Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2003 00:00
22. Uluslararası İstanbul
Film Festivali hızlı başladı... İlk günün programında birbirinden ilgi çekici filmler yeralıyor. John Malkovich'in ilk yönetmenlik denemesi olan Yukarıdaki Dansçı, Çinli yönetmen Chen Kaige'nin festivalin açılış filmi de olan Birlikte'si günün öne çıkan yapımları. Brian de Palma'nın Günah Tohumu ile William Wyler'ın Ben Hur'u ise sinema tarihinin unutulmaz klasiklerinden. Henüz görmemiş olanlar için kaçırılmaması gereken yapımlar. MALKOVICH YÖNETMEN KOLTUĞUNDAJohn Malkovich beyazperdenin kendi tarzını yaratmış usta oyuncularından biri. Malkovich bu kez yönetmen olarak geliyor festival seyircisinin karşısına. Yukarıdaki Dansçı (Pasos de Baile) Malkovich'in ilk kez yönetmenliği denediği filmi.Malkovich filminde, polisiye, politik drama ve aşk öyküsü türlerinin karışımından oluşan bir öyküyü beyazperdeye taşıyor. Film adı bilinmeyen bir Latin Amerikan ülkesinde geçiyor. Bu ülkede hiç de içaçıcı olmayan olaylar greçekleşmektedir. . Taşrada düşük kademeli devlet memurları öldürülmekte, başkentte ise sokak lambalarından üzerlerine sloganlar sıvanmış ölü köpekler sallanmaktadır. Ortaya “Ezequiel” diye bir isim çıkmıştır; devrim yapmaya ant içmiş, fanatik taraftarlarının bir Tanrı gibi tapındığı görünmez bir lider. Ezequiel’in taraftarlarınca uygulanan acımasız sindirme taktikleri sonucunda telaşa kapılan ordu, aynı şiddette ya da daha da sert biçimde karşılık vermeyi kararlaştırınca, ortalıkta kolektif panik havası esmeye başlar. Vaka, sabık bir avukat olan polis müfettişi Augustin Rejas’a verilir. Görevi, bunun şartların ortaya çıkardığı bir efsane mi, yoksa devlete yönelik ciddi bir tehdit mi olduğunu bulmaktır. Rejas, asilerin gözle görülür ilerlemesinin yarattığı gölgenin altında, Ezequiel’in ayak izlerini sürmeye başlar. Devam edebilmesini sağlayan tek şey, kızının bale öğretmeni Yolanda’dan aldığı güçtür... CHEN KAİGE'DEN "BİRLİKTE"Sinema seyirciminin Elveda Cariyem (Farewell to My Councubine) adlı görkemli filmiyle hatırlayacağı Chen Kaige ise Birlikte (Han Nİ Zai Yiki) adlı filmiyle festivalde. Kaige'nin zengin bir müzik parçası gibi çarpıcı ve etkileyici olan filmi esin kaynağını gerçek bir olaydan alıyor. Film, annesini küçük yaşta kaybetmiş, ondan miras kalan kemanı çalmaya büyük bir yeteneği olan, 13 yaşındaki Xiaochun’un, müzik çalışmalarını ilerletmek üzere babasıyla birlikte geldiği büyük kentte hem müziğin, hem de yaşamın gerçek anlamını kavramaya başlamasını anlatıyor. 11 OSCAR ÖDÜLLÜ VE BEN- HURFestivalin anısına adlı bölümünde yeralan Ben Hur ise sinema tarihinin klasiklerinden biri. 1959 yılında 11 Oscar ödülü birden kazanan bu film, Charlton Heston, Jack Hawkins, Stephen Boyd, Hugh Griffith kadrosuyla da dikkat çekici. Kudüs’e yeni atanmış Romalı hakim Messala, orada çocukluk arkadaşı Yahudi prens Judah Ben-Hur’la karşılaşır ve asileri ortadan kaldırmak için ondan yardım ister. Judah bunu reddedince Messala’yla arkadaşlığı birden sona erer. Roma Valisi, Judah’nın damından düşen bir kiremitle atından düşüp sakatlanınca, Messala Judah’yı asilikle suçlar ve annesiyle kız kardeşini hapse atar. Judah ise kalyonlarda kürek mahkûmu olur ve bir deniz muharebesi sırasında Roma Konsülü Quintus Arrius’un hayatını kurtarır. Judah’ya şükran duyan Quintus Arrius, onu Roma’ya götürür ve evlat edinir. Judah yedi yıl sonra Kudüs’e döner... DE PALMA'NIN KORKU KLASİĞİ "GÜNAH TOHUMU"Brian de Palma'nın Günah Tohumu (Carrie) adlı filmi ise Ustalara Saygı bölümünden. Sissy Spacek'e 1977'de en iyi kadın oyunu Oscar'ı kazandıran bu film Stephen King'in romanının bir uyarlaması. Utangaç yeniyetme Carrie White, sınıfının dışlanmış tipidir; bütün sınıf arkadaşları ondan nefret eder. Carrie’nin annesi siyah bir pelerinle dolaşan fanatik bir dindardır. Kızlar, hiç beklemezken ilk kez âdet gören Carrie’yle daha da acımasızca alay ederler. Jimnastik öğretmeni, bu işe karışan kızları cezalandırır. İçlerinden biri, yaptıklarına pişman olan Sue Snell, Carrie’ye acır ve erkek arkadaşından son sınıf balosuna kendisi yerine onu çağırmasını ister. Ama baloya gitmesi yasaklanmış olan bir başka kız, Chris Hargenson, bu kadar bağışlayıcı değildir. Kendi erkek arkadaşıyla şeytani bir plan kurar. Ancak öğrencilerin hiçbirinin bilmediği şey, Carrie’de telekinezi, yani zihniyle nesneleri hareket ettirme gücünün bulunduğu ve kızdırıldığında masum bir kızdan gazap dolu bir canavara dönüştüğüdür. Bu, kimsenin unutamayacağı bir balo olacaktır... Bu korku filmi klasiğini henüz görmediyseniz, bu kez kaçırmayın.FESTİVAL PROGRAMI İÇİNhttp://dosya.hurriyetim.com.tr/festivalprogrami/
button