Güncelleme Tarihi:
Bir karakolda çıkan işkence aleti ‘‘Filistin Askısı’’, İstanbul Emniyeti'nin İSO 9002 Belgesi alma çabasına darbe vurdu. Karakol amiri açığa alınırken, Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in, ‘‘Bir çuval inciri berbat ettiler’’ diye çıkıştığı söyleniyor.
ÇAĞI yakalamak, insan haklarına saygılı, demokrasiye inanan, çağdaş, laik bir teşkilat oluşturmak amacıyla 'İSO 9002' belgesi almaya çalışan İstanbul Polisi, Küçükköy Karakolu'nda ele geçirilen 'Filistin askısı' ile sarsıldı.
Bir ilke imza atarak İstanbul Polisi'ne ‘İSO 9002’ belgesi almak üzere çalışmalar yürüten Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, son aylarda katıldığı toplantılarda sürekli bunu dile getirerek, polise, insan haklarına saygılı, demokrasiye inanan, çağdaş, laik polis teşkilatı yapılanması çerçevesinde, dersler, konferanslar verdirdiklerini söyledi. 2000 yılı hedeflerinin, ISO 9002 belgesi alarak, daha kaliteli güvenlik hizmeti sunmak olduğunu söyleyen Özdemir, ‘‘Bunun için emniyetimizi en modern hale getirmeye çalışıyoruz’’ dedi.
Ancak, İstanbul Polisi'nin bu çalışmaları, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin geçen salı günü Küçükköy Karakolu'na yaptıkları baskınla berbat oldu. Komisyon Başkanı Sema Pişkinsüt, ANAP'tan Emre Kocaoğlu, DYP'den Kadir Bozkurt'un da katıldığı baskın sırasında ‘‘Filistin askısı’’ bulundu. El konan işkence aleti TBMM'ye götürüldü. Bazı polislerin, ‘‘Bunu daha önce hiç görmedik, ne işe yarıyor bilmiyoruz’’ dedikleri belirtildi.
Emniyet Müdürü Hasan Özdemir dün yardımcıları ile bir toplantı düzenledi. Toplantının ardından karakol amiri açığa alındı ve idari soruşturma başlatıldı. 'Filistin askısı'nın çok eski olduğu ve karakol görevlilerinin atmayı unuttukları öne sürülürken, soruşturma için İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş istendi.
Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in, askıyı kaptıran karakol amirlerine, ‘‘Bir çuval inciri berbat ettiler’’ diye çıkıştığı söyleniyor.
‘İSO 9002’ NEDİR?
Türk Standardı ISO 9002 Kalite Sistemleri, üretim, tesis ve serviste kalite güvencesi modelidir. Belirtilen şartlara uygunluğun, tedarikçi tarafından, üretim, tesis ve servis aşamasında sağlanması gerektiği durumlarda kullanılır.
Komisyon Tantan'ı da dinleyecek
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt, İstanbul'da hafta başında Küçükköy Karakolu'nda yapılan inceleme sonunda, bir işkence aleti olan Filistin askı bulduklarını resmen açıkladı. Komisyonun şu aşamada kötü muamele aracını sergilemek istemediklerini vurgulayan Pişkinsüt, bu konuda İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ı da komisyonda dinleyeceklerini söyledi.
Pişkinsüt, dün İnsan Hakları Komisyonu toplantısından sonra çok sayıda basın mensubuna yaptığı açıklamada, 1998 yılı Şubat ayında, Bakırköy Çocuk ve Tutukevi'nde inceleme yaptıklarını anımsattı. Pişkinsüt, bu çerçevede daha önce düzenlenen raporun güncelleştirilmesi ve son durumun ne olduğunun saptanması amacıyla oluşturulan alt komisyonun, hafta başında aynı yerde bir çalışmayı yinelediklerini bildirdi.
267 ÇOCUKLA KONUŞULDU
Pişkinsüt, bu kez de, yanlarında cezaevi yönetiminden kimse olmadan, koğuşların tümüne girerek 267 çocukla konuştuklarını bildirdi. Pişkinsüt, cezaevi yönetimleri ve gardiyanlarla da konuşarak iki yıldır gerçekleşen olumlu ve olumsuz değişiklikleri de saptadıklarını kaydetti. Bu arada tüm Türkiye'yi yıpratan, kötü muamele ve işkence konusunun da gündeme geldiğini belirten Pişkinsüt, evden-cezaevine gelinceye kadar başlarından geçenleri açık yüreklilikle anlatan tutukluların, mekan ve zaman tariflerinin doğru olduğunu gördüklerini bildirdi. Pişkinsüt, Küçükköy Karakolu'nda da askı denilen kötü muamele aletini bulduklarını kaydetti.
Polis, ‘Bu alet nereden çıktı’ diye şaşırmış
KOMİSYON Başkanı Sema Pişkinsüt, ‘‘Neden suç aletini göstermiyorsunuz?’’ sorusu üzerine, tüm çalışmalar sonuçlanınca bunu değerlendireceklerini bildirdi. Başkan, aleti karakoldan, İstanbul Emniyet Yardımcısı'nın da imzasının bulunduğu bir teslim tutanağıyla aldıklarını kaydetti. Pişkinsüt, ‘‘Karakol yetkileri bu aletleri nasıl ve nerede kullandıklarını açıkladılar mı?’’ sorusuna, ‘‘Hayır ilk defa gördüklerini ifade ettiler’’ yanıtını verdi.
Pişkinsüt, 267 çocukla görüştüklerini, hemen hemen hepsinin nezarethane defterlerinin son derece düzgün tutulduğunu, doktorların raporlarının tümünde ‘‘Darp cebir yoktur’’ denildiğini bildirdi. Başkan, ancak içerdeki ifadelerin bunu yansıtmadığını söyledi. Pişkinsüt, ‘‘Kaç çocuk kötü muamele görmüş ?’’ sorusuna, ‘‘Kişi sayısı önemli değil. Önemli olan kişilerin anlatımlarının tümünün doğru olduğudur’’ yanıtını verdi.