Filistinli Rayan’ı kurtaramadık
Güncelleme Tarihi:
ATATÜRK Havalimanı’ndaki saldırıda ağır yaralananlardan 4.5 yaşındaki Filistinli Rayan Shreim, yoğun bakımda geçirdiği 5 günün sonunda hayatını kaybetti. Hastane personeli Rayan’ı gözyaşlarıyla Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Rayan, kayıtlara hem kimliksiz hem de annesi gibi ölü olarak geçtiği için saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı önceden açıklandığı gibi 44'te kaldı.
Suudi Arabistan’da yaşayan Mohammed Shreim (29), eşi Sundus’un (25) Mekke’deki Ummul Kura Üniversitesi tarih bölümünden mezuniyetini bir sürprizle kutlamak istedi. Mohammed Sherim önce eşinin çok görmek istediği İstanbul’a, ardından da kardeşinin yaşadığı Norveç’e uzanan bir seyahat planladı.
Mohammed Shreim, eşi Sundus ve 4.5 yaşındaki oğulları Rayan terör saldırısından 30 dakika önce uçakla Atatürk Havalimanı’na geldi. Pasaport kontrolünden geçtikten hemen sonra teröristler saldırıyı gerçekleştirdi. Sundus Shreim patlama sırasında hayatını kaybetti. Mohammed Shreim ile Rayan ise farklı yerlere savruldu.
'KİMLİKSİZ' OLARAK KAYITLARA GEÇTİ
Sağlık ekipleri Mohammed Shreim’i Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Rayan’ı ise Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Üzerlerinde kimliklerini belirtecek herhangi bir belge çıkmadığı için Rayan ve babası Mohammed ‘kimliksiz’ olarak kayıtlara geçirildi.
AMCASI NORVEÇ’TEN GELİP BULDU
Mohammed Shreim’in sürprizinden kardeşi Rami Saadah’ın baştan beri haberi vardı. Ağabeyi Mohammed uçak Atatürk Havalimanı’na inince cep telefonundan İstanbul’da olduklarını belirten bir mesaj atmıştı. İlk uçakla İstanbul’a gelen Rami Saadah, hastane hastane dolaşarak önce ağabeyi Mohammed’i, sonra da yeğeni Rayan’ı buldu. Rayan Shreim dün saat 15.00 sıralarında yoğun bakımdaki yaşam savaşını kaybetti.
''ÖLDÜĞÜNÜ BABASINA SÖYLEMEDİM''
Rayan Shreim’in cenazesini Adli Tıp Kurumu’ndan amcası Rami Saadah teslim aldı. Yeğeninin öldüğünü kardeşi Mohammad Shreim’e söylemediğini anlatan Rami Saadah, “Kardeşim bacağından ve karaciğerinden yaralanmış. Konuşabiliyor. Oğlunun ve eşinin öldüğünü söylemedik. Yengemin cenazesini Filistin’de toprağa verdik. Şimdi de onun cenazesiyle önce Ürdün’e, oradan da Filistin’e gideceğim. Yengem hafızdı. Babası yıllarca İsrail hapishanelerinde yatmıştı. Kardeşi ise İsrailliler tarafından şehit edilmişti. Gerçek bir müslümandı. Kimi öldürdüklerini bilsinler. Bunu yapan insan olamaz. Müslüman hiç olamaz.”
