Güncelleme Tarihi:
Filistin tarafı adına müzakereleri yürüten Saeb Erekat’ın Cumartesi günü İsrail’in iki devletli bir çözüm istemediği ve Filistin’in kısa bir süre içinde Birleşmiş Milletler'e Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde devlet olarak tanınmak için başvuracağı yönündeki açıklamasının İsrail için büyük bir tehlike olduğu ifade ediliyor.
Ancak ülkenin önde gelen yayınlarından Jerusalem Post’ta Haviv Rettig Gur tarafından “Unilateral statehood hurts Palestine, not Israel” başlığıyla yayımlanan haber analizde, Filistinli liderlerin kendi kendilerine bir tuzağa soktuklarına dikkat çekiliyor.
Yazıda aynı zamanda Filistinlilerin neden tek taraflı devlet ilanında bulumaması gerektiğine yanıt aranıyor.
DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMAYACAK
Gur'a göre Filistin devlet ilanında bulunursa prensipte çok büyük bir değişiklik olmayacak. Filistin Yönetimi görüşmelerde ele geçirmeyi umut ettiği alanın yüzde 40’ının kontrolüne sahip olacak. Bu arada, görüşmecilerin yüzyüze geldiği hiçbir soruna da çözüm bulunmayacak. Kudüs, göçmenler, Filistin'in silahsızlanması ve sınırlar gibi konular sorun olarak kalmaya devam edecek.
Devlet olma ilanının kabul edilmesi durumunda, İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki sorunlar İsrail ile Filistin “devleti” arasındaki sorunlara dönüşecek. Yani sorunlar çözümsüz kalmaya devam edecek.
Bu arada Filistin bu ilanla bir şey kazanmazken, elindekileri kaybetmeye de devam edecek.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, önceki hükümetlerin göz ardı ettiği Filistin’e dair zorunluluklarını yerine getirmek istediği için 1996’dan 1999’a kadar götürdüğü ilk başbakanlık döneminde, ülkede sağ kanadın tepkisini çekip, seçimleri kaybettiği zaman zaman unutuluyor. O dönemde Netahyahu, Wye Irmağı Anlaşması ile Filistinlilere özerklik verme yönünde bir adım atmıştı.
Bu olayın ardından kısa bir süre sonra yeniden Başbakan seçilen Netanyahu, kamuoyuna Filisitin’e devlet olma hakkı tanıdığını açıkladı. Netanyahu’nun bu kararında ne kadar samimi olduğunu tahmin etmek oldukça zor ama daha önce yaşanan deneyimlerden Netanyahu’nun kendini İsrail anlaşmalarını geçirmek zorunda hissettiği sonucuna varılabilir. Bu anlaşmalar içinde Oslo Anlaşması, Yol Haritası gibi her biri Filistin için mantıklı sonuçlar doğuracak anlaşmalar da var.
Filistin liderliği tek taraflı devlet olma ilanı için Oslo Anlaşması'ndan vazgeçerse, İsrail hükümetinin uymak zorunda olduğu uluslararası anlaşmaları bozar ve Filistinlilerin hayatlarını kontrolünün Filistinlilere verildiği bir süreci başlatır.