını bulacaksınız. Bunlardan en önemlisi ise Uluslararası Yarışma. Dünyadaki yaklaşık 400 film festivalinin arasında İstanbul Film Festivali'ni ilk kırkın arasına sokan da yarışma bölümü. 12 filmlik yarışma bölümünde sanatı ve sanatçıyı eksen alan yapıtlar var. Türk sinemasının son bir yılda üretilen on filmi ise Ulusal Yarışma bölümünde yer alıyor. Kaçırdığınız ya da gösterim şansı olmamış filmleri bu bölümde bulabilirsiniz.
Akdeniz ateşini perdeye taşıyan İspanyol Sineması, Bir Ülke Bir Sinema bölümünün konuğu bu yıl. Kısa filmler ve başta Carlos Saura olmak üzere İspanyol Sineması'nın ustalarını izlemek büyük keyif. Sımsıcak filmleri ve insanlarıyla İstanbul sinemalarında İspanya'nın zil, şal ve gülden ibaret olmayan dünyasını keşfedin.
Yeni bir yüzyılın eşiğindeyiz. Hepimizin farklı düşleri ve beklentileri var. Millennium Çağı önce perdede beliriyor. Yönetmenler 2000 düşlerini anlatıyorlar bize. Bence festivalin geçmişten günümüze çekilen çizgisini tamamlayan bir bölüm.
Sinema tarihinin en kötü filmlerini yapan adam olarak anılan Ed Wood, bütün sürprizleriyle karşınızda. Üç filmlik Ed Wood gösterisi sinemanın bu uçuk çocuğunu keşfetmenin keyfini yaşatacak.
Türkiye artık her alanda festivaller ülkesi. İstanbul Film Festivali belki sadece İstanbul ve yakın çevresindekiler için bu olanağı sağlıyor ama Ankara ve İzmir'de de festivaller benzer temalarla bu açığı kapatıyor. Gezici festival ise il il bütün ülkeyi dolaşıyor.
'Sosyal yaşam' falınızda sinema burcunun iki haftalık bir egemenliği başlıyor. Festivalin ayrıntılı dosyası umarız yolunuzu bulmada size yardımcı olur.