Film bütün Oscarları almalı

Güncelleme Tarihi:

Film bütün Oscarları almalı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Amerikan Güzeli’nde otorite düşkünü babayı oynayan Chris Cooper:

Bu sezon Chris Cooper ile iki kez bir araya geldik. İlkinde ‘‘Ekim Düşü'' (October Sky) filmi için, diğeri ise önce üç Altın Küre Ödülü kazanan, daha sonra 26 Mart'ta yapılacak Oscar Ödül Töreninde tam 8 dalda yarışacak ‘‘Amerikan Güzeli'' (American Beauty) nedeniyle. Chris Cooper son yılların özellikle aranan karakter oyuncusu. ‘‘Ekim Düşü''nde uzaya sevdalı Homer Hickham adlı gencin katı ve sert madenci babasını başarıyla canlandırmıştı. Şimdi karşımıza ‘‘Amerikan Güzeli''nde çıkıyor. Filmde, karısına ve oğluna söz hakkı tanımayan, donanmadan emekli nazi hayranı bir albay olan muhafazakár aile reisini oynuyor.

Biraz çekimlerden söz eder misiniz?

‘‘Amerikan Güzeli'' kusursuz bir film oldu. Güzelliğin objesi. Kolay kolay Hollywood'un seralarında yetişemeyen bir kırmızı gül. Yönetmen Sam Mendes, senarist Alan Ball'ın senaryosunu bir şiir gibi anlatıyor. Ball'ın senaryosu da hayatımda en keyifle ve heyecanla okuduğum senaryo oldu. Sam ve Alan, sette film çekilirken zaman zaman kafa kafaya verdiler, bazı yerlerde temel değişikliklere gidildi. Sam Mendes tiyarodan gelme. Diğer yönetmenler gibi teknolojiye sığınmıyor. Sahne gözü ile bakıyor ve oyuncunun hakkını veriyor. Tabii bunun için uzun bir prova dönemi yaşandı. Düşünün tam bir ay 'storyboard' ile çalışıldı; tekst, ışık ve renk uyumu için. Bu konuda görüntü yönetmeni Conrad Hall bence harikalar yarattı.

Kevin Spacey, bu rolde inanılmaz başarılı. Setteki uyum nasıldı?

Daha önce de bahsetmiştim. Benim özürlü bir kızım var, 11 yaşında. Ne yazık ki zaman zaman sette bizimle birlikte olması gerekiyor. Kevin Spacey, Annette Bening, Wes Bentley, Thora Birch, yönetmen Sam Mendes ve ekibin diğer üyeleri kızıma büyük ilgi gösterdiler. Bu da benim rolüme daha duyarlı ve gönüllü yaklaşmama neden oldu. Kevin Spacey, Hollywood'da bir sürpriz değil, damdan düşer gibi gelmedi. ‘‘Yedi''yi (Seven), ‘‘Los Angeles Sırları''nı (L.A Confidential) anımsayın. Bence Oscar'ı bileğinin hakkıyla kazanacak. Lester Burnham'ı, orta yaş bulanımı geçiren evli bir babayı, nefis çiziyor.

Sizce en güzel sahne hangisi?

Bir değil birkaç sahne var. Tabii bu sahnelerde ışık ve renk uyumu ile kamera oyunları önemli. Kevin Spacey, Mena Suvari'yi bir küvette kırmızı gül yaprakları arasında düşlüyor. Aslında bu sahne için bir gül yaprağı gölü tasarlanmış. Bir de evdeki yemek sahnesi. Sanki morgda yaşanıyor gibi hüzün var.

‘‘Amerikan Güzeli''nden sonra yaşamınızda bir değişim oldu mu?

Ben profesyonel bir oyuncuyum. Tabii ilgi görüyorum. Daha ilginç roller için teklifler alıyorum. Şu önemli, ‘‘Amerikan Güzeli'' 14 milyon 700 bin dolara mal oldu. Bu söyleşi yapılırken 350 milyon dolar gişe hasılatı elde etmişti. Bu da kadronun gücünü ortaya koyuyor.

Kişisel fikrinizi sorabilir miyim, 8 Oscar'a aday film bunlardan kaçını alır?

Doğruyu söylemek gerekirse içimden geçen elbette hepsini alması, hatta fazlası olsaydı daha mutlu ederdi beni. Ama Kevin, Annette, yönetmen Sam Mendes, görüntüde Conrad, Montaj, Orijinal Senaryo'da Alan Ball, tabii En İyi Film, hepsini kazanması gerek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!